Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk’ü din dışı göstermek isteyenlerin rahatsız olacağı bu tür belgeler kasıtlı olarak yok edilmiş veya saklanmıştır. İlk TBMM’nin 337 üyesinin 53’ü din adamıdır. Onun meclis başkanlığı döneminde, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan 429 Sayılı Kanun’la Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuş, dinî müesseselerin, cami ve mescitlerin yönetimi, müftü, vaiz, imam-hatip ve müezzin-kayyımların tayin ve azilleri bu teşkilata verilmiştir. Milli Mücadele’ye büyük hizmetler vermiş, idari tecrübeye sahip uzun süre Ankara müftüsü olan Börekçizade Mehmet Rıfat Efendi, 1 Nisan 1924 tarihinde Diyanet İşleri Reisliği’ne atanmıştır. Gazi M. Kemal Paşa’nın bu duruma verdiği önemin bir göstergesi olarak da protokoldeki saygın yeri ayarlanmış, diyanet reisine en yüksek devlet maaşı bağlanmıştır. Bakanlara verilen kırmızı plakalı makam aracı sağlanmıştır.
Öğretmenimiz bir süre daha bekledi. Cevap alamayınca tahtaya büyük harflerle; 'BUGÜNÜN KÜÇÜKLERİ, YARININ BÜYÜKLERİDİR!' yazıp altına da yine büyük harflerle 'M. KEMAL ATATÜRK' yazdı.
Sayfa 71 - Kutlu YayıneviKitabı okudu
Reklam
Yeniden bildiririm ki, bu halkı kurtaracak Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır. Onunla birlikte kutsal vatanımızın öz evlatlandır. Hiç kimsenin sözünü din- lemeyiniz, sözümden dışa çıkmayımz. Sizin mutluluğunuzu düşünenler, sizi kölelikten kurtaracak Büyük Millet Meclisi Başkanı ve tümümüzün büyüğü M.Kemal Paşa hazretleridir.
Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes'ini imzaladığı zaman, Alman kumandanın Suriye Cephesi'nden ayrılması gerektiğinden, M. Kemal Yıldırım Orduları Grubu Kumandanlığı görevini almak zorunda kalmıştır. O, bu durum karşısında ve Mondros Antlaşması'nın uygulanması bakımından İstanbul hükümetini uyaran telgraflar çekmiş ve ülkeyi saran tehlikeyi sadrazama bildirerek çareler önermiştir. Fakat İstanbul hükümeti duruma hâkim olmaktan uzak ve aciz idi.
"Bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur." M.K.Atatürk
Reklam
Trikopis, "Beni yaverlerim dahi yalnız bırakarak yanımdan kaçtılar. Ben intihar etmeliydim" deyince, M. Kemal Paşa, İsmet Paşa'ya hitaben, "Kumandanlar yorgundur. Kendilerinin istirahatlarını temin buyurursunuz" deyince ayağa kalktılar. İsmet Paşa ile Yunan kumandanları da ayağa kalkarak Atatürk'ü başlarıyla selamladılar. Atatürk birer birer ellerini sıkarken Trikpois'e, "Bizim misafirlerimizsiniz, her suretle emin ve müsterih olabilirsiniz. Bir arzunuz olursa bize bildiriniz" dedi. Trikopis İstanbul'da bulunan refikasını (eşini) hayat ve sıhhatinden haberdar etmek istediğini rica etti. Paşa da adreslerinin öğrenilmesini ve bir gün sonra Hilal-i Ahmer (Kızılay) vasıtasıyla ricalarının yerine getirileceğini emir buyurdular.
''Vatan terk edip gidebileceğin bir kara parçası değil ki sevgilim.'' -M. Kemal Atatürk Bir metresine bin askerin şehit düştüğü bu vatanın her bir metresine sahip çıkmak senin borcun değil mi can kardeşim?
Türk kadının Batılı kadınlar gibi toplumda yerini alması lüzumludur. Kadınlar konusunda cesur olalım. Vesveseyi bırakalım. Onların beyinlerini ciddi bilim fenle süsleyelim.Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derece de önem verelim. M.Kemal Atatürk
"Bir öğretmen Atatürk aleyhine bir şiir yazmıştı. Kendisini hizmetten çıkarmışlardı. Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört bir yana başvuruyordu. Bir gün Bakan'm yanına gitti. Ehliyetli de bir gençti. Bakan, - Oğlum, dedi, hakkınızda hiçbir şey yapamayız. - Niçin yapamazsınız? - Oğlum suçun doğrudan doğruya Atatürk'ün şahsına ait. Biz karar veremeyiz. - Öyleyse ben Atatürk'ün karşısına çıkacağım. - Hele biraz bekle. Pek inatçı imişsin. Bana bir hafta sonra yine gel. Bakan bir akşam sofrada Atatürk'e meseleyi açtı, - Hani efendim hakkınızda ağır bir hiciv yazan bir öğ­retmen vardı ... - Evet ... - Af Kanunu'ndan faydalanarak yeniden öğretmen olmak istiyor. - Öğretmen yapılmasına bir kanun engeli var mıdır? - Hayır, efendim. - O halde niçin bana soruyorsunuz? - İşlediği suç sizin hakkınızda ... - Aşkolsun sana ... Şahsi dargınlığım için kanun emirlerini yerine getirmenizden hoşlanmayacak kadar beni egoist mi sanıyorsun? Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz."
Reklam
Erzurum Kongresi | Sine-i Millet | Kazım ve Ali Fuat Paşalar
" ... M. Kemal Paşa'nın İstanbul'da verilen yetkileri kongre öncesinde elinden alınmış, o da askerlikten istifa ederek milletin bir ferdi olacağını söylemişti. Ancak bu statünün bu mücadeleyi götüremeyeceği de barizdi. Kazım Karabekir ve Ali Fuat Paşa'ların Mustafa Kemal'i yine kumandanları olarak tanıyacaklarını bildirmeleri ve bir nevi biat etmeleri mücadelenin yolunu berkitti ve kongre başkanı seçildi. "
Sayfa 170 - Kronik KitapKitabı okudu
Cumhuriyet Yönetimi'nin ekonomi alanında elindeki tek yol haritası; II. Meşrutiyet'ten kalma, 'Milli İktisat tezi ve uygulamaları idi. Bu tezin esası, kapitülasyonların kaldırılması ile gümrüklerin arkasında, milli bir burjuvazi ve sermaye stoku yaratarak sanayileşmekti. Ancak Milli Mücadele sonrasında ülkedeki iki ayrı grup
Sayfa 14 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.