Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meltem KARAGÖZ

Meltem KARAGÖZ
@mecazimurekkep
yüreğiyle bakmalı insan
"Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur, Leyla. Hiç yoktur.
Reklam
"Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum."
Bir çiçeği büyüten sevgi insanı değiştirmez mi sanıyorsun?
Reklam
"Sözcükler bize, asıl söylemek istediklerimizi gizlemek için verilmiştir. "
“Harese nedir bilir misin oğlum? Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında ‘kendini öldürdüğünü’ anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur...”
İnsan arkasına dönüp baktığında kendini mutlu görmek arzusundadır, bu yüzden fotoğraf çektirirken objektife bakan herkes az ya da çok gülümser.
Emre ise aşk kavramının kadın ve erkek için aynı şey olmadığını düşünürdü. İki ayrı sevme biçimi vardı sanki; kadınlar ayrı severdi, erkekler ayrı. Dişil aşk, eril aşk.
Reklam
" Güzel bir şeye bakınca ağlar mı insan?" "Ağlarmış demek ki" dedim." Buna güzellik mi diyeceğiz, başka bir şey mi bilmiyorum ama bu kadarı insan yüreğine ağır geliyor, kaldıramıyorsun. Ona bakarken Mevlana'nın dizeleri gelmişti aklıma: 'Bu aşka ilahi diyemem korkarım/ insanî diyemem utanırım'".
birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir
İnsan soyu zayıf, kırılgan, ölümlü, her türlü hastalığa, kazaya, acıya açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan unutmadan hayatını sürdüremez.
Ne adımdan dolayı yolumu ne de yolumdan dolayı adımı değiştiririm
Bir gönlün âh u zâr ile dolmasının ne demek olduğunu gönlü rahat olanlar anlayamazdı.
Reklam
eyvâh! .. ne yer, ne yâr kaldı, gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. şimdi buradaydı gitti elden, gitti ebede gelip ezelden.
İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.
Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek
anıların güzel olanları da kederli olanları da insanı hep hüzünlendirir