Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Çevresindeki çoğunluk ne tür yaşıyorsa, öyle yaşıyor insan.
Sayfa 10 - Akvaryum Yayınevi, 3.Baskı Haziran - 2007Kitabı okudu
Kolay yaşamak istiyor musun? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut.
Reklam
Bizim dağlılar tuhaf adamlardır, biri nereye giderse bini oraya gider.
Sayfa 302Kitabı okudu
Harada adamlar çoxdursa ora təhlükəsizdir, çoxluğun inandığı şeylər hökmən doğrudur, çoxluğun əldə etmək istədiyi şey hökmən dəyərlidir.
Sayfa 52 - Ndivid YayıneviKitabı okudu
Standart, ölçünlü olandan evvel kimin-neyin, neye nispetle, hangi amaca yönelik ölçtüğüne bakmak gerekir. Saadeti, elindeki tüm imkânları seferber edip, çağın standart tipini, hipnotize edilmişçesine, benimsemiş olanlara şirin görünmek ve "işte ben de sizdenim" demekle olmadığını fark ettiğimiz zaman, düşüşümüzün olmadığı, ancak yükselme kabiliyetimizin mevcut olduğunu, zamanımıza kendimizin karar verdiği bir döneme adım atmış oluruz. Bu da tabiki amel defterimize yatırım yapmaya başlamaktan geçer. O vakit hayatta kalsak da, ölsek de biz kazanırız. Dünya kötüye giderken iyiye gitmektir marifet. Standartla mutlu olmaktan gâye, Allah'ın rızasını elde etmektir. Gerisi dipsiz kuyu..
Serkan

Serkan

@Seerkan_
·
15 Ocak 11:12
Soru bu standartları nasıl düşürmeliyiz mi ? kendimizi nasıl yükseltiriz mi ?
Standartlar yükseldikçe kendimizi hep yarım, hep eksik hissediyoruz. Biz gelişiyoruz ama standartlar bizim hızımızdan daha hızlı yükseliyor. Bu nedenle mutsuzluk bizi esir alıyor... İdeal kadın standardı yükseliyor. Fit, bakımlı, zarif, ayaklarının üstünde duran, farkındalığı yüksek, iknası zor, alımlı ve seksi... Erkek standardı da yüksek ; Kararlı, kadının diline amade, güçlü, yakışıklı, görece zengin ve romantik, merhametli ses tonu etkileyici ve algısı yüksek... Aslında bir önceki nesle göre belki de daha iyi durumdayız. Ama standartlar nedeni ile keyfini süremiyoruz bunun... Not : Bu metin Mehmet Teber hocamızın yazısına ilaveler yapılıp oluşturulmuştur..
Bir Franz Kafka konuşmasından …
Herkes sürüye katıldığından ötürü güven içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi, sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil, yalnızca kullanma talimatları, doldurulacak başvuru formları ve kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuluyor. O nedenle insanlar, kendi yaptıkları parmaklıkların ardında boğulmayı yeğliyorlar.
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kendimizin daha az, etrafımızdakilerin daha fazla şey bildiğine inandığımız ölçüde kalabalığın peşinden gideriz."
"Bizi sınırlayan her şeyi bir tarafa atmalıyız.
Sayfa 91 - Epsilon yayınları
"Bizler sakınmalı koyunlarız; önce bekleyip sürüde ne var ne yok izler, sonra da sürüye katılıp gideriz."
Reklam
Tıpkı korkuyla sürünün ortasına kaçan bir koyun gibi, her birimiz de insan yığınlarının ortasına girmeye çalışıyorduk. Bu bize, sıranın ön, arka ve yanlarında yürüyen gardiyanların darbelerinden daha iyi kaçınma şansı veriyordu. Ortalarda olmanın, acı rüzgâra karşı korunak sağlaması gibi ek bir avantajı daha vardı. Bu nedenle kalabalığın içine dalma çabasının, kişinin kendi postunu kurtarmaya çalışması gibi bir anlamı vardı...
Sayfa 65 - Okuyan Us Yayınları, 22. Basım, Mart 2015Kitabı okudu
Kalabalıkları olduğu gibi toplumları da taklit içgüdüsü ve cesaret eksikliği yönetir.
Sayfa 21 - Hayykitap, 1. Baskı, Ocak 2023Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.