Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
293 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Doktor Malden, esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur ve eşi Summerfield Malden bir an önce miras işlemlerini halledebilmek için Perry Mason ile görüşür. Sonrasında bir uçağın düştüğü öğrenilir ve işler iyice karışır. İki ayrı mahkemede geçen mükemmel sorgulamalar ile birlikte son derece güzel bir Perry Mason romanı daha Polisiye severlerin mutlaka okuması gerekenlerden
Kurnaz Kadın
Kurnaz KadınErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19706 okunma
Ne kadar acı çekiyor olduğum, sevgili lou, kendini tekrar bulup bulmaman meselesiyle bağlantılı değil. Senin kadar zavallı bir insanla hiç uğraşmamıştım.: Bihaber ama kurnaz bilinen şeyleri değiştirmekte usta bir kusurunda zevksiz ve naif küçük meselelerde dürüst ve adil, genellikle inatçılık göstermiyor mesele daha büyük olunca, yaşama
Reklam
Artık akıllandık. her anlamda alçakgönüllüyüz. İnsanı artık tinden ve tanrısallıktan türetmiyoruz. Onu aldık ve hayvanların arasındaki asıl yerine koyduk. O bizim için en güçlü hayvandır. Çünkü en kurnaz odur. Tinselliği de bunun sonucudur. Bir diğer yandan burada dile gelmek üzere olan bir kendini beğenmişlikten kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bundan sakınıyoruz. İnsan sanki hayvan gelişiminin art niyeti imiş gibi gibidir. O hiç te yaradanın baş tacı değildir.
"Kuma oturup suya bakardı, her şeye zor inanılırdı suya bakınca, Çin diye bir ülke olduğuna ya da ABD'ye ve Vietnam'a, bir zamanlar çocuk olduğuna, hayır, buna inanmak zor değildi, onu unutamazdı. Bir de erkeklik çağını: çalıştığı işler ve kadınlar, sonra kadınsızlık, şimdi de işsizlik. Altımışında bir berduş. Bitmiş. Bir hiç. Bir dolar yirmi sent nakit vardı cebinde. Bir haftalık kirasını ödemişti bir de. Okyanus... kadınları düşündü yine. Bir kaçı iyi davranmıştı ona. Diğerleri kurnaz, gürültücü, biraz deli ve çok zor kadınlar olmuşlardı. Odalar ve yataklar ve evler ve Noeller ve işler ve şarkılar ve hastaneler ve donukluk, donuk günler ve geceler ve anlam eksikliği ve fırsat eksikliği. Ve şimdi, altmış yılın karşılığı: bir dolar yirmi sent."
Sayfa 32
''İyi insan, zayıf insan demek değildir. Aslında şunu büyük bir inançla söyleyeceğim, zayıf insan 'iyi insan' olamaz. Gerçekten iyi insan, güçlüdür. O nedenle, 'kurnaz, açıkgöz olan güçlüdür' görüşüne katılmıyorum.''
"Kurnaz insan okumayı küçümser, basit insan ona hayran olur, akıllı insan ise ondan yararlanır."
Reklam
''Yaa Umutçuğum, bak bu böyle olmayacak.'' dedi ve ''kendini bitirdin, bari bizi bitirme'' diye devam etti. Olayı tam anlamadığımı söyleyip konuyu biraz açmasını rica ettim. ''Allah aşkına şu haline bi bak,şu sırtına,şortuna,göğsüne,şu elindeki poşete bi bak. Görmüyor musun abi senin vizyonun yok. Hadi seni geçtik, sen bizim yanımızda dolaştığın müddetçe bize de bu plajdan bi ekmek çıkmayacak, sayende doyasıya bi yaz aşkı yaşayamayacağız.'' diye kalbini kırarcasına konuştu. Aslında haklıydı. Evet belki vizyonum yoktu. Ama kocaman sevgi dolu bir kalbim vardı.Ve şimdi kırılmıştı. Gözyaşlarımı dizginleyerek ''Haklı sebeplerim var!'' dedim. Kayalardan denize balıklama atlarken suya göğüs üstü düşüp pişmiştim ve göğsüm üç gündür kırmızı-mor karışımı bir renk almıştı. Sadece sırtımdaki değil burnum ve bacaklarımdaki derilerde soyulmuştu. Ve şorta gelince; iki beden büyük olması, suya atlarken kayıp çıkması, sahilde otururken paçamın arasından...Neyse... Evet bende biliyorum bunlar görüntü itibariyle çok çirkin olabilir ama ben denize girdiğimde içine hava dolup şişme yapsın da boğulma olasılığım asgariye insin diye tıpkı bir kurnaz gibi, tıpkı bir sinsi gibi ince hesaplar yaparak büyük almıştım o şortu. Bu haklı sebeplerimi açıkladım. Ne diyecekler? Hiç bir şey diyemediler. ''Bundan sonra da yalvarsanız da durmam'' diyerek çekip gittim.
Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız. Görürüm hepiniz gardroba koşmaya hazırlanıyorsunuz. Birazdan tiyatro bomboş kalacak. Ama tiyatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik'in bir şarkısı şu perdelerden birine takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmistir. Hiranus'la Virjinya'nın bir diyaloğu eski kostümlerin birinin yırtığına sığınmıştır. İşte bu hatıralar, o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde yine sahneye dökülürler. Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz, fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perde!
“Kadınların en az kurnaz olanları bile, sonsuz sayıda tuzak kurabilirler. Kazanan, -fazla kuşku uyandırmadığı için- en aptal olanıdır.”
"Çocuklar, çoğu zaman hantal sersemlikteki yetişkinlerden çok daha kurnaz olabiliyor."
Reklam
Bir kaç kurnaz ve işbilirin yanında bir sürü de Allah'ın mübarek koyunları var... Yaşamak ve yeryüzünde üç adımlık bir yer işgal etmekle mühim bir iş yaptıklarını zannederler. Kimisi gençliğine mağrurdur; kimisi ihtiyarlığına ve tecrübesizliğine dayanıp böbürlenir; kimisi eskiden neydim diye övünür; kimisi ilerde neler olacağını ihsas ederek itibar kazanmak ister. Hepsi birden mahiyetini asla anlamadıkları bu değirmenin içinde yuvarlanıp giderler ve kainatın ekseninin kendilerinden geçtiğini vehmederler. Kimisinin de ihtiyarlıktan çenesi düşmüştür, benim gibi gevezelik edip dururlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.