Milli Mecmua - Sayı 11 kitaplarını, Milli Mecmua - Sayı 11 sözleri ve alıntılarını, Milli Mecmua - Sayı 11 yazarlarını, Milli Mecmua - Sayı 11 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Koca Sinan ilim, iman ve estetik ile taşa ruh veren bir şairdir. O yüzden Sinan yapıları taş yığını değildir. Onun kütle harmonisi birer manzume gibidir. Onun kutsalı habbeden kubbeye ulaşmıştır. Mutlak mekânı O'ndan gelip O'na gitmiştir. Sinan'ın sınırlayıcısı ölçüdür. Sinan ölçüyü bozmaz. Dolayısı ile kalbin ölçüsünü de bozmaz."
"Türkler, Allah'ın sözünün yüceliğini, Allah'ın mutlak güç ve tek hüküm sahibi olduğunu, zulüm ve baskı bitip din Allah'ın dini oluncaya, Allah'ın adını en yüce mertebeye çıkarıncaya kadar savaşmasını ayet ve hadislerden öğreniyorlardı. Bu ayet ve hadisler üzerine kendilerine bir mefkûre belirleyen Türklerin kızıl elması İlay-ı Kelimetullah için Nizam-Âlem olmuştur. İlay-ı Kelimetullah Allah'ın adı; Nizam-Âlem kainatın düzeniydi. Türk cihan hakimiyeti de Allah'ın adı ile bir düzen getirmeyi hedefleyen ülkü olmuştu. Türk cihan hakimiyeti mefkûresinin yeni adı Nizam-Âlem olmuştu."
"Sinan ölçüyü, doğaya saygı göstererek, doğanın bir parçası olan malzemeye muhabbet göstererek, doğadaki döngünün matematiğine, geometrisine ve fiziğine hürmet ederek yakalar. Had bilmek, muhabbet göstermek ve hürmet etmek de Türk-İslam medeniyetini zirveye çıkartan edep anlayışıdır. Bu edep algısı Nizam-Âlem şuurunun yansımasıdır. Nizam-Âlem şuurunun Mimar Sinan eserlerine yansıtan Türk-İslam medeniyetinin ahlâk ve edep anlayışıdır."
Mimar Sinan yarım asırlık mimarlık sürecinde; 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 6 suyolu, 10 köprü, 20 Kervansaray, 36 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 477 adet yapı inşa etmiştir.
Milli Mecmua / Sayı 11. Kasım- Aralık 2019.
Devletler, insanlar gibidir; doğar, büyür ve ölür. Nasıl ki insanlar için en güçlü, en ihtişamlı, en olgun olduğu dönemler varsa devletler içinde, böyle bir dönem söz konusudur. Osmanlı Devleti'nin ihtişamın zirvesinde olduğu dönemi 16. yüzyıldır.
Milli Mecmua nın 11. sayısının, dosya konusu; Osmanlı devleti üzerinden yoğunlaşılarak "Türk asrı" olarak kabul edilen 16. yüzyıldır. 20 makale ile; Osmanlı Devleti'nin mimariden astronomiye, mezar taşlarından kahvehanelere, şiirinden önemli şairlerine hatta adı geçen yüzyıl'daki Türkistan ve Hindistan'da kurulan Türk devletleri ile Safeviler devleti anlatılmaya çalışılmıştır. Türk asrına, layık çalışmalar örnekleme usulü ile, akademik yazım kuralları doğrultusunda bir dergi ortaya konmuştur.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
"Özetle, Heberer'in tasvirinde tek başına meydan okuyan kurt artık o sahnedeki gibi değildir. Aslan ve kartal büyük oranda nasihatleri dinlemiş, hümanizmasını gerçekleştirip reel bilimler sayesinde şaha kalkmışken, gelişmelere ayak uyduramayan, Arap kimliğine gark olup öz kimliğini unutan kurt ise savunma pozisyonuna geçmiştir."
Sayfa 23 - 16. Yüzyıl İstanbulu'ndan Bir Duvar Resminin Dönem Siyasası ve Türk İmgesi Hakkında Anlattıkları, Okay SütçüoğluKitabı okudu
"Neticede 'Türk ve kurdu' aynı sayarsak 16. yüzyıla gelindiğinde Türkün kurduğu devletlerin Türklüğünden ve kurtluğundan kalan şey, orduların akıncı ve gazavadcı yapısı yani gözü kara askerlik geleneğinden başka bir şey değildi."
Sayfa 18 - 16. Yüzyıl İstanbulu'ndan Bir Duvar Resminin Dönem Siyasası ve Türk İmgesi Hakkında Anlattıkları, Okay SütçüoğluKitabı okudu
Her sayısında bir konusu göze çarpar bu sayıda da ilgimi şah İsmail konusu çekti. Yine akıcı bir dille, sıkmadan keyiflice okunan bir sayı olmuş ayrıca özet geçmek gerekirse : Çay iç, milli mecmua oku milletini sev...