Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
+ "Dünyayı koskoca bir makine gibi mi görüyordu yani?"
"Aynen öyle. 'Mekanik' sözcüğü Yunanca 'mekhane' sözcüğünden gelmedir ve bunun da anlamı makinedir. Ancak şuna dikkat: Ne Hobbes ne de Newton mekanik bir dünya görü- şü ile Tanrı inancı arasında bir çelişki görmüştü. Oysa 18. ve 19. yüzyılın bazı materyalistlerinde durum farklıydısa 18. ve hekim ve filozof La. Mettrie 18. yüzyılın ortalarında Transız machine' adlı bir kitap yazdı. Yani: 'İnsan - Bir Makine'. Bacaklarda nasıl yürümeyi sağlayan kaslar varsa, beyinde de düşünmeye yarayan 'kasların olduğunu yazmıştı. Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yaklaşımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zekâ bütün madde parçacıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Buradaki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden belirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' göste- rirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263 - Pan
'Her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi; olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.' 'Determinizm: Biz insanlar evrenin belli gerçeklerini ölçebilecek becerilere sahip değiliz. yani olaylar her ne kadar rastgele görünse de tamamen fiziksel gerçeklerle koşullandırılmışlardır ve böyle belirlenir. Deterministler hiçbir şeyin belirsiz olmadığına inanırlar,; her şeyi önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar ama biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz.' 'Laplace: Olasılık teorisini Astronomide kullan ilk insan çünkü herkes ölçümlerini elle yapıyormuş ,insanlar hata yaptıkları için veriler doğru değilmiş. Hatayı en aza indirmek amaç.' 'Olasılık-Şansa bağlı olguları inceler yani zar, para vb. ;İstatistikte :Gerçek olaylar incelenir.' 'Hiçbir şey imkansız değildir ama belirli şeyler olasılık dışıdır ya da olasılıksızdır .' 'Eğer bir şeyi yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın çünkü yapmayı denemezsin bile. İşte bu yüzden bilgi önemlidir.' Biyolog-Fizik Teoriler 'ışık hızından hızlı olan tek şey ... Düşünce hızı.'
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Laplace'ın Belirlenimlilik(determinizm) yasası ile ilgili
Napoleon'un Laplace'a bu kuramda Tanrı'nın yerinin neresi olduğunu sorduğu ve Laplace'ın yanıt olarak "Efendim, böyle bir varsayıma ihtiyaç duymuyorum" dediği söylenir.
"Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yaklaşımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parçacıklarının herhangi bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 263
Daha sonra Fransız matematikçi Laplace son derece mekanikçi bir yakla­şımı dile getirdi. Eğer herhangi bir zeka bütün madde parça­cıklarının belli bir andaki konumunu bilirse, hiçbir şey belirsiz kalmaz, hem gelecek hem de geçmişi açıkça görebilirdi. Bura­daki ana düşünce, gelecekte olacak her şeyin daha önceden be­lirlenmiş olduğudur. Neler olacağını 'iskambil kartları' göste­rirdi o zaman. Bu dünya görüşüne de Determinizm deniyor."
Sayfa 264 - PdfKitabı okudu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Reklam
"Gerçi Newton’a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve herşeye kâdir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebedîliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir.” (bkz. Edgar Morin, Avrupa'yı Düşünmek)
bilimsel determinizm
Bilimsel determinizmi ilk kez açık bir biçimde ortaya koyan ismin Laplace olduğu kabul edilir: Evrenin belirli bir zamandaki verili durumunda, eksiksiz bir yasalar dizisi onun hem geleceğini hem de geçmişini tam olarak belirleyebilir. Bu durum, bir mucize olasılığını veya Tanrı'nın oynayacağı etkin bir rolü dışlar.
Açıkça ifade edilmemekle birlikte, yirminci yüzyılda yaşayan biyolog, nörolog, ekonomist gibi bilim adamlarından birçoğunun misyonu, kendi evrenlerini bilimsel kurallara itaat edecek en basit atomlara bölmek şeklinde olmuştur. Bütün bu bilimlerde, bir çeşit Newtoncu determinizm devreye girmiştir. Laplace modern bilgisayar biliminin kurucularının da gözünde her zaman örnek teşkil etmiş , 1950'li yıllarda, John von Neumann New Jersey eyaletinin Princeton şehrindeki The Institute for Advanced Study'de (Yüksek Araştırmalar Enstitüsü) ilk makinelerinin dizaynını gerçekleştirdiğinden bu yana bilgisayarcılığın tarihi ile hava durumu tahminciliğinin tarihi de birbiriyle içiçe girmiştir. Von Neumann hava durumu modellemesini tam bilgisayara göre biçilmiş kaftan olarak değerlendirmiştir.
Gerçi Newton'a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve herşeye kådir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebediliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir." (bkz. Edgar Morin, Avrupa'yı Düşünmek)
Reklam
Determinizm(Laplace'in Şeytanı)
Bir an için doğanın tüm güçlerini ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek - ve bunun bu verileri inceleyebileceğini düşünürsek - aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de aynen geçmiş gibi gözlerinin önündedir
"1700'lerin başında, Londra'da, Abraham De Moivre adında bir Fransız istatistikçi vardı. İstatistik dediğimiz bilim dalı daha tam olarak doğmadığından De Moivre geçimini sağlamak için yerel kumarbazlar için olasılıkları hesaplayarak para kazanıyordu." "On yıl kadar bunu yaptıktan sonra da teorilerini bir kitapta topladı, adı
"Gerçi Newton'a kadar (Newton dahil) bilimin, evrenin düzenini dayandırabileceği, her yerde var olan ve her şeye kadir bir Tanrıya ihtiyacı olmuştur. Ama Laplace, Tanrıyı evrenden kovarak, onu düzenin temelini kendinde bulan, kendi kendine yeterli, ve mutlak mükemmelliğe erişmiş bir makine haline getirir. Bundan böyle determinizm, Tanrının mükemmelliğini ve ebediliğini kozmik Makinanın kendinde bulan bir dogma olacaktır... Bir kez daha, mutlak bir laikleşme arayışı, bilinçsiz olarak, laikleştirilen nesnede mutlak tanrılaştırmayı arama yoluna girmiştir." (bkz. Edgar Morin,Avrupa'yı Düşünmek) Yani Allah inancının yerine sözüm ona 'maddecilik'in ikâmesi ile, esasında ulûhiyete iman ortadan kaldırılmıyor. Ulûhiyet hakikatı yine bâki kalıyor; sadece ilahın adı değişiyor. Meselâ, bir Allah'ı reddederken, her bir şeyi ilah olarak kabule mecbur kalınıyor.
Sayfa 29 - Yolların Ayrılışı Noktasında BilimKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.