Cevdet Kılıç'ın Bilgelik Hikâyeleri adlı çalışmasında, Antik çağ Yunan filozoflarından Thales, Bias, Pittakos, Kleobulos, Khilon, Solon, Periandros gibi isimlerin yanında; Sokrates'ten, Diyojen'den ilkçağ filozoflarından çeşitli konularla ilgili hikmetli hikâyelerin ve sözlerin yer aldığı görülmektedir.Yalnız batı değil, doğu dünyasından da öğüt verici hikâyelerin ve örneklerin yer aldığı, alanında özenle hazırlanmış bir çalışma örneğini gösteren kitap, zengin bir kültür hazinesi değerinde...
Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın?
Tabiatta ruh sakatlığından başka sakatlık yoktur.Kötü kalpten başkasına çirkin denilemez. Fazilet güzelliktir; fakat güzel kötülükler şeytanın süslediği baş sandıklardır.
Bizim uygarlığımız belki binlerce yıl sonra yaşayan insanlara da geçecek. Bizim attığımız temeller üzerine yenilerini koyacaklardır. Ah! Onlar da bizi hatırlayıp bıraktığımız kültür mirasları için teşekkür edebilseler!...
“Reklam, zevk değil mutluluk vaat eder bize: dışarıdan, başkalarının gözüyle görülen bir mutluluk. Kıskanılmanın getirdiği bu mutluluk da çekicilik yaratır.
Kıskanılmaksa insanda, ancak yalnız başına tadılabilecek bir kendine güven duygusu yaratır. Bu duygu da yaşantınızı, sizi kıskananlarla paylaşmamanızdan gelir…”
''Baylar! Körebe oynamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Vatanseverliği, halk sevgisini, kültürel gelişime sağladığınız katkıyı bağırarak anlatıyorsunuz. Kendiniz halk ve vatan için, kültür adına ne yaptınız,söyler misiniz? Bazıları utanmadan, inatla ve haince bir arsızlıkla bu ''değerli vatanı'' talan ediyor, ''sevgili halkını'' soyup soğana çeviriyor. Diğerleri bürolarda, yayınevlerinde aylak aylak vakit öldürüyor, okul ve üniversitelerde memur olarak çalışıyor. Ve bütün bunlar olurken ''sevgili halkı'' temsil eden milyonlarca insan maddi manevi çöküşe sürükleniyor, sakat kalıyor, içip kendini kaybediyor, kalpleri kin ve öfke doluyor. Halkın temel değerleri giderek yok oluyor.''
Nedir insan dediğin,
Ömründen bütün biçtiği uyku ve yeme içme ise,
En fazla bir hayvan, değil daha ötesi.
Bizi böylesine özene bezene yaratan,
Bu yeti ve tanrılara yaraşır muhakeme gücünü
Vermemiştir hiç kuşkusuz
Durduğu yerde küflensin diye.
Aynı yemekle besleniyoruz, aynı silahlarla yaralanıyoruz. Aynı hastalıklara yakalanıyoruz. Aynı şekilde iyileşiyoruz. Aynı yaz ve kışla ısınıp, üşüyoruz.
Bizi keserseniz kanamaz mıyız?
Şaka yaparsanız, gülmez miyiz?
Bizi zehirlerseniz, ölmez miyiz?
Ve bize zarar verirseniz, intikam almaz mıyız?