Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Günümüzde İngiltere’deki müzelere bakıldığında; Afrika, Latin Amerika, İran, Hindistan, Çin, Orta Asya ve okyanus adalarından toplam 100’ü aşkın ülkeden getirilmiş binlerce eser görmek mümkün. Bu müzelerdeki en önemli eserler Osmanlı yönetiminin egemen olduğu coğrafyadan götürlmüştür: Mısır, Mezopotamya, Doğu Akdeniz, Yunanistan Yarımadası ve Anadolu. Bu eserleri çıkarırsanız İngiltere’deki müzeler önemini büyük ölçüde yitirir. Bu eserler kendi geçmişlerine ya da kendi atalarına ait değildir; hiçbir tarihi bağları bulunmayan başka coğrafyalardan taşıdıkları, başka halklara ait kültür varlıklarıdır. Osmanlı topraklarından eserlerin taşınması sadece yönetimdekilerin tarihi eserlerin kıymetini bilmemesi yüzünden değil, aynı zamanda ekonomik çıkmaz ve savaş koşullarının fırsat bilinmesi yüzündendir. Batılılar çok iyi biliyorlardı ki, bu dönemde basit bir inceleme fermanıyla eserleri götürdüklerinde, önceliklerini savaşlara, toprak kayıplarına veren yöneticiler bunlarla fazla ilgilenemeyecekti. Hediyelerle kandırılan paşaları ve üzerinde yönetimin tuğrası olan bir izin kağıdıyla çeneleri kapatılan yerel yönetimleri fırsat bilmişlerdi. Onun için, o dönem verilen izinler ne ahlaki ne de kurallara uygundur.
Sayfa 177 - İngiltere, İngilizler Andaolu’daKitabı okudu
544 syf.
8/10 puan verdi
·
22 günde okudu
1927-2008 yılları arasında yaşamış olan Huntington, uzun yıllar Harvard Üniversite’sinde uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alanında dersler vermiş, ABD Savunma Bakanlığı’na danışmanlık yapmış, tüm dünyada hem çok eleştirilen hem de yazdığı her makale büyük yankı uyandıran bir siyaset bilimcidir. 1996 yılında yazdığı Medeniyetlerin
Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması
Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden KurulmasıSamuel P. Huntington · Okuyan Us Yayınları · 2018322 okunma
Reklam
Türkiye’nin geri kalmışlığı bir Afrika yahut Lâtin Amerika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. Koskoca bir geçmiş ve geleceği olan, medeniyeti olan, sağlam temelleri hâlâ direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun, geri bıraktırılmışlığıdır bu.
2023 böyle geçti
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati) 2023 kitapları : 307 OCAK 1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023 2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26 3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30 4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35 5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36 6.
144 syf.
·
Puan vermedi
Maxim Biller, Rusya’dan Çekoslavakya’ya göç eden Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Prag’da dünyaya gelmiş. Küçük bir çocukken buradan Doğu Almanya’ya göç etmiş annesi ve babasıyla. Ailesinin diğer fertleri de Batı Almanya, Latin Amerika, Kanada gibi dünyanın farklı yerlerine göç etmişler. Altı Bavul, yazarın hayatının özellikle ilk yıllarında
Altı Bavul
Altı BavulMaxim Biller · Livera Yayınları · 202320 okunma
Aztekler metalürjiyi neden öğrenemediler? Jared Diamond, Afrika'dakine benzer bir coğrafi elverişsizlikten söz etmektedir. Meksika'nın halkları binlerce mil uzaklıkta meydana gelen yeniliklerden vararlanamıyorlardı. Meksika, henüz demirle tanışmamış olsalar da metalürjide daha ileri gitmiş olan Andlardaki diğer büyük Latin Amerika uygarlıklarından Mezo-Amerika'nın tropikal kuşağı ile ayrılıyordu. Ayrıca, Meksikalıların metalürjiyi benimsemeleri için herhangi büyük bir uyarıcı da söz konusu değildi. Yiyecek maddeleri yetiştirmek için gelişmiş yöntemleri ve etkileyici şehirleri metalürji olmadan yapmışlardı. Dönemsel kıtlıklarla karşı karşıya kalmak sadece onlara özgü değildi. Avrupa ve Asya'nın demire dayalı uygarlıkları da bunlarla karşı karşıya kalıyordu. Ne zamanki bir anda Avrupalıların demirden silahlarıyla yüz yüze geldiler, metalürjinin olmayışı öldürücü bir dezavantaj haline geldi ve başka açılardan daha 'ileri' olmayan insanlar tarafından yenilmelerine yol açtı.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Rezalet
Belçika eşcinsel evliliklere 2003 yılında izin verdi. 2003'de Arjantin'de evlenen iki eşcinsel, Latin Amerika ülkelerinde yasal olarak evlenen ilk eşcinsel çift oldu.
20. Yüzyılda Devrimler, İşçiler, Partiler ve Liderler
XX. yüzyılın tarihi, devrimci önermelerin geçerliğine, özellikle de dünyanın yazgısını işçi sınıfının çizeceği yolundaki görüşe, en hafif deyimiyle, gölge düşürdü. Öte yandan, bu yüzyıldaki tarihsel değişmeleri işçi sınıfının tek başına belirlediğini de artık savunamayız. Çağımızın büyük devrimleri hep geri kalmış ülkelerde oldu. Bu ülkelerdeki
Sayfa 205-208
“Biz kaybetmişizdir, başkaları kazanmıştır. Ne var ki başkaları sırf biz kaybettiğimiz için kazanmış durumdadır: Latin Amerika’nın azgelişmişliğinin tarihi, belirtildiği gibi, evrensel kapitalizmin gelişiminin tarihine bağlıdır.”
Sayfa 14 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Türkiye'nin geri kalmışlığı bir Afrika ya da Latin Amerika ülkesinin geri kalmışlığı değildir. Koskoca bir geçmiş ve geleceği olan, uygarlığı olan, sağlam temelleri hâlâ direnen ve kendini ileriye götürecek birikimi çeşitli alanlarda gerçekleştirmiş bir toplumun, geri bıraktırılmışlığıdır bu.
Reklam
1088 syf.
·
Puan vermedi
Meksikalı yazar(Carlos Fuentes)tarafından yazılmış, Kısaca, Latin ve Amerika vb tarihlerini konu ediniyor.çıtır bir kitap. İngiliz, İspanyol sömürgeciliğinden bahsediyor, İspanya tarihi-Felipe dönemi, Hıristiyanlık, Yahudilik,İslamiyet, Peygamberler vb Roma dönemi, felsefe/mitoloji,kısmen edebiyat kafası var... Kabala gibi her telden öğeler ve olaylar dini konular vb geçiyor.Bilincin ve olayların sınırlarını zorluyor,pekte sıkıcı bir kitap olduğu söylenemez,açıkcası sürekli düşündüren bir kitap. Bol bol şiddet, tarih dokusu, örneklemeler bulunuyor. Konuların akışı bazen karanlık, bazen puslu bir hava hissi barındırıyor, kendinizi ortaçağ da filozof bir dilenci gibi hissedebilirsiniz. :D Araştırmayı teşvik edici sayısız konu var, sayısız alıntı yapılabilir, zaman ve mekan olgusu şaşırtabilir. Lakin zevkle okuyabilirsiniz. Okumazsanız da keyfiniz bilir, çok da umurumda.:Dd
Terra Nostra
Terra NostraCarlos Fuentes · Can Yayınları · 2014104 okunma
Orta Amerika devletleri arasında iki saçma ve küçük çaplı savaş (Honduras ile Nikaragua arasındaki ve Honduras ile El Salvador arasında bir futbol maçı yüzünden çıkan savaş) çıktı. Ancak bazı Latin Amerika devletleri, daha doğrusu hırslı yöneticileri Soğuk Savaş'a dahil oldular. Bunlar ne iddia etmiş olurlarsa olsunlar, konu kapitalizm ile komünizm arasındaki savaş değil Amerikan karşıtlığıydı. Amerika hükümeti ve CIA ise tam tersini düşünmeye meyilliydi: Komünizm ve bu devletler ile liderlerinin Sovyetler tarafından desteklenmesi konusunda endişeliydiler. Bunu gösteren bazı kanıtlar olsa da çok yoktu. Bu yüzden CIA başka Orta Amerika devletlerinden de yardım alarak 1954'te Guatemala'nın liderini devirdi ve 1973'te de özgür seçimlerle iktidara gelmiş Şili Başbakanı Salvador Allende'nin görevden alınıp öldürülmesine yardım etti.
Sayfa 201Kitabı okudu
Yirminci yüzyılın ikinci yarısı boyunca birçok hatta çoğu Latin Amerika devleti askerî diktatörlüklerle yönetiliyordu. 1989'da Panama diktatörü Manuel Noriega bu diktatörlerin en beterlerinin gülünç bir örneğiydi. Büyük çaplı bir uyuşturucu satıcısıydı. 1989 Aralık'ının sonunda Birleşik Devletler'e savaş açtı. Amerikan deniz piyadeleri Panama'ya girdi ve onu on gün içinde devirdiler. Önce Vatikan Temsilciliği'ne sığındı; Amerikan güçleri yakınlarda kulak tırmalayan rock müziği çalarak onun sinirlerini bozmaya çalıştılar ve bu zor olmadı. Noriega üç gün sonra pes etti ve onu Florida'ya götürüp yargılayarak kırk yıl hapis cezasına çarptırdılar. Bütün bunlar 1989'un son günlerinde, Soğuk Savaş biterken ve tarihi yirminci yüzyılın sonunda oldu.
Sayfa 202 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
On dokuzuncu ve yirminci yüzyıllarda Latin Amerika devletleri arasında çok az savaş yaşandı. Güney Amerika'da hiç savaş olmazken, Orta Amerika devletleri arasında iki saçma ve küçük çaplı savaş (Honduras ile Nikaragua arasındaki ve Honduras ile El Salvador arasında bir futbol maçı yüzünden çıkan savaş) çıktı.
Sayfa 201 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Lâtin Amerika ülkelerinin bağımsızlığı birleşik Amerika’nın Avrupa karşısındaki sert tutumu ve Monroe Doktrini sayesinde gerçekleşmiş olmaktaydı.
385 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.