Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökçen

Gökçen
@lPuduhepa
ϜϓſϞ | 1283🪽 Kandinsky tablolarının içinde kendi sürreal yalınlığımı arıyorum.
240 syf.
9/10 puan verdi
Tuhaf bir etki bırakıyor insanın üzerinde. Bitirdiğinizde gidip annenize sarılma isteğiniz doğuyor.. Yazardan okuduğum ilk eser. Devamını da getireceğimi düşünüyorum, zira üslubundan çokça zevk aldım. Yazarın çekici üslubuna ilaveten çevirmen
Hakan Tansel
Hakan Tansel
’in titiz çevirisi de size büyük keyif veriyor. İnsan bu kitabı okurken kitaptaki her
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Kanat Kitap · 20083,422 okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
Yalom üzerine uzun yıllardır okumalar yapan ve yazılar yazan Ruthellen Josselson bu kitapta, Yalom’un hayatını ve çalıştığı alanlar üzerine yaptığı çalışmalarını psikoterapiyle ilgilenen herkes için biyografik bir eserde özetlemiş. Psikoterapi ve İnsan Olmak Üzerine kitabı da tam olarak Yalom gibi: kolay anlaşılır, açık ve bilgelikle dolu. Yalom’un fikirlerinin doğuşunun ve gelişiminin izini sürerken aynı zamanda onun eserlerindeki kilit noktaları da mercek altına alıp irdeliyor. Ruthellen Josselson, ilk ve son bölümde Irv Yalom ile olan röportajına orta bölümlerde ise Yalom’un felsefesinin çizgilerini son derece net bir şekilde belirlemiş. Irvin D. Yalom, yakın zamanda Amerikan psikoterapistler arasında yapılan bir ankette, yaşayan en önemli psikiyatrlardan biri olarak gösterildi ancak kitaplarının başarıları onun sadece Amerika’da değil tüm dünyada çok önemli bir yere sahip olduğunu kanıtlamış oldu. Yalom’un hangi kitabını okusam baş ucu kitabı niteliğinde hissetmem araştırma sonuçlarını haklı bulmamı gösteriyor. Bu kitapta ise sanki Yalom kitapları okuyan bir dostumla onun hakkında konuşup, kitaplarının kritiğini yapıyormuşum gibi hissettirdi. Doyurucu bir okuma deneyimiydi, Yalom severler okumalı.
Irvin D. Yalom: Psikoterapi ve İnsan Olmak Üzerine
Irvin D. Yalom: Psikoterapi ve İnsan Olmak ÜzerineRuthellen Josselson · Pegasus Yayınları · 202214 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
Bir garip Orhan Veli vs realist bir inceleme
“Bir de sevgilim vardır, pek muteber; İsmini söyleyemem, Edebiyat tarihçisi bulsun.” Edebiyat tarihçisi bulmuş sevgilisini, bize de okumak düştü. :) Kimi zaman şahısların özelini okuyormuşum gibi gelse de mektup okumayı seviyorum. Hep şiirleriyle tanıdığım, mektubu da mı varmış diye şaşırıp okumaya başladığım bir Orhan Veli eseri oldu.
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,480 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
372 syf.
8/10 puan verdi
ne okudum ben, kafa sisi ve bilumum şeyler…
Kitap yazarın beş yıla yaydığı aslında üç kitap olan bir üçleme bütünü . Yayınevinin üçlemeyi tek kitapta toplaması büyük avantaj olmuş çünkü kitapları ayrı ayrı düşünmek kurguyu çok eksik bırakırdı diye düşünüyorum. Çünkü üçleme, okurundan dinamik bir süreklilik takibi talep eden ayrıntılarla dolu. Her ayrıntı yakalandığında hikayeye değişik bir
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,060 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
Kaç ömür gerek, yaşamayı öğrenmek için?
Yüzyıllardır hayatta olduğunuzu varsayın şimdi. Shakespeare ile aynı sahnede yer aldığınızı, Scott Fitzgerald ile bir şeyler içtiğinizi veya Kaptan Cook ile bir sefere çıktığınızı hayal edin. Ve sonrasında da gelip 21. Yüzyılın o ukala lise öğrencilerine tarih anlattığınızı varsayın. Karakterin yüzyıllardır yaşamasına neden olan bir hastalığı var. 41 yaşında gibi görünen tarih öğretmeninin ağzından, geçen 439 yılını flashbackler ile okuyoruz. Tarihin aslında kendini nasıl da tekerrür ettiğini ne kadar döngüsel hayatlar yaşadımızı yüzümüze vuruyor. Yani dünyada birçok insan aynı şeyleri yapıyor, doğuyor eğitim görüyor, evleniyor, çocuklarını büyütüyor daha sonrasında da ölüyor. Bütün bu döngünün, insan yaşamının aslında ne kadar kısa olduğunu bir kez daha fark ettiren bir kitaptı. Aynı zamanda bu kitabı okurken neden kitap okumanın benim için bu kadar önemli olduğunu keşfettim, neden büyük bir tutku duyduğumu anladım; çünkü hayat belki de sadece kendi yaşamınızı, kendi hikayenizi yaşamanız için çok kısadır ve başka yaşamları, başka dünyaları da keşfetmeniz gerekiyordur. Bunun için yapabileceğiniz en güzel şey de kitap okumaktır bence.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
ve
İnsanlar
İnsanlar
kitaplarından sonra
Matt Haig
Matt Haig
’in okuduğum ve yine beğendiğim 3. kitabı oldu. Kurgusu güzel ve akıcıydı. Konusu farklı bir kitap arıyorsanız okumalısınız..
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,8bin okunma
Reklam
216 syf.
9/10 puan verdi
Bu defa Şükrü Kuleyin, son yayımlanan kitabında kendince daha değerli bulduğu ve örnek aldığı 21 konu başlıklı Türk hakkında yaptığı araştırma ve incelemelerine değiniyor. Tomris Hatun’dan Yunus Emre’ye Fatih Sultan Mehmet’ten Minar Sinan’a birçok değerli şahsiyet mevcut. Yazar yine üslubunda şahsiyetleri zamanın şartlarına göre değerlendirmiş, ne kimseyi göklere çıkarmış ne de yerin dibine sokmuş. Bahsi geçenlerin bilinen olaylarından ziyade bilinmeyen yönlerine ve olaylarına değinmesi kitabı daha ilgi çekici kılmış. Kaynakçasının zengin olması ayrı sevdiğim konu. Tarih kitaplarının yanında, ansiklopedi ve dergi okumaları yaparak doğru bilgiyi sentezlemeye çalışmış. “Atası Türk Atatürk” adlı başlı başına bir kitabı olduğu halde son bölüme Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasından önceki ve sonraki günü almasına ayrı mutlu oldum. Tarihe ilgi duyan ve özellikle tarihte başlarda olan okurlara önerimdir.
Türk Tarihinde Gezinti
Türk Tarihinde GezintiŞükrü Kuleyin · Gufo Yayınları · 20233 okunma
325 syf.
9/10 puan verdi
Kendini “Işığı görmesine izin verilen bir kör” olarak tanımlayan Charlie Gordon ve tabii bir de Algernon… Oldukça akıcı bir kitap okumuş olmama rağmen, sayfalardaki duygu ağırlığının beni yavaşlattığı bir kitap oldu. Kitabın üç farklı zamanda (1968, 2000, 2006) çıkmış film versiyonları, bir de 2015’te yayınlanmış Kore dizi versiyonu var. Bunlara ilaveten bana Awakenings (1990) tadı da verdi. Fenilketonüri nedeniyle zeka geriliği olan bir bireyin kobay olarak kullanılması sırasında yaşanan olaylar anlatılıyor. İlk defa Charlie üzerinde gerçekleştirilen bir ameliyat deneniyor, IQ arttırma ameliyatı… Okuduklarımız ise bu süre zarfında Charlie’nin yazdığı ilerleme raporları. Özel bir çocuğun dilinden dünyanın nasıl göründüğüne dair cümleler mevcut. Çevresindeki insanların acımasızlığını bile algılayamayacak düzeyde bir saf yürekken olayları algılamaya başladığı deneyin ilerleyen günlerinde ise öfkeyle tanışıyor. İki farklı normalden sapmanın (yüksek IQ ve düşük IQ) yaşattığı uyum zorlukları güzel işlenmiş ve sorgulamadan edemiyorum; Zeka geriliği olup olan bitenden haberi olmayıp mutlu olmak ve yalnız olmak mı, dâhi olup kıskanılıp yalnız ve mutsuz olmak mı? İnsanoğlu garip… Eleştirdiğim tek nokta son çeyrekte karakterin duygusal ve cinsel yaşantısına ağırlık veriyor. Bilim kurgu ve psikoloji ile başlayıp romantizm ile bitirmiş. Daha vurucu bir sonu hak ediyordu bana göre. Her şeye rağmen çokça beğendiğim bir kitap oldu. Ve unutmadan… Eğer vaktiniz olursa Algernon’un arka bahçedeki mezarına birkaç çiçek koyun olur mu?
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
300 syf.
8/10 puan verdi
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
’un kitaplarını okurken hep hayıflanmışımdır. Türkiye’de neden vakaları anlatan bir psikiyatr, psikolog, psikolojik danışman çıkmıyor diye. Bu kitabı alıp ön sözünden okumaya başladığımda ise ilk cümleden yazarın bu kaygıyı taşıdığını gördüm.
Irvin D. Yalom
Irvin D. Yalom
kitaplarını okumuş ve karakterler neden yabancı olması gerekiyor diyerek 30 yıllık mesleki
Türk Psikiyatristin Divanı
Türk Psikiyatristin DivanıZeynep Akıncı Pınar · Hayykitap · 2017142 okunma
250 syf.
9/10 puan verdi
Günümüzde politize edilmemiş tarih kitabı bulmak zor. Böyle bir kitap arayışındayken daha önce önerilerini okuyup beğendiğim
Harun Çelik
Harun Çelik
’in tarih okumaları için öneri verdiği videosuna denk gelip edindiğim bir kitap bu.
Şükrü Kuleyin
Şükrü Kuleyin
siyasetçi ve iş adamı kimlikleri yanında yazar, araştırmacı ve tarihçi kimliği de bulunmakta. Kendisine dünya görüşü sorulduğunda ‘Atatürkçülük noktasında bir Türk milliyetçisiyim’ diyor. Bunların yanında kitabında kimi ele alırsa alsın onun bir insan olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmamış, ismi geçen şahsiyetlere değer verip yaşanılanları o anın şartlarıyla düşünmemizi istemiş. Kitabın sonlarında Kurtuluş Mücadelesi vermiş ve unutulmuş birçok kahramanımızı hayırla yâd ettiği için ayrı mutlu oldum. Bu kitabında da, okuyup notlar aldığı tarih kitaplarından kesitler sunuyor. Atatürk’ü bir insan olarak ele almış, bir annenin çocuğu, eş, vatandaş, siyasetçi, kurucu, manevi baba… Daha sayamadığım bir çok konuda akıcı, anlaşılır, keyifli, akademik kaygıdan uzak bir dille sunulmuş bir çok başlık okudum. Her kesime hitap edebilmesi nispetinde, tarih okumaları sevmeyen ya da zorlanan okurlar faydalanabilirler. “İşte benim liderim. Senin kıymetini bilmeyenler bana göre nankördür. Bu günlere gelmemizde büyük gayret ve hizmetleri olanları, her daim bir daha rahmet ve minnetle anıyorum. O bu millete bir ruh verdi.” Sf.185
Atası Türk Atatürk
Atası Türk AtatürkŞükrü Kuleyin · HS Yayıncılık · 202016 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Ah, kimselerin vakti yok.. Durup ince şeyleri anlamaya!
“Şiir, insanla insan, insanla dünya arasındakini seçerek bir başka düzleme aktarır ve yeniden kurar. Bir özel dil olmakla birlikte şiir bir iletişim aracıdır. Nesnel dayanağı olan coşkulu bir söylemdir. Kimi kez doğru giden bir oktur. Yeniden düzenlenmesi gereken yaşama, dünyaya usla karşı çıkıştır. Başkaldırıdır.” İşe Yarar Bir Şey (2017) filmini izlerken dikkatimi çekmiş olan bir kitaptır kendisi. Başrol tren yolculuğu boyunca elinden düşürmemişti kitabı. Bu yüzden şiirleri okurken arka fonda hep bir ray gürültüsü eşlik etti. Film kadar kitabı da çokça beğendim. Duru anlatımın yanında satırlara, bazen buruk bir tebessüm ettim bazen de dünyaya karşı mücadeleci bir hal takındım. Kadın inceliği ile dolu şiirler…daha ne denilebilir ki! Kırmızı Karanfil, Gülten Akın’ın tüm şiirlerinin 3 cilt halinde sunulmuş ilk cildi. Ve şiirler şu başlıklarda yer ediniyorlar; •Rüzgar Saati (1956) •Kestim Kara Saçlarımı (1960) •Sığda (1964) (TDK şiir ödülü) •Kırmızı Karanfil (1971)
Kırmızı Karanfil
Kırmızı KaranfilGülten Akın · Yapı Kredi Yayınları · 20191,223 okunma
Reklam
250 syf.
10/10 puan verdi
Bomba Gibiyim!
Tüm cümlelerinden zeka akan bir kitap. Nefis bir dil! Serinin son kitabını (devamını yazması için evrene tüm pozitif enerjilerimi gönderiyorum ^^) okumuş olduğumu bilerek, bitmemesi için olabildiğince yavaşlatarak okusam da her nesnenin bir bitimi var.. :’) Seri şu şekilde: 1.
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Oğullar ve Rencide Ruhlar
2.
Cehennem Çiçeği
Cehennem Çiçeği
3.
Kıyamet Park
Kıyamet Park
Serinin ilk kitabında beş yaşı insanın en olgun çağı olarak tanımlayan kahramanımız inatla bu yaşta kalmayı sürdürüyor ve yine türlü maceralara atılarak, bir cinayetin aydınlatılmasında başrolü üstleniyor. Alper Kamu hayranı olmamak elde değil. ‘Hiç büyümesin mi yoksa büyüdüğünde Sherlock Holmes 2.0 mı olsun?’ ikileminde kaldığım bir seri Alper Kamu. Absürt polisiye buysa bizim adalet sisteminin absürtlüğü neden can yakıyor diye de düşünmüyor değilim. Yine harika bir kurgu, çoğu yerin çizilesi ve fazlasıyla gülünesi bir kitaptı. Alper Canıgüz, hep yaz… <3
Kıyamet Park
Kıyamet ParkAlper Canıgüz · Alfa Yayıncılık · 20212,294 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
Yazılanlar kısa olsa da yazarın “neyi nasıl yazdığın önemlidir” görüşüne katılıyorum. Belki her kitapta karşılaşabileceğimiz olayları okuyoruz ama anlatım değil midir zaten kitabı farklı kılan? Öyküleri okurken gülümsedim, çok hoş, çok sıcak bir kitap. Yazar kitabına ‘Küçük Şeyler’ demiş olsa da her olay kendi içinde büyük fırtınalar yaratacak ve her öykü ayrıca bir kitap konusu olacak cinstendi. Ama
Samipaşazade Sezai
Samipaşazade Sezai
minimal takılmayı seçmiş. ^-^ İçerisinde birbirinden güzel dokuz tane öykü bulunuyor. Tasvirlerle dolu, kısa, öz hikayeleri okurken zevk alacaksınız. Okumaktan yorulmuş gözlere tavsiyemdir..
Küçük Şeyler
Küçük ŞeylerSamipaşazade Sezai · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201813,1bin okunma
470 syf.
8/10 puan verdi
Ya hep ya hiç!
Yorumlarından anladığım kadarıyla kitabı okuyanlar ya seviyor ya da hiç sevmiyor. Tabii bir de yarım bırakanlar var… 470 sayfaya yedi kuşağı sığdırma başarısı gösteren Marquez’e inceleme yazma konusunsa tereddüt etsem de birkaç dipnot düşmeye çalışacağım. Kitabın ilk sayfası soy ağacı ile başlıyor. İlerleyen sayfalardaki girift ailenin ve bir
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
44 syf.
8/10 puan verdi
Kelimelerinin özgül bir ağırlı olan yazarla tanıştım. 44 sayfalık bir kitapta ne hissedebilirsiniz? Ürpertici? Hayır. Huzursuzluk? Hayır. Huzur? Katiyen hayır. Ben de bilmiyorum. Okuduğum en garip şiir kitabıydı. Kitabın havası bence tam bir Şahsiyet (2018) dizisi tadındaydı. Özellikle dizide geçen ‘Sifon Kafalar’ tiyatrosunu izliyormuşum gibi hissettirdi. Çizimlerine ve özellikle de ‘içimizden bazıları anlam aradı’ şiirine bayıldım. Yazar, umarım daha çok yazar. :) ve lâ mevcûde illâ hû..
Antihalife
AntihalifeTan Babür · Sanrı Yayınları · 202018 okunma
150 syf.
10/10 puan verdi
Bizim büyük çaresizliğimiz, aklımızın hala başımızda olması!
Aylin Balboa, bize yokluklar yoksunluklar üzerinden -muhtemelen otobiyografik- bir roman  bağışlıyor, acılarla yontulmuş bir zihnin trajikomik söylevine ortak ediyor. Babam öldü demiyor, 60 yaşından sonra konuşmayı bıraktı diyor, kara haberler karşısında Afrika kıtası yokmuş gibi davranıyor, ‘İyi misin neyin var?’ sorularını, çişim var, diye cevaplıyor, bir sabah uyandığında kendini yatağında bulamıyor, çıkıp sokak sokak onu arıyor, bardağın dolu ya da boş olmasını umursamıyor. Bir bardakta su varsa alıp içiyor, sonra zihninin kuytularına gömülüyor yeniden. Sonra kuyulardan bahsediyor, bir başkasının yüzüne bakarken kaybolacağınız kuyular, belki bilirsiniz. Ağlattı ağlatacak derken kahkahaya boğuyor, sonra o malum buruk tebessüm kalıyor dudaklarda. Bir kadınının, bir genç kızın, bir çocuğun gidenlerin ardından kendi yaralarını eşelemesine tanık ediyor bizi. Kitabın insan olarak bir öznesi yok, bu kitaptaki özne bir insanın içi, hissettikleri, hissettiklerinin hissettikleri, yazarın kafası ve kafasının içindekiler. Bence kitabı güzel yapan şeylerden birisi de bu. Bayılıyorum bu kafaya.. Şu ana kadar yazdığı kitapları okudum, okumuş olmamın burukluğuyla okudum. Çünkü hüznün mizahını yapan derlemeler bana hep beni hatırlatıyor. Bir yaranız varsa kanamaya başlayacak, eğer yaranız yoksa bilmiyorum ne hissedersiniz. Lütfen daha fazla yaz, sevgili Aylin.
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün UçarızAylin Balboa · İletişim Yayınevi · 20211,879 okunma
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.