Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“İnsanların dilinde miyavlamak yasaktır.” Kedi yasası böyleydi; ama, insanlarla iletişim kurmak çıkarlarına uymadığından değil. Tehlikeli olan insanların göstereceği tepkiydi. Konuşan bir kediyi ne yaparlardı? Büyük olasılıkla alıp bir kafese kapatır, bin türlü aptalca deney uygularlardı üzerinde, çünkü insanları anlayıp kendini ifade edebileceğini kabullenmeyi beceremezler.
Sayfa 105 - Can çocuk
JONGLÖR
zamanları ve kaderleri, kusursuz simetriler içinde ışıklı, ışıksız paraboller çizerek, ellerinde döndüre döndüre Tanrının yaptığı işi kelimelerle yapmaya kalkar insan; uygun falsolarla onları, yerçekimsiz bir gökte, tıpkı bir jonglörün bir halkalar çavlanını, bir meşale
Sayfa 37 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010Kitabı okuyor
Reklam
Ben biçare bir gölge idim. Yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge... Gül dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri.
"Vatanseverlik genellikle düzenbazların sığınağıdır. En yüksek sesle konuşan hep onlar olur." Şuursuz İntihal, s.67, Kırmızı Kedi
Sayfa 10
Bir bilim adamının rüyalarına tohumlar ektim. Fakat o merakla tek yaptığı, bir müze inşa etmek oldu. Bir sahil tarayıcısını denizden gelen hazinelerle kutsadım ama kendini sahile o kadar çok kaptırdı ki, altındaki yatan gerçeği aramadı. Yalnız bir kitapçıya konuşan bir kedi verdim. Bu onun en özel rüyasıydı! Ancak o kendini kitaplarda kaybetti ve kedi de tamamen başına buyruk davrandı. Ve böylece, sonunda neredeyse hiç gücüm kalmadı."
Sayfa 317 - Genç TimaşKitabı okudu
Ben biçare bir gölge idim. Yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge... "Gül"! dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlaya, enteresan buldukladı zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
“… Fakat hayır, bütün bunlar yapabilmek, kendisini alışkanlıklarının dışında denemek için başka türlü adam olmak lazımdı. Koşmak, kımıldamak, atılmak, istemek, isteyişinde devam etmek lazımdı. Bütün bunlar benim için değildi. Ben biçare bir gölge idim. Yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla capaçul, biçare bir gölge... "Gül!" dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri. …”
Sayfa 147Kitabı okudu
Masallarda kahramanın karşısına sihirli bir lamba, uçan bir halı, konuşan kedi, her neyse, tüm hikayeyi değiştiren bir mucize çıkar ya. "Gerçek hayatta karşınıza çıkabilecek mucize, iyi bir öğretmendir."
Aslında masallarda kahramanın karşısına sihirli bir lamba, uçan bir halı, konuşan kedi, her neyse, tüm hikayeyi değiştiren bir mucize çıkar ya. Gerçek hayatta karşınıza çıkabilecek mucize, iyi bir öğretmendir.
Ülkenin en büyük şehri İstanbul’un en güzide semti Nişantaşı’nın bir haftadır günde birkaç saat elektriğini kesen ve arayınca da “Arıza var yine, arıza,” şeklinde konuşan teknolojik beceri ve zihniyet, yarın nükleer santralde sızıntı olduğunda, orayı silikon tabancasıyla mı kapatacaktır yoksa bez mi tıkayacaktır? “Yahu bu santraller bir yavru kedi kadar tehlikesiz, yani kedidir kedi,” diyen arkadaşlar, 1986’da Çernobil’de, 2011’de Fukuşima’da patlayıp yüzlerce kilometrekarelik çevresinde, gelecek onlarca neslin sağlığına mal olan şey: Elektrik prizine patisini sokmuş kedidir Aygaz tüpüdür Çiklettir Ben onu duymadım. Diyelim her şey yolunda gitti, santral mis gibi oldu, deprem olmadı, tsunami na mevcut. Santralin atıklarına ve kaçınılmaz yüksek radyasyona maruz kalmam sonucunda sırtımdan üçüncü bir kol çıkarsa, sigorta estetik ameliyat masrafını karşılayacak mıdır, yoksa eve gelen aile hekimi ağrı kesici mi yazacaktır?
Reklam
Fakat hayır, bütün bunları yapabilmek, kendisini alışkanlıklarının dışında denemek için başka türlü adam olmak lazımdı. koşmak, kımıldamak, atılmak, istemek, isteyişinde devam etmek lazımdı. bütün bunlar benim için değildi. ben biçare bir gölge idim. yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge... "gül!" dedikleri yerde gülen, ağla ve konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri.
Sayfa 147Kitabı okudu
o akşam içeriye girdikten sonra, oldukça kalabalık iki masanın yanından geçerek üçüncüye yönelmiş, birkaç altın para hazırlamıştım ki birden çok sessiz, çok gergin, suskunluğun adete uğultuya yol açtığı o arada, ki bu her zaman olur, aşırı yorgun topun iki sayı arasında kararsız kararsız gidip geldiği andır bu, tam karşımda çok tuhaf bir gürültü,
" İnsanların dilinde miyavlamak yasaktır". Kedi yasası böyleydi; ama insanlarla iletişim kurmak çıkarlarına uymadığından değil. Tehlikeli olan, insanların göstereceği tepkiydi. Konuşan bir kediyi ne yaparlardı? Büyük olasılıkla alıp bir kafese kapatır, bin türlü aptalca deney uygularlardı üzerinde, çünkü insanlar genellikle kendilerinden farklı bir varlığın onları anlayıp kendini ifade edebileceğini kabullenmeyi beceremezler.
Sayfa 91 - Can yayınlarıKitabı okudu
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.