Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
çok küçük çocuklar derinin rengini önemsemez Rachel, ana babaları beyinlerini yıkayana dek
Sayfa 285Kitabı okudu
Emr-i bil-maruf yapmak üzere bir grup hoca Çayırova'ya gitmişti. Bir camiye girmişler, bakmışlar kimse yok. Ah cemaat! İnsanlar camide yok ama sinemada var. Bizim hocalar Çayırova halkına sormuşlar: Biz vaazu nasihat etmek için geldik, nerede cemaat bulabiliriz? Onlar da: Kahvede demişler. Bunun üzerine hocalar kahveye gitmişler. Kahveden
Reklam
Şu anda gençlerimiz öyle farklı bir telkinlerle yetiştiriyorlar ki, Allah'ın kaderlerini birleştirdikleri iki insan değil de sanki birbiriyle meydan savaşına çıkacak iki Mücahid gibi evlilik yapıyor. Kız babaları, kız anneleri, teyzeler, halalar: "Aman kızım! Kendini ezdirme!" telkinleriyle kızlarını damat evine gönderiyor. Erkeğe de: "Aman, erkekliğini göster! İlk gün kediyi parçalamalısın. Eğer ilk gün yapmazsan sözünüzü dinletemezsin!" gibi telkinler vererek gençlerimiz savaş meydanına çıkacakmış gibi yetiştiriliyor ve aile dediğimiz büyük müesseseyi bu şekilde kurmaya çalışıyorlar.
Çocuklarınızı sevin, kollayın. Size güvensinler. Özellikle kız çocuklarınızı. İleride evlenip gittiklerinde, kendilerine arka çıkacak bir babaları olduğunu bilsinler. Kocaları da bilsin ki, ezmesinler onları.
Sayfa 37 - DKKitabı okudu
İki yüzyıllık tarihi var şu kentin. İçinde yüz bin kişi yaşıyor. Ama ne geçmişte ne de şimdi, bir tek kişi yok ötekilere benzemeyen. Kendini yüce bir amaca adamış tek bir kişi yok. İnsanda kıskançlık duygusu ya da öykünmek için tutku uyandıracak ufacık yetenekli sanatçı, bir tek bilim adamı yok. Sadece arabalara kurulup gezer, yer içer, uyur, sonra da ölürler... Sonra başkaları doğar, onlar da yer içer, uyur ve can sıkıntısından büsbütün aptallaşmamak için yaşamlarını iğrenç dedikodular, votka, kumar ve birbirlerini mahkemeye vermekle renklendirirler... Karılar kocalarını aldatır, kocalar yalan söyler, olup biteni görmezden, duymazdan gelirler... Ve bütün bu bayağılıkların etkisi çocukları karşı konulmaz biçimde ezer, onlardaki Tanrısal kıvılcımı söndürür ve onlar da tıpkı anaları ve babaları gibi, birbirinin benzeri, aynı zavallı cesetler olup çıkarlar.
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Karılar kocalarını aldatır; kocalar yalan söyler, olup biteni görmezden, duymazdan gelirler... Ve bütün bu bayağılıkların etkisi çocukları karşı konulmaz biçimde ezer, onlardaki Tanrısal kıvılcımı söndürür ve onlar da tıpkı anaları babaları gibi, birbirinin benzeri, aynı zavallı cesetler olup çıkarlar.
Reklam
Kızlarının kadife sesleriyle övünmeyi maharet sayan zamane anneleri, diploma her şeyden önce gelir diye düşünen zamane babaları; kızını Allah'a iyi bir kul olarak yetiştirebilmeyi öncelikli hedef edinecek yerde, mahremiyet hükümlerini kariyer yalanına kurban eden çağın ebeveynleri bizi temsil edemez. Bizi ancak ne bir yiyeceğin ne de bir içeceğin olmadığı hicazda kocası İbrahim onu Kabe'nin avlusuna bırakıp giderken "Bizi buraya bırakmanı sana Allah mı emretti" sorusuna karşı "evet" cevabını alınca "öyleyse gidebilirsin. O bizi asla zayi etmez" teslimiyetindeki Hz. Hacer ruhlu İslam kadınları temsil edebilir. Bizi sadece ve sadece, saçının bir telini bile namahremin görmesini ölüme denk sayacak derecede iffetine düşkün olan İslam kadınları temsil edebilir.
çok küçük çocuklar derinin rengini önemsemez Rachel, ana babaları beyinlerini yıkayana dek
Sayfa 285
Kız babaları...
Gül desem gül değil, nur desem nur değil, kanımdan, etimden doğan bu melâike yavrusunu ellere nasıl vereceğim?
Sayfa 23 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Grenouille yerinde dikiliyor, gülümsüyordu. Daha doğrusu, onu gören insanların gözünde, dünyanın en masum, en sevecen, en büyüleyici, aynı zamanda en ayartıcı gülümseyişiyle gülümsüyordu. Ama dudaklarında dolaşan aslında gülümseme değil, çirkin, alaycı, duyduğu zaferi ve aşağılamayı olduğu gibi yansıtan bir sırıtmaydı. O, dünyanın en pis kokan
Reklam
Kadınların sömürülmesi, varlığını ikiyüzlülükle kabul eden insanlığın geri kalanına bir hakaret oluşu bir yana bıra­ kılsa bile, kendi kendini süreklileştiren bir yoksulluk döngü­sü yaratır: Bir erkeğin makinalara yatırım yapmasını gereksizleştirmek suretiyle bu sömürü, erkeğin bir başka kadın satın alarak yeterince para tasarruf etmesine imkân verir; bu yeni kadın da başka çocuklar doğuracak, onlar da eğer erkek olur­larsa babaları için çalışacaklar kız olurlarsa satılacaklardır.
Kız babaları, kız anneleri, teyzeler, halalar: "Aman kızım, kendini ezdirme sakın!" telkinleriyle kızları damat evine gönderiyor. Erkeğe de: "Aman, erkekliğini göster! İlk gün kediyi parçalamalısın. Eğer ilk gün yapmazsan sözünü dinletemezsin!" gibi telkinler verilerek gençlerimiz savaş meydanına çıkacakmış gibi yetiştiriliyor ve aile dediğimiz büyük müesseseyi bu şekilde kurmaya çalışıyorlar.
Kız babaları :)
Kızımı evlendirmeden önce, bütün isteyenleri iskartaya çıkaracağım diye kendime yapmadık eziyet bırakmazdım herhâlde. Sonunda da kendi sevdiği bir erkeğe verirdim. Fakat bilir misin, bir babanın gözüne en çok kızının gönül verdiği erkek kötü görünür.
Sayfa 115Kitabı okudu
Yıldızlı *
Karılar kocalarını aldatır; kocalar yalan söyler, olup biteni görmezden, duymazdan gelirler.. Ve bütün bu bayağılıkların etkisi çocukları karşı konulmaz biçimde ezer, onlardaki Tanrısal kıvılcımı söndürür ve onlar da tıpkı anaları babaları gibi, birbirinin benzeri, aynı zavallı cesetler olup çıkarlar.
Sayfa 105 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - Modern Klasikler Dizisi - 71 - 11.basımKitabı okudu
Kız çocukları babaları hayatta olduğu müddetçe büyümeme haklarını kullandıklarını bilir…
740 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.