* 17. Yy'ın fantastik İngiltere'sinde Thames Nehri yakınlarında Jordan adında bir bebek bulan Köpek kadın, bu çocuğu kurtarır ve büyüterek dünyayı gezmeye başlar. Farklı zamanlarda, farklı mecralarda tuhaflıklarla bezeli zihin ürünü şeyler yaşarlar.
** Hayal gücünün sınırlarını tüm olanaklarıyla kullanan ve üslup, tarzı ve içinde barındırdığı öğelerle yeni bir kapının anahtarını teslim alıyoruz. Etrafımızda kitap okumaya vaktinin olmadığını söyleyen insanlarla dolu. Oysa yazarımız okumanın bize okumamaktan daha çok zaman kazandıracağını belirtir.
*** İçinde yaşadığı benlik ve var olma kavgası... Yolda ilerleyen insan kaybettikleriyle mi yoksa kazandıklarıyla mı sınanır? Ya kaybedek bişeyi yoksa o zaman kendi benliğini bırakır. Daha önce görülmemiş, hayali kurulan özlem kentine yürüyoruz ve ne yol belli, ne zaman ne de kişiler...
**** Jordan ve hayal gücünün üstün noktalarıyla ve her gün farklı bir hayal ülkesinde Binbir Gece Masalları'ndaki Şehrazatvari bir yaklaşımla içsel bir yol, arayış içindedir. Özlü ve derin imgeleriyle bir yandan bize Küçük Prens'i hatırlatır.
***** On İki Prensesin hikâyesiyle algı ve metaforlar dünyasını zaman ve mekandan bağımsız bir imgelem sunar. Saat gece yarısını geçtiğinde dans eden prensesler eşlerinden bağımsız bir hayatın mutluluğuyla yaşar.
****** Gerçek, yalan, kimlik, birey, benlik kavgası, feminizm, evlilik, cinsellik gibi kavramlar üzerinden derin bir içsel yolculuk... Özellikle hayal gücü üzerine mükemmel bir yapıt... Mutlaka okuyun...