Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mefkûremiz( ülkü ,ideal )ebedidir. Kavuşulamayacak mefkûre. Kavuşulacak olduktan sonra mefkûre kendi kendisi olmaktan çıkar.
Sayfa 93 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Enver Paşa ;
«Mefkûreyi gerçekleştiremeyince, gerçeği mefkûre edinmekten başka çare yok…» (Mefküre: ülkü, amaç)
Reklam
Hars Zümresi, Medeniyet Zümresi
Birincisi, bizim "Niçin yaşamalı?" sualimize "mefkûre (ülkü) için" cevabını verir. İkincisi. "Nasıl yaşamalı" sualimize "Makul bir surette" diye mukabele eder. Birincisi, inşâî (yapıya ait) hükümleriyle irademizi; ikincisi, ihbarî hükümleriyle müdebbiremizi (tedbir düşüncelerimizi) sevk ve idare eder. Hülasa birincisi bize gayeleri, ikincisi vasıtaları gösterir.
Sayfa 35 - ÖtükenKitabı okuyor
Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun…
Hüma Hatun hayatıyla bize “Bir mefkûre( ülkü) uğruna gayret edecek öyle çocuklar ve nesiller yetiştirin ki ölümünüzden sonra amel defteriniz açık kalsın; çocuklarınızın şahsiyet sahibi olmaları için de gayret edin” der. Hakikat şudur ki Fatihler yetiştirmek de hiç kolay değildir.
Bir millet büyük bir felâkete uğradığı, korkunç bir tehlike karşısında bulunduğu zaman fertlerindeki şahsiyetleri bel'eder (yutar): O zaman umumun ruhunda yalnız millî bir şahsiyet yatar. Bütün kalplerde bu millî şahsiyeti idame etmek (devam ettirmek) tehakülünden (isteğinden) başka bir duygu kalmaz. Bu hengâmede fertler kendi hürriyetlerini değil, milletlerinin istikbâlini düşünürler. İşte o muazzez (yüce) duygu ile karışık olan bu mukaddes düşünceye mefkûre (ülkü) denir.
“Kutsal duygu ile karışık bu kutsal düşünceye, mefkûre (ülkü) denilir.
Reklam
Bir ulus, büyük bir felâkete uğradığı, korkunç bir tehlike karşısında bulunduğu zaman bireylerindeki kişilikleri yutar; o zaman kamunun ruhunda yalnız "ulusal bir kişilik" yaşar; bütün yüreklerde bu "ulusal kişiliği" sürdürmek ve yaşatmak istediğinden başka bir duygu kalmaz. Bu karışıklık arasında, bireyler kendi özgürlüklerini değil, uluslarının "bağımsızlığını" düşünürler. İşte o yüce duygu ve karışık olan bu kutsal düşünceye, "ülkü" (mefkûre) denir ve bu bunalımlı döneme de, "döllenme dönemi" adı verilebilir.
Atsız'dan önceki Türkçüler, "ülkü" yerine "mefkûre" tabirini kullanmışlardır. Türk milliyetçiliği tarihinde "Ülkü", "Ülkücülük" ve "ülküdaşlık" kavramlarını kullanan ilk Türkçü Atsız'dır.
Bir millet tehlikede kaldığı vakit,onu fertler kurtarmaz.Bizzat millet kendi kendinin kurtarıcısı olur.O dakikada fertlerin fevka’l nasût (insanlık üstü) bir ruh ile musahhir olduğunu (bir ruha teslim olduğunu), ferdi iradeler sukût ederek (susarak) umumi (genel) bir iradenin bütün vicdanlarda nefs-i mütekellim-i vahde (olgunluğa ulaşmış tek bir nefis) kesildiğini görürüz.Millet, fertlerine semavi yahut içtimai (sosyal) bir mefkûre (ülkü) suretinde tecelli ederek (ortaya çıkarak) onları mev’ud (vaat edilmiş) bir muzafferiyete (zafere) mübeşşir (mücdeleyici) bir cennete davet eder.Hodkamlardan (kendini beğenmişlerden) can sipar (canını feda eden) mücahitler, korkaklardan tehlike-cû (tehlikeli) kahramanlar yapar.Gabilere (ahmaklara) zeka, tembellere faaliyet, lakaytlara gayretkeşlik (gayret) verir.
"Mefkûre" ve "ülkü" kelimeleri "ideal" mefhumunun sıfat olarak değil, yalnız isim olarak ifadesidir. Bu noksan, "Türkiye ne güzel ne ideal bir memlekettir!" cümlesinde "mefkûre"yi de, "ülkü"yü de sıfat rolü almaktan menediyor.
Sayfa 69 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Fakat yeni bir ülkü (mefkûre) savaşı, bu durgun suyu harekete getirdiği, ruhlara ve yığınlara yeni istikametler verdiği zaman, yüzyılların biriktirdiği çamurların temizlenip gideceğine inanıyordum. Cemaat; millet haline gelecek ve millet, özbenliğini bulacak, öz bir vatan anlamını benimseyecekti.
Sayfa 130Kitabı okudu
‘’Ülkü/ Mefkûre/ İdealizm lazım’’ dedikten sonra , ‘’o da milliyetçiliktir.’’
Sayfa 39 - Pozitif
Atsız, her şeyden önce bir ülkü adamıdır. Bütün faaliyet sahaları; tarihçiliği, edebiyat araştırıcılığı, romancılığı gibi şairliği de, bağlı bulunduğu ülkü mihveri etrafında döner. Bundan dolayı onun şiirlerini, Türklük ve Türkçülük fikirlerinden ayırarak incelemek mümkün değildir. Türk milliyetçiliğinin hem fikir, hem mücadele tarihinde Atsız,
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.