Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ay Işığı Sokağı

Stefan Zweig

Ay Işığı Sokağı Gönderileri

Ay Işığı Sokağı kitaplarını, Ay Işığı Sokağı sözleri ve alıntılarını, Ay Işığı Sokağı yazarlarını, Ay Işığı Sokağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünürken yorulur, yavaş kavrardı: Her yeni düşünce, zor geçiren bir elekten damla damla akarcasına zihninin derinlerine ulaşırdı ama yeni bir şeyi sonunda içine çektiyse, bunu inatla bırakmaz sımsıkı tutardı.
Sevdiğini sanmıştım
Bir bıçak satın aldım… Bıçağım var bayım… Onu burada bırakmam artık… canlı olarak bırakmam… dayanamıyorum…
Reklam
İçimden konuşmak gelmiyordu, teselli etmek istemiyordum, soracak sorum da yoktu; ancak adamın suskunluğu üzerimi yapışıp kalmıştı, yük gibiydi, boğucuydu.
Bayım, hissetmek, birinden daha iyi olduğumu hissetmek tarifsiz iyi geliyordu… hele aslında daha kötü biri olduğunu biliyorsa insan…
“Mutlu olup olmadığını kimse bilmiyordu, belki kendi bile bilmiyordu…”
Reklam
Onun kendini gösterdiği gibi biri olduğuna inanmayın sakın… yalan bu ve böyle yaparak kendi canını acıtıyor… birde… birde utandığı için…
“İnsanlar beni anlamıyorlar, bende onları anlamıyorum.”
Genel durumuna baktığımda yorgun, hiçbir şey hissetmeden alışkanlıktan yaşamayı sürdüren bir insan algılıyordum.
Hiçbir amacım, mesajım, bağlantım olmadığı halde çevremdeki hüzünlü yaşamı derimin altından akan kanım kadar yoğun algılıyordum. Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediği, ama yine de her şeyin bana dahil olduğu duygusunu taşıyordum yalnızca; ilgisiz kalsam da, çok derin ve çok gerçek şeyler tadıyor olmak müthiş mutluluk veren bir duyguydu, ruhumun en canlı kaynağını oluşturur, tanımadığım yerlerde şehvet gibi üstüme çökerdi.
Reklam
Bu küçük yan sokaklar büyük kentin çukurluklarında yer bulup saklanmak zorundadır, çünkü içlerinde yüzlerce maske takmış kibar insanlar barındıran tertemiz camlı aydınlık evlerin neleri gizlediğini küstahça ve yılışıkça söyler onlar.
Liebmann mutlaka bir şeyler olacağını anlamıştı, çünkü cesaretinin ve çaresizliğinin somut şekillere büründüğünü; binlerce ve binlerce saatte birikmiş kinin, taşmaya hazırlanan geniş bir nehirde birleştiğini hissediyordu. Ama kendine hala hakimdi, solgun ve titreyen dudaklarla sustu.
Sayfa 72 - AvareKitabı okudu
Bu feci sahneyi ne zaman anımsasa, içi derin bir acı, bastırmaya çalıştığı çılgınca bir öfkeyle yanardı. Kitabını tamamen mekanik hareketlerle açtı, sayfa sayısına bile aldırmadan bakışlarını harflere dikti, ta ki harfler titreşen siyah daireler çizerek önünde dans edene dek dalgın dalgın baktı. Odadaki bütün sözcükler ve sesler beyninde bulanıklaşıp, kulaklarında çirkin bir şekilde çınlayan anlamsız gürültüye dönüştü. Her şeye karşı duyduğu kayıtsızlık üzerine kurşun gibi çökmüştü.
Sayfa 70 - AvareKitabı okudu
Belirsiz hikayesini, "Acaba yarın evimde olabilir miyim?" diye ürkekçe noktaladığı sorusu tercüme edilir edilmez, saflığı nedeniyle önce kahkahayla karşılandı, ama çok geçmeden bu kahkaha yerini duygu dolu bir acımaya bıraktı ve oradaki herkes çevresine ürkek ve yakaran bakışlarla bakan adamın cebine bozuk para ya da banknotlar sokuşturdu.
Sayfa 63 - Leman Gölü Kıyısında OlayKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.