Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Araştırdım, ah, ateşli çabalarla, Felsefe, hukuk ve tıp bilimini, Bir de, ne yazık ki, ilahiyatı! Şimdi de duruyorum burada, bir ahmak gibi, Hiç de akıllanmış değilim. Yüksek ünvanım, doktoram bile var, Ve on yıldan beri öğrencilerimin burunlarını, Kah o yöne kah bu yöne çekiştiriyorum Birşey bilemeyeceğimizi, sonuçta anlamak için! Buna
Yalnızca yönetim ve otorite, güç ve zenginlik değil, veri ve bilgi de giderek bir avuç insanın elinde toplanıyor ve gittikçe daha çok insan kendilerini dışlanmış -unutulmuş değil de sanki zaten hiç fark edilmemiş gibi- hissediyor.
Sayfa 19 - Doğan Kitap
Reklam
Tüm Alıntılarım
1. Her an büyük bir utanmazlıkla, yalnızca huysuz, hatta öfkeli biri olmadığımı; kimseyi, kuşları bile ürkütemeyeceğimi, bununla ancak kendimi avuttuğumu bilmemdi. Öfkeden ağzımdan köpükler saçıldığı bir anda oyuncak bir bebek ya da bol şekerli bir çay getirin, hemencecik yumuşayıveriyordum. Hatta, sonra kesinlikle, öfkemden dişlerimi
.. Yalnızca yönetim ve otorite, güç ve zenginlik değil; veri ve bilgi de giderek bir avuç insanın elinde toplanıyor ve gittikçe daha çok insan kendilerini dışlanmış -unutulmuş değil de sanki zaten hiç fark edilmemiş gibi- hissediyor. Hayal kırıklıkları derinleştikçe, en temel kurumlara bile duyulan güvensizlik de artıyor. Bugün demokrasilerde yaşayan insanların yarısından çoğu seslerinin ya “hiç”duyulmadığını ya da “nadiren” duyulduğunu söylüyor.* Eğer nispeten demokratik ülkelerdeki genel ruh hali buysa, bir de şeffaflığın hiç olmadığı ve muhalefetin her türlüsünü boğan tek bir söylemin tepeden dayatıldığı otoriter rejimlerde bu yüzdenin ne kadar daha yüksek olduğunu varın siz tahayyül edin. Bunların hepsini üst üste koyunca ne kadar çok insanın sesinin çıkmadığı anlaşılıyor. Ve buradaki en büyük ironi, bütün bunların, dijital platformların ve medya platformlarının yaygınlaşması sayesinde bizim insanlar olarak -ırkımız, cinsiyetimiz, dinimiz, sınıfımız ve etnik kimliğimizne olursa olsun- kendimizi ifade etmek için büyükannelerimizin hayal bile edemeyeceği imkanlara sahip olduğumuz ve dolayısıyla eskisinden çok daha irtibatlı, çok daha anlayışlı ve çok daha özgür olmamız gereken bir zamanda yaşanması.
Az çok şu zamanların ucundan tutuyor.
Savaşın kara bulutları, tehditle dolu, gökyüzünde toplanıyordu. Bir dünya kargaşası arifesinde bulunuyorduk; çünkü bütün dünyada güç zamanlar gelip çatmıştı: İşçi isyanları, batan orta tabakanın sızıltıları, işsiz orduları ekonomik çıkar gruplarının dünya pazarları üzerindeki çatışmaları ve gelmekte olan sosyalist devriminin yeraltı gürültüleriyle yeryüzü sallantıdaydı.
Sayfa 160Kitabı okudu
Dünya çok adaletsiz görünüyor. Filozoflar adalet hakkında konuşuyorlar, toplum bilimciler adalet hakkında konuşuyorlar. Sıradan insan adalet istiyor. Ama yaşamda adalet var mı? Kimi zeki, rahat koşullar içinde iyi bir görünüme sahip yani istediği her şey var, bir diğerinde bunların hiçbiri yok. Biri iyi eğitimli sofistike, istediği her şeyi yapma
Sayfa 48 - …ÖtesiKitabı okudu
Reklam
Ey Peygamberler Sultanı! Biz sana kurban olmayı en büyük şeref bildiğimiz halde nefis putunu kırmakta zorlanıyoruz. Sen bize dünyanın tatlı, manzarasının hoş olduğunu, câzibesiyle bizi aldatacağını hatırlatarak dünyadan sakının buyurdun (Müslim, Zikir 99). Dünyaya gönül kaptırmanın tehlikesinden bahsettin (Buhârî, Zekât 47). “Dünya değersizdir. Malı mülkü kıymetsizdir” dedin (Tirmizî, Zühd 14). "Ümmetimin fitnesi maldır" diye bizi uyardın (Tirmizî, Zühd 26) ve bizim mal ile imtihan edileceğimizi haber verdin. Gerçek hayatın âhiret hayatı olduğunu söyledin (Buhârî, Rikak 1). Dünyada bir garip, bir yolcu gibi olmamızı tavsiye buyurdun (Buhârî, Rikak 3). Bize yap dediğini bizzat yaptın. Gün oldu, birkaç hurma bulup da karnını doyuramadın (Müslim, Zühd 36), Medine'yi şereflendirdiğin günden vefat ettiğin âna kadar üç gün arka arkaya buğday ekmeği bulamadın (Müslim, Zühd 20). Dünya bizi mağlup etti, Yâ Resûlallah Sırtımızı yere vurdu. Elimizi kolumuzu bağladı. Dünya bir dev, biz cüce olduk.
Yardımlaşma bu ülkenin topraklarında var ve herkes için. Bırakın toplumun birbiriyle yardımlaşmasını Osmanlı’da “mancacı” diye adlandırılan bir meslek grubu var. Halkın yardımları mancacılarda toplanıyor, onlar o paralarla sokak hayvanlarını besliyorlar. Mevlana “ Mum bir diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez”demiş yüzlerce yıl önce.
Sayfa 137Kitabı okudu
Osmalının ilk sefiri
1 Yıl Fransa Elçiliği Yapan Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin Orada Şoke Olduğu Şeyler 1720 yılında Fransa'ya elçi olarak atanıp yaklaşık 1 yıl (11 ay) orada kalan Osmanlı devlet adamı Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin yaşadığı ve gördüklerini anlattığı Paris Sefaretnamesi kitabından birkaç eğlenceli bölüm. 1 Yıl Fransa Elçiliği Yapan
Son 50 yılda bizler bilinci tanımlamakta hâlâ zorlanıyoruz. Bilinç, farkındalık, öz farkındalık, bilinç öz farkındalık, bilinçaltı, bilinçüstü, yanı dışı derken belli ki zor bir konu. Fakat bilinçle kastettiğimiz şey insan bilinci ise; sadece bizde olan, dünyada başka hiçbir makinede olmayan bilinçten bahsediyorsak, o zaman sorunun cevaplarından sadece birini verebiliriz. Cevap: İnsan ne zamandır var? Sorusudur.
Sayfa 18 - nemasis kitapKitabı okudu
Reklam
Modern dünyada
İhtiyacımız olduğunu sandığımız, aslında ihtiyacımız olmayan şeylere ulaşmakta zorlanıyoruz.
Sayfa 23
Asya’da Savaş ve Barış: Sertleşme Döneminde Çin ve Halk Kurtuluş Ordusu
Asya, Afrika’dan sonra dünyada en çok silahlı çatışmanın gerçekleştiği anakara. Bu durum, ilk bakışta, egemenlerin ‘Ortadoğu’, bizimse daha tarafsız bir coğrafi ifadeyle ‘Güneybatı Asya’ dediğimiz şiddet kuşağının Asya’nın bir parçası olmasından ileri geliyor gibi görünüyor. Oysa sorun, o bölgenin de ötesinde. Çatışmalarda toplam 1,25 ile 2
"Senin güzel yüzüne baktıkça, dünyada ne kadar güzellik varsa toplanıyor da gözümün önüne geliyor." Divan-ı Şems-i Mağribi
Sayfa 276 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.