Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Halil cibran'ın okuduğum ilk kitabıydı bende o kadar güzel bir etki bıraktı ki mutlaka okunması gereken kitaplar listeme ekledim bile. Kitaba başlamadan beni çok ağır bir dilin karşılayacağını düşünüyordum ama çok yanılmışım kitap çok açık ve anlaşılır. İnsana ders verir nitelikte her bir sözü ayrı bir edebi çerçevede yazılmış bir kitap. Kitaptaki her cümleyi alıntılamamak için kendimi zor tuttum:) Mutlaka şans verilmesi gereken bir kitap ben okurken çok zevk aldim tavsiyelerim arasında yerini aldı.
Bir yetim gülerse dünya güler cümlesi ile çıkılan yolun güzelliklerinden bahsederken bazen de hüzünlendiren ama çokça farkındalık barındıran bu kitapta yazarın yardım eli uzattığı yetim aileler ile olan anılarına tanıklık edeceğiz.
Beni en çok etkileyen hikâyelerden biri hayatında hiç görmediği tadını bilmediği muzu görünce kabuğu ile yiyen küçük çocuk oldu.
Șimdi hani yapılan iyilik söylenmezdi diyenler olacak eminim yazarda bu konuda yorum almıştır. Yapılan iyilik başkalarını da teşvik edecekse tabii ki söylenmeli.
Önemli olan bunu başa kakmamak.
Tavsiyelerim arasında yerini alan bir kitap oldu.
#herkitapbiryaşam #okuyun #okutun
Adolfo Bioy Casares'in "Morel'in Buluşu" romanı, sizi gizemli bir adaya ve zamanın akışına meydan okuyan bir maceraya sürüklüyor. Issız bir adada mahsur kalan bir adam, kendisini gizemli bir şekilde izleyen insan figürleriyle karşı karşıya kalır. Bu figürler gerçek mi, yoksa bir hayal mi? Morel'in mucizevi makinesi neyi
Özgürlük yollar ikinci kitabı olan Yaşanmayan Zaman Sartre in ,yaşadığı zamanı iliklerinize kadar hissettirdiği bir roman. Kitap ile ilgili bazı tavsiyelerim olacak öncelikle okuması cidden zor . İki yol var öncelikle karakterlere ve isimlere takmadan tamamen akışa bırakarak kendinizi olayların örgüsüne vererek okuma ya da elinize kağıt kalem alın ve gördünüz insan gruplarını dikkatlice not alın. Çünkü kitap ta farklı insan gruplarj var ve bunlar arasında sürekli geçiş yapıyor bu geçişi yaparken herhangi bir başlık ya da işaret yok. İnsan bazı durumda içinde kayboluyor diyebiliriz.
Konu olarak ikinci dünya savaşı öncesi Nazi lerkn Çekoslovakya yi ihlal etme durumu ve insan gruplarının yaşadığı ruhsal durumlar..
Sevmeyen ya da ağır bulan olabilir ama bu seriye aşık oluyorum... Üçüncü ye başladım bile. Kitap ya da seri ile ilgili düşüncelerimi topluca paylaşacağım...
Okuduğum en harika kitap hatta açık ara çok güzeldi. Kalemine yüreğine sağlık, çok mükemmel bir Yazar. Romanın en sevdiğim tarafı ise hayatında çok zor şeyler yaşamış Cain'in hayatında kimseye güvenememesi ile başlayan ve Jullia'nın karşı komşusu olarak hayatına dahil olması ve onun bu tavırlarından rahatsız olmasıyla birlikte arkadaşının önerisine kulak vermesiyle başlayan bir roman! Öneri gayet basit karşındakini iyilikle öldür! Bunu başarmak için de zor bir yol seçen kahramanın bu olanları blog yazısına dökmesiyle birlikte başlıyor hikaye.. Kabul etmeliyim ki çok zorlu bir süreçti ve bu süreç en güzel şekilde sonlandı.. Tavsiyelerim arasındaki en'lere ait bir roman.. İyi okumalar diliyorum 1k ailesi..
Çerezlik güzel bir kitabın daha sonuna geldik. Polisiye türünü sevenlerin çok severek okuyacağını düşündüğüm güzel bir kitaptı. Gayet yalın anlaşılır bir dilde yazılmış olan bu kitap içindeki hikayelerle alıp götürüyor. Heyecanlı merak uyandıran etkili hikayeler. Çocukların da okuyabileceği
türden güzel bir kitap. HasBahçe çok severek tercih ettiğim bir yayınevi.Tavsiyelerim içinde olan bu kitabı okumanızı öneririm. Kitapça ve sevgiyle kalın
(Spoiler İçermez.) Zaten roman değil ki spoiler verilebilsin
Öncelikle merhaba. Kitabı okudum ve (puanlamamdan da anlaşılacağı üzre) çok beğendim. Eğer biraz olsun kendiniz hakkında bir şeyler öğrenmeye merakınız varsa kitabı çok severek okuyacağınızı düşünüyorum. Gayet sade ve anlaşılır bir dille yazılmış olan kitap, kesinlikle kafamda oluşmuş "sağlıklı yaşam" algısına çekiçle daldı. Bilgi
24 yaşında genç bir doktorun cahil ve tıbbı reddeden köylüler ile olan zorlu hikayesini anlatan bölümlerden oluşan bir kitap.
Toplam dokuz ayrı hikayeden oluşuyor ve hepsinde yaşadığı farklı vakalar ile karşılaşacaksınız. Farklı vakaların yanı sıra yaşadığı zorlukları, gösterdiği cesareti ve yaptığı hırslı araştırmaları okumak çok keyifli gelicek.
Köy halkının cahilliğini size biraz anlatabilmek için, kitaptan en çok dikkatimi çeken üç alıntı yazmak istiyorum:
- Doğum yapması zor oluyormuş kadının, Bebekleri dünyaya gelmek istemiyormuş. Güya çıksın diye kandırmak gerekiyormuş. Onlar da bebeği kandırmak için tatlı bir şeyler "kullanmışlar". (Sayfa 50)
- Doğum yapacak kadınlara saç veriyorlar çiğnesin diye. Tüm ağzı kıl doluydu. Böyle yapınca doğum daha kolay oluyor diye bir inanış var. (S.50)
- Sonra bir keresinde ters doğum yapacak bir kadını ayaklarından tavana asmışlar. (S.51)
Kitabı şahsen çok sevdim, farklı hikayelerden oluşan kitaplar her zaman ilgimi çekmiştir bu nedenle de tabi ki tavsiyelerim arasında bulunuyor.
Her bölümde verilmek istenen mesajlar var, cesaret, cehalet, güven ile alakalı..
Her hikaye tam tadında son buluyor, asla okuru sıkmıyor.
Şimdiden iyi okumalar diliyorum.
Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır.
Spoiler içermektedir.
Kitabı bitirir bitirmez bu inceleme yazısını yazmak istedim. Öncelikle kitabı çok beğendiğimi ve tavsiyelerim arasına eklediğimi belirtmekte başlayabilirim.
Kitap fabl niteliğinde yazılmış yani başkahramanları hayvanlar. Bu özelliği ile "çocuk kitabı mı?" sorusu akla gelse de olmadığını belirtmeliyim.
Kitap,
Bu kitabı bitirdiğimde Dostoyevski’nin eserlerini okumayı ne kadar çok özlediğimi fark ettim.Kelimelerin muntazam kombinasyonu,duygunun insanın içini delip geçercesine etkili bir şekilde işlenmesi ve düşüncelerdeki o masumiyet…Kitap üç bölümden oluşuyor;ilki kendini hayalperest olarak tanıtan kitabın baş kahramanının hayatını anlatıyor ikinci bölüm ise Nastenka’nın hayatı ve sevdiği adama olan sadakatini işliyor.Üçüncü ve beni hayal kırıklığına uğratan son bölümde ise Nastenka ve hayalperest arasında geçen benim için hüzünlü denebilecek o anla sonlanıyor.Ama hayalperestin saf sevgisi hüzünlü havayı kapayıp sevginin yüceliğini sadece kitaplarda okuyabileceğimizi bize bir kez daha hatırlatıyor.Bu kitap da Dostoyevski’nin diğer eserleri gibi tavsiyelerim arasına eklendi.
Kitap alışılagelmişin dışında dizayn edilmiş.Sol tarafında Ekmel Bey’in,sağ tarafında ise Derya Hanım’ın anılarını ve hayatını bir günlük gibi anlatıyor.Açıkçası başta sayfaları takip etmekte zorlansam da okudukça alıştım ve kitap sarmaya başladı.Boş zamanlarınızda rahatlıkla odaklanıp okuyabileceğiniz keyifli bir konusu olan ve tavsiyelerim arasına giren bir kitap oldu.
Tolstoy Yüreğiyle Yazmış
İlk başta 1062 sayfalık eser gözümü korkutsa da okuması yumuşak ve anlaşılır bir dili var.Bu kitabı özel kılan ise gerçekten Tolstoy yazarken yüksek bir odaklanmayla eseri tüm iliklerine kadar hissederek yazmış olmasıdır. Değindiği konular ise hem erkeklere hem de kadınların yüreğine dokunabililiyor.Bitirdikten sonra uzun uzun etkisinden cıkamayip düşuneceginiz bir roman.Okumaya başlamadan once tavsiyelerim ..en geç 1 ay icinde bitirmeli ve eserden kopulmadan eseri tamamlamalisizniz. IYI OKULAR Sevgili kitap severler...
Körlük, genç bir adamın trafikte arabasının içinde ışıkları beklerken aniden kör olmasıyla başlıyor ve onu direkt veya dolaylı olarak gören herkese hızlı bir şekilde yayılım gösteriyor. Bunun bir salgın olduğunu keşfeden hükümet, bir çözüm bulamadığından ilk kör olanlar ki bunlar yaklaşık 200 kişi, bir deli hastanesine karantinaya alıyor ve kitabın asıl akışı başlamış oluyor.
Karantina, eminim bu kelimeye hepimiz artık aşinayız. Fakat bu okuyacaklarınız, adeta cehenneme açılan bir kapı gibi. Anladığım şu ki 200 kişinin tamamının kör olduğu bir toplulukta bile, güç güçtür ve güçlü olan her zaman hakim olmak, ezmek ister. İnsan görülmediğini bildiğinde, insanlığını bir kenara bırakıp hayvanlaşmaktan hiç çekinmez. Hatta kendi yaşamında belki de yüzlerce kez kınadığı hal ve hareketleri, ahlaksızlıkları, pislikleri çok olağan bir biçimde hatta zevkle yapar.
Kitabı okurken kimi zaman kendimi doktorun karısıyla tek beden olup, sorumluluk altında ezilip bu yükü omuzlarımdan atmak isterken, kimi zaman da o körlerden biri olup düşmeden merdiven çıkmaya, karnımı doyurmak için bir kaç lokma ekmek bulmaya çabaladım. Bu kitap beni zihnen çok yordu. Hatta kitap bittikten sonra ya okuyanlara da bulaşsaydı acaba halimiz ne olurdu diye düşünmeye daldım.
Okunmaya değer bir eser arkadaşlar. Çok akıcı ve içine hapsedenlerden. Bu sebeple tavsiyelerim arasında olacak bundan sonra.
Okuyunuz okutturunuz.
Doğaüstü ve doğalın en gerçekçi birleşimiydi gözümde. O kadar akıcı ve insana işliyor ki eser John gibi insanların varlığına inanmak istiyor, varolabilme ihtimallerini sorguluyorsunuz. Percy'e gelecek olursam da onun gibi insanlar iyi insanlardan uzak olur umarım. Çünkü tüm hücresiyle yaşadığı kötülüğü okura çok iyi yansıtılmış. Aslında her karakter her duygusuyla çok güzel aktarılmış. Benim için mükemmel olan ve bana guzel duygular yaşatan bu eser herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm kitap tavsiyelerim arasında ilk sıralarda kesinlikle yer alır. :):)
