Sadık Hidayet "Kör Baykuş"..Daha önce okuduğum kitabı, tekrar okuma sebebim, bu baskıya duyduğum hassasiyetten mütevellit. Büyük boy ve çizimli. Çeviren, Behçet Necatigil, resimleyen, Hemad Javadzade..İlk okumamda ne düşündüm, ne hissettim hayal meyal aklımda. Ama bu defa tam aksi yöndeydim.Afyon tiryakisi bi adamın, hayalle gerçek, şimdiki ile geçmiş zaman arasında gidip gelen hikayesi, semboller, alegoriler ve sanrılarla sizi kitabın ortasına lehimliyor. Yine aman kadın sendeeeee denmesini göze alıp, ikinci okumanın düşündürdüklerini elemeden döküyorum. Normalde de intihar etmiş yazarlara ayrı bi ilgim, kendimce çözümlemelerim falanlarım filanlarım mevcut. Hidayeti yumuşak huylu, karıncayı incitmez, naif bi insan olarak tanımlayan bi başka yazar olsa da.. Böyle karanlık satırlar, o isteği duymadan nasıl yazılabilir tahayyül edemiyorum . Dorukta, doyurulmamış cinsellik, ölümle denk bi düzeyde. Öldüresiye şehvet, ölürcesine şehvet, bazı noktalarda özelikle kitabın başında, hayal mi gerçek mi muamma kısımda, neredeyse nekrofili.İran edebiyatının vaktiyle yasaklanmış eseri, ama neden diye sordurmadı bana. Şu an ben de, rüşdünü ispatlamamışlara tavsiye etmiyorum. Akıl sağlığına yumruk yemiş birinin hezeyanları içinde, kendinden tek satır dahi yakalamak ürkütücü. Evet sarsıcı, evet çok ilgi çekici, son nokta "rahatsız edici". Şiddetle değil ama, tavsiyemdir efenim.