Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kim, sırtını güvendigi bir omuza yaslama imkanı varken, omuz omuza çarpışmaya ya da sıcacık bir kucakta huzur bulabilecekken kendini ateşlere atmaya gönüllü olur? Gördüğünüz o güçlü kadınların kaçı yaradılıştan güçlü, kaçı hayatın içinde tek başına dimdik olmaya mecbur bırakılmıştır acaba? Onları bir çırpıda tanımak, en kalabalık ortamda bile
Dışarıda kar yağıyor, dışarıda kar Ve tütüyor gözlerimde, küllenmiş bir mangal gibi eski hatıralar... _Rıza Polat AKKOYUNLU
Reklam
Şahin'de gerçi cep delik, cepken delik ama mangal kadar yürek var. Taşı havaya atıp kafayı altına tutacak çağlarda.
İstediği renge boyayabileceği, arada bir çıkıp kanatsız da uçabileceği kendine ait bir gökyüzü olmalı insanın. Bir denizi, bir ağacı, ağaçta çok güvendiği bir dalı; İnancı, umudu olmalı sonra, bir zorlukla karşılaştığında germeli göğsünü ve "Benim mangal gibi umudum var" diyebilmeli insan...
Geçen akşam eve geldim. Dediler: - Seyfi Baba Hastalanmış, yatıyormuş. - Nesi varmış acaba? - Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah. - Keşki ben evde olaydım... Esef ettim, vah vah! ki Bir fener yok mu, verin... Nerde sopam? Kız çabuk ol! Gecikirsem kalırım beklemeyin... Zîrâ yol Hem uzun, hem de bataktır... - Daha a'lâ,
Sen benim on yedi yaşımsın, Deli çağımsın... Sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın. İlk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın. Sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim, İlk şiirim, ilk kavgam, Yaşamı ilk farkedişimsin. Sen benim on yedi yaşımsın... Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan. Cebinde iki gazoz
Reklam
" O zaman kalbinde derin bir hasret hissediyordu, onun hayatı işte o alemin heyecanları içinde yuvarlanmalıydı; nasıl olmuştu da koca bir mevsimin o bitmez tükenmez gecelerini bu hazin köhne yalının koltukları içinde, bitmez artık ihtiyarlayarak ölümün soğukluğundan mangal altlarına kaçan hasta kediler uyuşukluğuyla geçmişti? "
Hacı İskender bunları anlatırken gözlerinde beliren iman ışıltıları sanki cehennem aleviydi. O böyle şeyleri anlatırken camidekilerin soluğu kesilir, betleri benzleri atardı. Vaazdan sonra, ateşten o kadar korkarlardı ki, evlerinde birkaç gün mangal bile yakmadıkları dahi olurdu.
Sayfa 50 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
244 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Küçük sarışın oğlan Nemecsek. Kendi küçük ama kocaman mangal gibi bir yüreği var. Canı arsası uğruna neler yapıyor zavallı Nemecsek. Dostluğu, sadakati ne güzel anlatıyor kitap. Pal Sokağı Çocukları'nı çocuklarla birlikte herkes okumalı bence.
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,6bin okunma
Şimdi bu güruh mecliste ve mangal partileri falan veriyor !!
Enstitü mezunlarından Pakize Türkoğlu'na göre "Köy Enstitüleri'nin kapanmasına neden olanlar, çoğu TBMM'deki toprak ağaları, aşiret reisleri ve onları destekleyen tutucu eğitimcilerdi. Çıkarlarının bozulacağından kaygı duyuyorlardı." Türkoğlu haklıydı; köylünün aydınlanması bazı kesimleri çok rahatsız etmişti.
Sayfa 250 - İnkılap Yayınevi 1. Baskı 2022Kitabı okudu
Reklam
204 syf.
9/10 puan verdi
·
194 günde okudu
Kenar Mahalleden| Uyku Belası
İnceleme yazım, Adnan Özyalçıner’in ilgili kitabındaki Uyku Belası adlı hikayesi üzerinedir. İncelememde yararlandığım kaynaklar yazının sonunda belirtilmiş olup metin her yönden ele alındığı için spoiler bulunmaktadır. Adnan Özyalçıner, varoluşçu çizgide kalem oynatmış, küçük insanın yaşayışına hikâyelerinde yer vermiş yazarlardandır. O,
Kenar Mahalleden
Kenar MahalledenAdnan Özyalçıner · Manos Yayınları · 20192 okunma
Akşam inmeden varalım kulübemize Odanın ışıklarını yak Seninle ısınmamız olacak mangal mangal Seninle hep aynı odalarda beraber bulunmalar Hadi gel, çarmıha gerildi yalnızlığım.
Orhan Kemal ve 72. Koğuş
“Bu seferki kış bundan öncekilere benzemeyecekti. İhtiyarlar, "Allahualem, kış bu yıl zorlu gelecek!" dediler. Gerçekten de zorlu geldi. ... Kaptan'ın ağır Hitit heykeli bile bu kışa dayanamadı. Sabahleyin 72. Koğuş'un kapısını açan gardiyanlar işi anlayarak koştular.” Romanın ana kişisi soğuktan donarak ölüyor. Peki? Bir sigara
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;  Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;  O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;  Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul
Sayfa 166Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.