Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
‘’Evet, onu bekliyordum. Beklemek sadece içinde bulunduğum o uçucu zaman kıtasında umudumu taze tutuyordu. Sonraya dair bir umut değildi benimki. Beklentim yoktu. Bekleyişim vardı...’’ ‘Aşıkların bir günü 10 yıla bedeldir’ diyor Can gürses ve bu on günde hem Mahur ile Nafiz’in büyük aşkını hem de yüzyıllık bir Türkiye tarihini de ışık tutup anlatıyor. 1930’lardan 2020’lere… Darbeler, toplu cinayetler, 6-7 eylül olayları ve ekonomik, sosyal ve siyasi değişimler ve bir çoğu. Hikaye bir Nafiz’in, bir Mahur’un dilinden anlatılıyor. Nafiz; münzevi, insanlarla ve hayatla arasına duvar örmüş, evinden hiç çıkmayan, tuvallerine resimler yapan ressam. Hayattaki tek hayali, tek tutkusu ise sevdiği kadın mahur. Mahur; şiirlerle, edebiyatla ilgilenip yazarak para kazanan daha yenilikçi özgür, hayat dolu. Birlikte olmak için her şeyi herkesi yıkmaya hazır olup, birbirlerine asla kavuşamayacak bir aşkın hikayesi. Bir imkansızın. Biri gökyüzü, biri deniz. Bizlerde onların aşkına seyirci martılar. Sahi ayrılık gidene mi zordur, kalana mı?
Ölüyordum Geçerken Uğradım
Ölüyordum Geçerken UğradımCan Gürses · Ayrıntı Yayınları · 2017390 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Martılar üzerinden benim gibisini düşünen oldu mu bilmiyorum ama aklima daveti çok yanlış anlaşılmış peygamberler (misal hz. Isa) ve öncü alim insanlar geldi. Diğer martilardan ayrilarak yalniz bir ve tek olan Allah'a iman edip, kapitalist dünyanın modern koleliginden yuz çevirmiş bir martının kendini ve Islami bulmasıyla gozlerinin gerçekten gördüğü, kulaklarının gerçekten işitmeye başladığı anı epey guzel anlatmış. Tabi şeyh uçmaz murid uçurur misali, bu martıya da arkalarindan gelenler farklı bir konum atfetmisler. Tıpkı Abdulkadir Geylani'nin muvahhid bir muslumanken, bırak öyle şeyhin önünde gassalin önündeki mevt gibi durun dusturunu, bunlara karşı çıkan biriyken ondan sonra insanların onu bu kaliba sokmasi gibi trajik bir öykü bu martininki de. Kitabi okuyanlar bu hanim ne diyor deseler de ben kitabı hep bu açıdan okudum. Konusu tabiki Islam ve Tevhid değil. Ama napayim tevhidi bilince her olayı tevhide benzetmeden duramıyorum. Fahrenheit 451'de de aynısını hissettiydim ama yazmadiydim. Bunda yazdim rahatladim :)
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,1bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli’nin daha önce okuduğum diğer kitaplarına göre farklı tarzda yazdığı kısa, keyifli ve bana göre sürükleyici çünkü sevdiğiniz biri birden karşınıza çıkıyor bırakmak istemiyorsunuz. Tanıdığımız kişilerin müstearlarını kullanarak yazmış. Zaten kitabın başında tarzının farklı olduğunu bu kitabın bir tür “Şehrengiz” olduğunu söylemiş. Divan edebiyatına ithafen. Keyif kahvemi içerken bir kitap okuyayım çokta uzun olmasın farkı tür olsun isterseniz güzel bir seçim olacaktır. “Bu şehir eski İstanbul mudur?” “Sabahattin Ali yaşasaydı bu yazıyı bugün de yazacaktı demek ki…” “Böylece sadece yazı aleminde var oluruz” “Martılar çığlık çığlığa her akşam Bir büyük rüzgar dağıtır şarkılarımı” “Elbet bir gün, bizim de sevgilim Köyümüzde beyaz badanalı bir evimiz olur”
Gölgeler
GölgelerZülfü Livaneli · Doğan Kitap Yayınları · 20183,916 okunma
196 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
9/10 . Yaşar Kemal'in "Zülfü Livaneli, büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir." dediği, ütopya olarak başlayıp distopya olarak biten hüzünlü bir hikaye. . "Son Ada adını takmıştım. Evet evet son ada,son sığınak,son insanî köşeydi burası. Tek istediğimiz bu dinginliğin bozulmamasıydı." . Sır gibi saklanan 40 ailenin,adanın
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
196 syf.
7/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Zaten bir yerde kötülük varsa orada herkes biraz suçludur.
Kandırılmanın anatomisi diyebileceğimiz bir kitap. Yani özgürlük sadece demokrasinin varlığı ile olmuyormuş, onu kullanabilmek önemli olanmış hissini veriyor kitap. Aslında hepimizin aşina olduğu hayal edilen bir ülkede yaşanan olayları anlatırken, politik ve kişisel ihtiraslar ile topluma ve doğaya zarar vermenin sonuçlarını da çarpıcı bir
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
164 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Boyun eğen insanlar mı, yoksa baş kaldıran martılar mı daha akıllıydı ?
Zülfi Livaneli'nin daha önce Son Adası'nı okumuştum ve çok beğenmiştim o yüzden hemen okumak istedim. Ama bana biraz çocuklara yönelikmiş gibi geldi. Son Adası nda anlatılan çoğu olay örgüsünü tekrardan okuyucu ile buluşturması okuyucunun hem hatırlamasına hem de bir yerden sonra sıkılmasına neden oluyor. Ama Son Ada güzellemesi ve bu hikayeyi çok güzel, ince bir üslupla siyasilere dokundurması Zülfü Livaneli'nin gerçekten güçlü bir kalem olduğunu gösteriyor. Konusuna gelecek olursak; İnsanların birlikte yaşamaktan büyük bir keyif aldığı ,ülke sorunlarından uzakta mutlu ve mesut yaşadıkları bir ada var ve kendi tabirlerince Son Ada adını vermişler. Bu adayı yıllar önce bir kişi satın almış ve sevdiği tüm dostlarına buraya ev yapmaları için ısrar etmiş . Daha sonrasında Ada 40 kişilik bir kontenjana ulaşınca artık başka kimsenin alınmaması kararı alınmış. Burada insanlar adı ile değil genellikle daire numaraları ile anılırmış. Her şey adada bir dairenin boşalması ve eski devlet başkanının adaya yerleşmesi ile başlamış. Hikayenin asıl tüm duyguları yaşatan kısmı bu kısımda gerçekleşiyor. Yer yer çok üzüldüm , çok kızdım insanlara ama sonra düşündüm aslında Livaneli gerçekliği birazda yüzümüze acı bir şekilde vurmuş kalemiyle. Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum :)
Son Adanın Çocukları
Son Adanın ÇocuklarıZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 20203,576 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Son Ada , Livaneli’nin en politik olarak tanımladığı kitabı, daha önce böylesini yazmamış. Kitap ütopik bir ada yaşantısından bahsederken , distopik bir totaliterliğe dönüşüyor. Zamanında adaya yerleşmiş ve doğayla iç içe, huzur içinde yaşayan halkın, eski bir devlet adamının adaya yerleşmesiyle değişen hayatını anlatıyor. Birbiriyle ve doğayla barışık insanların, hiç yaşamadıkları sorunlarla karşılaşmaları ve bu başkanın hırs ve kendi yöntemleriyle durumu ele alması ve ‘martı’ üzerinden anlatımı çok çarpıcı. Kendine bir yönetim oluşturması , demokrasiyi kullanarak kendi kararlarını ada sakinlerine empoze etmesi , bulunduğu vaatler ve hayal satmasıyla , hem bu ada hikayesi içindeki kötü sonuçları gösteriyor ; hem de okuyucuya genel yönetim şeklini hatırlatıyor. Ada sanki bize nasıl yönetildiğimizi anlatan küçük bir örneklem.. Ve işin yürek burkan asıl kısmı da doğaya acımayan anlayış.. Hikaye sonunda özgürlüğü simgeleyen martılar imrendirse de yapılan katliamı okurken zorlanmadım değil.. Kitap genel olarak çok anlamlı bir mesaj veriyor ; “ Bir yerde kötülük varsa , oradaki herkes biraz suçludur.” Dayatılan her bir eylemin doğaya ve insanlığa yaşattıklarını görünce sorgulamadığına herkesin pişman olduğu bir yönetim hikayesi … Ve kesinlikle okunmalı
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 202051,3bin okunma
147 syf.
9/10 puan verdi
Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık?
Bu zamana kadar beklettiğim için üzüntü duydum kitabı okurken. Bir oturuşta okunan bir kitap, oldukça akıcı. Verilmek istenen mesajlar ise herkesin oturup düşünmesi gereken kişisel ve toplumsal konular. Örneğin, toplumsal yargılara boyun eğmiş olan kişilerin asıl seviyelerine ulaşamadığına değinilmiş. Toplum tarafından sınırlandırılmış, katı
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,1bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sade, sakin, doğal güzellikleri olan, insanların barış ve huzur içinde yaşadığı bir ada, eski bir başkanın adaya yerleşmesi ve ada sakinlerinin yaşamlarını değiştirmesi ile bambaşka bir hale gelir. Sakinleri için huzur dolu olan bu yeryüzündeki gizli cennet sonsuza kadar böyle kalmaz. Ülkenin eski başkanı eşi ile adaya yerleşir ve adayı her türlü "anarşi" den kurtarmaya kararlı olur. Ada sakinleri adanın halinden hoşnutken, başkan geldiğinden beri oluşturulan kurul sayesinde adada birçok şey değişmeye başlar. Ütopyadan distopyaya dönüşen bu adada artık kurula başta adanın binlerce yıldır sakinleri olan martılar dahil yavaş yavaş herkes karşı çıkmaya başlar. Livanelinin en politik romanı olan son ada,yaşar kemalin önsözüyle ve Livanelinin o kendince olan harikulade anlatım biçimi ile hikayeyi oldukça derin ve etkileyici kılıyor.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 202051,3bin okunma
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarımız Engin Aşkın'ın; Terazi Kızı eserinden sonra kaleme aldığı ikinci kitabı Deniz Kızı yine öykü türünde yazılmış. Deniz Kızı, Martılar, Mor Çiçekli Orkide, Aşkını Bana Anlat, Üç Yıl Önce, Tatiana'nın Anı Defterinden, Aşk Yoksa Dokunmak Da Yok, Bende Saklı Kalsın, Yusufçuk, Saklı Bahçe başlıkları altında yazılmış on öykü. Üç Yıl Önce hariç; çocukları anlamasın diye ayrılanlar, karşılıksız aşk, ayrılık, ölüm, kavuşamama temaları üzerine öyküler. Üç Yıl Önce öyküsünde; eşinden gördüğü şiddete, aşağılanmaya dayanamayan bankada çalışan bir kadının, artık yeter diyerek evden çıktığı sırada, eşi de arkasından gelir ve... Bir filmde silah varsa mutlaka patlar deriz ya, Üç Yıl Önce öyküsünde de tabanca var ve patlıyor. Acaba ölen kim oluyor? Artemis'in kısaca hayatı da öykü içinde öykü gibi anlatılıyor ve Tolstoy'un Anna Karanina kitabını bitirdikten sonraki haline yer verilmiş. Uyku en iyi uyuşturucu. Ölümün bir başka hali. Hayattan kaçıyorum. Tabancayı unutacak kadar karanlığa daldım. Kalbimin sesini bu kadar gürültülü duymamıştım. ''Bir ara yazdım.'' ''Sonra?'' ''Yaktım...'' Kim mükemmel ki? “İnsanoğlu bu dünyayı hep kendisinin sanıyor oğlum. Bırak havyanı, kardeş kardeşini sevmiyor. Acımasız oluyor kimisi. Hor görüyor.”
Deniz Kızı
Deniz KızıEngin Aşkın · Kitap Müptelası Yayınları · 202419 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
Hiçbir Şey Yapmama Sanatı Hepinize tekrar merhaba. Bugün yine çok güzel bir kitapla geldim size. Yazarın okuduğum ikinci kitabı olarak şunu söylemeliyim ki yazarın kalemini çok beğendim.Konusuyla,kalemiyle,düşünceleriyle çok beğendim tamamen kitabı. Tam varıyorken, boş veriyorum...Yoldan sapıp, göz kapaklarımı zorlayan bir gün ışığına bırakıyorum kendimi. Yer yer düşündüren, yer yer sesli güldüğüm satırlar çok fazla oldu.Yazarın Ya Yoksam? Kitabını da okudum.İkisi çok benzer bana göre.İkisinin konusu da günlük yaşamdan belki de bu yüzden kendimi kitaba çok yakın hissettim.Hiçbir şey yapmıyorken bile ne kadar çok şey yapıyoruz.Dünya'ya fazla anlam yüklememeye, hiçbir şey yapmamaya karar verdik.Hiçbir şey yapmasak bile olaylar sorunlar bizi nasıl buluyor?İnce ayrıntılarda kendimizi heba etmemize gerek var mı? Kitap kısa kısa birçok hikayeden oluşuyor.Çoğunda sonuç aynı hiçbir şey yapmamak.Öyküler hayatın içinden.Herkes kendine göre anlam çıkarır.Kendine göre yorumlar düşünceler çıkarır.En beğendiğim Talihsiz Genç oldu.Her öyküyü severek okusam da bu öykünün yeri bende ayrı olucak. Sessizdi etraf.İnsanlar, bir yerlerde dağıtılan eşantiyonlara dağılmış gibiydiler... Martılar ve birkaç berduş kendi belirsizlik- leriyle uçuştaydılar...Koca şehir bize kalmış gibiydi.Telaşsızdık.Uzaklarda kıytırık birkaç olta zayıf balıkları çekiyordu. ''Belki de kısıldığın bu delikten kurtulmanın tek yolu hatalarına güvenmek... ''
Hiçbir Şey Yapmama Sanatı
Hiçbir Şey Yapmama SanatıKoray Biber · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202122 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Tarık Tufan’ın ilk kitabı ile tanışma Hayal Meyal. Çok duygu yüklü, şiirsel anlatımı ile nasıl etkileyici bir kitap. Okudukça olayı yaşadım, okuduklarımı yaşadım. Okudukça da beni benden alan kitap..Umut dolu bir kitap … Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen. Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir. Ben bir şarkıyı arıyorum. Ben bir şarkıyı arıyorum. Ben bir şarkıyı arıyorum. Ben seni arıyorum.
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20205,5bin okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
Biraz Son Ada biraz Mustafa Kutlu (sürpriz kaçıran içerebilir.)
ODTÜ Kitap Topluluğu
ODTÜ Kitap Topluluğu
sayesinde ilk kez bir
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
kitabı okudum.
Son Ada
Son Ada
kendisiyle tanışma kitabı oldu, arkası da gelecek gibi görünüyor. Son Ada temel olarak herkesin yaşamak isteyeceği, şehrin keşmekeşinden uzak, mimarinin ağaçları yerinden etmediği bir adanın değişimini anlatıyor. Ada'yı çok hoş tasvir etmiş
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
. Masmavi denizinin
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202051,3bin okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"Cennet öğrenmektir, mükemmelliktir!"
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan Livingston
'da yazarımız
Richard Bach
Richard Bach
bir Martı üzerinden çeşitli mesajlar vermiş. Özünde eserde okuduğunuz her kelime yahut her cümle size hayattan birer öğüt niteliğinde. Martı Jonathan Livingstone yalnızca ekmek için uçmaya razı olmayarak herkes gibi sıradan olmadığı için sürüden dışlanmış; toplum tarafından farklı olduğu ve sorguladığı için dışlanan bir insan gibi. Hakikati bulmuş olunca özgürlüğün tadına varınca; uçmanın yaşamak için değil özgürlük için var olduğunu öğrenince hatta öğrenmenin zevkine varınca hayatın yaşanılabilir olduğunu anladı. İçerikten daha fazla bahsetmek istemiyorum. Martılar özgürdü lakin özgür olduğunun farkında değildi tıpkı özgür olup farkında olmayan insanlar gibi... "Bir kuşu özgür olduğuna ikna etmek niye dünyanın en zor işi?" Okunmaya değer harikulade bir eser !
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,1bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Son Ada
Son Ada
, Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen olan
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
'nin yazdığı alegorik bir romandır. 2008 yılında yayımlanan roman, 2009 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazandı. Tahsin Yücel başkanlığındaki Seçici Kurul, "toplumsal sorunlara gerçekçi yaklaşımını fantastik bir anlatımla yansıtmadaki başarısı
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 202051,3bin okunma
883 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.