Kendinize ya da bir başkasına en güçlü tanıklığı dinlemenizle yaparsanız. Ne var ki, kendini dinlemeyi bilmeyen bir başkasını dinleyemez. İşin zor yanı şu: Küçükken dinlenilmeyen, kendini dinlemeyi çok zor öğrenir.
Sinoplu Diogenes yalnız yaşıyor ve dünyayı reddediyordu. Kimseyi mutlu edemeyecek kadar fakirdi ve kimse onu davet etmiyordu. İnsanlar ondan uzak duruyordu, zira söylediği ve yaptığı hiçbir şeyden hoşlanmıyor ve davranış tarzını beğenmiyorlardı.
“Bakın, ünden, mutluluktan, aydınlık bir yaşamdan filan söz ediyorsunuz ya, benim için bütün bu güzel sözler, bağışlayın ama ağzıma sürmediğim bir marmelattan farksızdır.”
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Her soruya yanıt verme gereği duyuyor oluşum içimde köklenmiş suçluluk duygusu..
Bunlar,çocukluğunuzdan itibaren sizi dünyadaki her şeyden sorumluymuşsunuz gibi yetiştiren anne-babalarınızdandır..