"Haydi, deniz kenarına bir yere gidip dolaşalım... Bugün canım insan yüz görmek istemiyor; geniş, uçsuz bucaksız bir şeye... ve sana bakmak istiyorum!"
"İnsan bütün bu pislikleri ancak yalnız başına ve dövüne dövüne, didine didine üstünden atabilir... Ama yalnız başına... Kimseye bir şey sıçratmadan..."
İçimizdeki Şeytan" kitabında şöyle yazmıştı;
"İçimizde şeytan yok. İçimizde âcizlik var, tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey var: hakikatleri görmekten kaçma eğilimi var."
Osman Balcıgil i davet ettik. Sağ olsun bizim davetimizi kabul etti kendisi de. Bu kitap hariç Yeraltı Edebiyatının meşhur kitabı
Kinyas ve Kayra da yine aynı gün İçimizdeki Şeytan ın hemen ardından konuşulacak. Grubumuza bekleriz.
Katılmak için özelden bana isim soyisim ve telinizi yazmanız yeterli. İyi okumalar herkese.
Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok, içimizde acz var... Tembellik var...