* Sadece ilk cildin sonunda yorum yapıyorum*
Kitabın adı Anna Karenina, kitabın her yerden ulaşabileceğiniz konusu Anna Karenina, kitabı hiç okumamış birisine bile sorsanız söyleyebileceği tek şey Anna Karenina'nın hikayesi ama gel gelelim kitabın belki üçte biri Anna hakkında. Anna'nın hikayesinin en önemli, en heyecanlı, en can alıcı yerinde bir anda 200 sayfa Levin'in köy hayatını okuyorsunuz. Gerçekten bana ne Levin'den, bu kadar Levin anlatılacaktı madem Anna onunla aldatsaydı da bir manası olsaydı. Anna'yı tanımadığım kadar Levin'i tanıyorum, Kiti bile Anna'dan daha çok anlatılmış olabilir. İkinci ciltte bunların bir anlamı olacak mı bilmiyorum ama gerçekten Levin okumaktan yıldım
Söylediklerimden kitabı sevmediğim, beğenmediğim sonucunu çıkarmayın lütfen, aksine çok beğendim ve daha çok okumak istedim. Gözümü korkutan klasik 6 günde bitti (İlk cildi) günde ortalama 50-60 sayfa okuyan birisi olarak aslında okuma planında bu ayın tamamını bu kitaba ayırmıştım. "Klasikler zor okunur", "Ağır kitaplardır" gibi bir algı var maalesef ancak bu kitap bu görüşün aksini kanıtlıyor.
Bu arada şunu da eklemeden geçemeyeceğim; 19. yy Rusyasında geçen bu kitabı al, isimleri Ayşe, Fatma yap gram sırıtmaz. Arabacıyı taksici yap, mektubu mail yap hiç sırıtmaz. Zamandan bağımsız bir hikaye.
Ps: Aleksey Aleksandroviç Üzümlü kekim