İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar… kendi davalarını yücelten ve kaybeden düşmanı küçük düşüren bir tarih.
Kültür bir evse, dil de ön kapının ve içerideki bütün odaların anahtarıdır, dedi. Onsuz darmadağın olursun, diye ekledi, doğru düzgün bir yuvadan, meşru bir kimlikten yoksun kalırsın.
Tarihin bireysel kişilik üzerindeki zorunluluğu ve üstün kudreti, bu tarih insan zihninin ürünü olduğu için, özgürlük kılığına bürünebilse de aslında tarih de —verili bir şey olarak, bir gerçeklik, kişi-üstü bir güç olarak— yine benin dışsal bir fail tarafından ezilmesini temsil eder. Aslında yabancı bir güce esaretten ibaret olan şeye özgürlük diye bakma ayartısı burada daha incelikli bir biçimde işbaşındadır, çünkü bu durumda bizi bağlayan şey kendimizle aynı özdendir.