Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ne Hobbes ne de Newton mekanik bir dünya görüşü ile Tanrı inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydı. Fransız hekim ve filozof La Mettrie 18. yüzyılın ortalarında L'homme machíne' adlı bir kitap yazdı. Yani: İnsan - Bir Makine'. Bacaklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düştünmeye yarayan kasların' olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yaklaşımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parçacıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Buradaki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' gösterirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263Kitabı okudu
Bilimsel determinizmi ilk kez açık bir biçimde ortaya koyan ismin Laplace olduğu kabul edilir: Evrenin belirli bir zamandaki verili durumunda, eksiksiz bir yasalar dizisi onun hem geleceğini hem de geçmişini tam olarak belirleyebilir. Bu durum, bir mucize olasılığını veya Tanrı’nın oynayacağı etkin bir rolü dışlar. Laplace’ın formüle ettiği bilimsel determinizm ikinci soruya çağdaş bilim insanının verdiği yanıttır. Aslında bu, bütün çağdaş bilim için temel bir dayanak ve bu kitabın başından sonuna dek önemini koruyacak bir ilkedir. Bilimsel bir yasa, sadece doğaüstü bir varlığın müdahale etmemeye karar verdiği durumlarda geçerli olacaksa, bilimsel bir yasa değildir. Bunu fark eden Napoléon, Laplace’a Tanrı’nın bu resmin neresinde olduğunu sorar. Laplace’ın yanıtı, “Efendim, o varsayıma ihtiyacım olmadı” olur.
Reklam
"Gerçi Newton’a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve herşeye kâdir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebedîliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir.” (bkz. Edgar Morin, Avrupa'yı Düşünmek)
Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yakla­şımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parça­cıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bura­daki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden be­lirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' göste­rirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 264 - PdfKitabı okudu
'Mekanik' sözcüğü Yunanca 'mekhane' sözcüğünden gelmedir ve bunun da anlamı makinedir. Ancak şuna dikkat: Ne Robbes ne de Newton mekanik bir dünya görü şü ile Tann inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydı. Fransız hekim ve filozof La Mettrie 18. yüzyılın ortalarında 'L'homme machine' adlı bir kitap yazdı. Yani: 'İnsan -Bir Makine'. Ba caklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düşünmeye yarayan 'kaslann' olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yakla şımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parça cıklannın belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bura daki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' gösterirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263Kitabı okudu
"Gerçi Newton'a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve her şeye kadir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebediliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir." (bkz. Edgar Morin,Avrupa'yı Düşünmek) Yani Allah inancının yerine sözüm ona 'maddecilik'in ikâmesi ile, esasında ulûhiyete iman ortadan kaldırılmıyor. Ulûhiyet hakikatı yine bâki kalıyor; sadece ilahın adı değişiyor. Meselâ, bir Allah'ı reddederken, her bir şeyi ilah olarak kabule mecbur kalınıyor.
Sayfa 29 - Yolların Ayrılışı Noktasında BilimKitabı okudu
Reklam
Laplace gibi bilim insanları, bilimsel determinizm düşüncesinin hakim paradigma olmasında önemli rol oynadılar.
Sayfa 178 - ISTANBUL YAYINEVI http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2019/09/F%C4%B1tratdelilleri-SON.pdfKitabı okudu
'Her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi; olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.' 'Determinizm: Biz insanlar evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek becerilere sahip değiliz. yani olaylar her ne kadar rastgele görünse de tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenir. Deterministler hiçbir şeyin belirsiz olmadığına inanırlar,; her şeyi önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar ama biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz.' 'Laplace: Olasılık teorisini Astronomide kullan ilk insan çünkü herkes ölçümlerini elle yapıyormuş ,insanlar hata yaptıkları için veriler doğru değilmiş. Hatayı en aza indirmek amaç.' 'Olasılık-Şansa bağlı olguları inceler yani zar, para vb. ;İstatistikte :Gerçek olaylar incelenir.' 'Hiçbir şey imkansız değildir ama belirli şeyler olasılık dışıdır ya da olasılıksızdır .' 'Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın çünkü yapmayı denemezsin bile. İşte bu yüzden bilgi önemlidir.' Biyolog-Fizik Teoriler 'ışık hızından hızlı olan tek şey ... Düşünce hızı.'
Sayfa 221Kitabı okudu
"1700'lerin başında, Londra'da, Abraham De Moivre adında bir Fransız istatistikçi vardı. İstatistik dediğimiz bilim dalı daha tam olarak doğmadığından De Moivre geçimini sağlamak için yerel kumarbazlar için olasılıkları hesaplayarak para kazanıyordu." "On yıl kadar bunu yaptıktan sonra da teorilerini bir kitapta topladı, adı
Gerçi Newton'a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve herşeye kådir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebediliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir." (bkz. Edgar Morin, Avrupa'yı Düşünmek)
Reklam
bilimsel determinizm
Bilimsel determinizmi ilk kez açık bir biçimde ortaya koyan ismin Laplace olduğu kabul edilir: Evrenin belirli bir zamandaki verili durumunda, eksiksiz bir yasalar dizisi onun hem geleceğini hem de geçmişini tam olarak belirleyebilir. Bu durum, bir mucize olasılığını veya Tanrı'nın oynayacağı etkin bir rolü dışlar.
Laplace&determinizm
Sistemli bir şekilde “bilimsel determinizm”i ilk ifade eden kişi olarak Laplace gösterilir. Laplace’a göre, Evren’in bütün parçacıklarının belli bir andaki konum ve hızlarına dair bütün ayrıntıları bilen üstün bir zeka, Evren’in geçmişine ve geleceğine dair herşeyi bilebilir. Laplace, determinizmi, dinin değil, fakat bilimin bir gerçeği olarak savunmuştur....
Sayfa 184Kitabı okudu
Determinizm(Laplace'in Şeytanı)
Bir an için doğanın tüm güçlerini ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek - ve bunun bu verileri inceleyebileceğini düşünürsek - aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de aynen geçmiş gibi gözlerinin önündedir
Yeni gelişmeler, özelikle Planck'la başlayan ve yüzyılımızda büyük ilerlemeler kaydeden kuantum teorisi Laplace'ın anladığı klasik determinizmi yıkmıştır. Klasik determinizm hareket halindeki cisimlerin durumlarını yer ve hız yönünden aynı zamanda saptamanın mümkün olduğu varsayımına dayalıdır. Oysa kuantum teorisi, elektron ve diğer atom-altı parçacıkların herhangi bir andaki durumlarını bu iki yönden aynı zamanda saptayabilmenin olanak dışı olduğunu göstermiştir.
3. BaskıKitabı okudu
Nedensellik
Laplace tarafından ileri sürülen mutlak determinizm türü, Spinoza tarafından şu nükteli pasajla yanıtlanmıştı: Meselâ, yoldan geçen birinin kafasına damdan bir taş düşer ve adamcağızı öldürürse, onlar kendi muhakeme yöntemleriyle, o taşın düşmeye ve adamı öldürmeye mecbur olduğunu göstereceklerdir; eğer o taş o adamın üstüne Tanrının arzusuyla bu amaçla düşmemiş olsaydı, bu kadar çok koşul (bunca koşul aynı anda üst üste geldiğine göre) nasıl şans eseri bir araya gelebilirdi? Belki şöyle yanıtlayacaksınız: “Rüzgâr esiyordu ve adam o yoldan geçmek zorundaydı ve böylece de oldu”. Ama şöyle karşı çıkacaklar: “Rüzgâr neden o zaman esiyordu? Ve neden adam tam da o sırada o yoldan geçiyordu?” Eğer yine, “rüzgâr o zaman ortaya çıkmıştı çünkü deniz çalkantılıydı, bir gün önceki hava ise durgundu, ve adam o yoldan bir arkadaşının davetine katılmak için gidiyordu”diye yanıtlarsanız, sorgularının bir sınırı olmadığından bir kez daha sert bir şekilde şu karşılığı alacaksınız: “Deniz neden çalkantılıydı ve adam neden o zaman davet edilmişti?” Ve böylece sizi nedenden nedene kovalayacaklardır, ta ki siz sevinçle Tanrının iradesine, yani bilgisizlik sığınağına sığınana dek
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.