Kitabın icrası 1900 lü yıllara tekabül ediyor. Saf, temiz insanların periler, batıl inançlarla nasıl kandırıldığını ihtiva ediyor bünyesinde. Olaylar Muhsine Hanım karakterinde vuku buluyor genel olarak. Muhsine Hanım, çok küçük yaşta anne babasını kaybetmesinin ardından yaptığı evliliğin de kötü neticelenmesiyle bir anne dostunun el atmasıyla İstanbul'un uzak semtindeki bir köşke yardımcı-hizmetli olmak için uzunca bir yola çıkar. Köşke vardığında gördükleri onun kaderinin korkunç bir manzarası olur adeta. Periler ile ilgili türlü türlü hurafelerle bütünleşen ev halkı derin imtihanlardan geçer ve Muhsine Hanım'da bu konuda nasiplidir. Köşkün hanımı "deli" olarak yaftalanır. Kitap boylu buyunca peri-hurafeler yığını olarak devam etse de sonu aslında sürprizdir. Para uğruna neler yapabilir bir insan, nasıl oyunlara başvurur gibi bir olaya şahit olmak aşikâr. Kitapta mühim bir konuya değinilmiş zira üslubu, kullanılan bazı kavramlar içimi pek ısıtmadı kıymetli okur. Allah yerine tanrı kelimesi kullanımını doğru bulmayanlardanım vesselâm.
Hüseyin Rahmi Gürpınar okumak çok iyi geldi. Bol bol gülümsemeli eğlenceli bir kitap okudum. 
Cadı kitabından sonra 
Gulyabani yi okumam lazımdı zaten, bu yoğun dönemde Gürpınar'ın diğer kitaplarıyla okuma durgunluğuna girmeden okumaya devam edebilirim.
