Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Köylünün ya huyunu ya oyunu beğenmeyen yönetim, yeni yeşermeye başlayan yaşama isteğini besleyeceği yerde, aracı ilacı olmayan bu köylere sivri minareler dikmiş. Dine önem veriyor. Egemenler böyle istiyor. Din ile avutup sömürüsünü rahat sürdürecek.
Sayfa 2 - Literatür Yayınları - 32. Basım 2019Kitabı okudu
Xwedê û wext xelet hatiye xetimkirin Naqosên dêran kerr... minare kin... *** Tanrı ve zaman yanlış hatmedilmiş Kiliselerin çanları sağır… minareler kısa…
Reklam
Başıma çanlar düştü kiliselerden Minareler yıkıldı üzerime, altında kaldım ...
Şehir yıkıntıları. Ve insan yıkıntıları. Kadavralar. Kadavralarla uğraşarak bir yere gelinir mi? Büyük bir kale muazzam bir toprak yığını şehrin göbeğinde minareler kubbeler dar sokaklar sokaklar topraktan ANA CADDE eskiden parke taşı döşeliydi şimdi asfalt parke taşları asfaltın altında kaldı.
Kahire
“Bütün ihtişamıyla Nil göründü; nehrin üzerindeki yüzen evler, dar ve dolambaçlı sokaklar, ince ve zarif minareler, uzakta Gize Piramitlerinin hayalete benzer silüeti. Gizem ve entrika dolu bir doğu şehri...”
İnsanların oluşturduğu karmaşa olmasa yeşil renkli bir halı üzerinde İstanbul'a camiler, minareler, kubbeler, kemerler, saraylar, çarşılar şehri diyeceğim; bol gölgeli, derin sükûnetli bir şehir. Ama diyemiyorum. Çünkü bu sükûnetle ciddi bir tezat oluşturan bir mahşerin ortasında her yer kaynıyor.
Sayfa 206
Reklam
Şimdi yürek sarhoş, kâğıt sarhoş, kalem sarhoş, minareler elpençe; divan durmaktan usanmış.
göğu kucaklamak isterim yetişmez kolum minareler, kubbeler ulaştırmaz tanrıya örümcek yuvası dedim sığındığım mağaraya gölgesinde serinletmiyor artık hiçbir dua
Sayfa 38
göğü kucaklamak isterim yetişmez kolum minareler, kubbeler ulaştırmaz tanrıya örümcek yuvası dedim sığındığım mağaraya gölgesinde serinletmiyor beni artık hiçbir dua
Dinsizdim, İstanbul'da minareler üstüme yıkıldı Yoksuldum, Kudüs'te kiliseler kabul etmedi beni'
Sayfa 17 - EverestYayınlarıKitabı okudu
Reklam
... " Çünkü İstanbul korkunç yangınlar şehridir aynı zamanda. Yangın nedeniyse genellikle ahşap evler, hasırlar, elinde sigarayla uyuyakalan Türk kadınları veya mangallardır. Evler sigortalanmaya başlayalı beri de daha çok yangın çıktığı söyleniyor."
Sayfa 19
" Nerelere daldın gittin gene? Yanımda oturuyorsun ve ben seninle konuşuyorum, ama sen çok uzaklardasın. Ellerimin arasından kayıp gitme! Gül ki ben de senin bir insan olduğunu anlayayım. "
Sayfa 171
Gönüllü eller, gönlü güzel bu erler çamur içinde bata çıka yürürken artık Edirne'ye doğru giderken, niçin ve neden gittiklerini gayet iyi biliyorlardı. Hepsinin kulaklarında Selimiye'nin minarelerinden yükselen Ezanları duymanın hasreti vardı. Peki, bu hasret son bulacak mıydı? Onlar Edirne'ye Edirne'de onlara kavuşacak mıydı? Selimiye'nin secde edilmeyi bekleyen kirlenmiş, çamurlanmış halıların üzerlerine, pak alınlarını değdirecek yiğitlere hasretti. Minareler ezan sesine, sokaklar Türk'ün bayrağını hasretti. Meriç nehri bile dolana dolana Türk'ün topraklarını arıyordu sanki. Hasret büyüktü, bekleyen ve beklenenler vardı.
Sayfa 344Kitabı okudu
"Kemalizm... Yalnız yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensipleri ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir." Bu "yeni dine" elbette "yeni bir kıble" gerekiyordu! Onu da Kemalettin Kamu uyduruyor: "Ne örümcek, ne yosun / Ne mu'cize ne füsun, Kabe Arap'ın olsun/ Bize Çankaya yeter!" Artık sıra minare ve ezan uydurmaya gelmişti. O iş de Yaşar Nabi'ye düşüyor: "Motorların şarkısı olsun yeni bestemiz, Yeni din ezanları, minareler yerine, Bulutlara püsküren bacalarda okunsun!" Olup bitenleri anlamayanlar ise cumhuriyet tarihinin en namlı celladı olan Kara Ali'ye veriliyor: " Menemen olayına kadar (1931) geçen 12 yıl içinde 5bin 216 kişiyi sallandırdım." Laikliğimizin meşhur cellada çok işi düştüğü anlaşılıyor!.
Şehir yıkıntıları. Ve insan yıkıntılar. Kadavra. Kadavralarla uğraşarak bir yere gelinir mi? Büyük bir kale muazzam bir toprak yığını şehrin göbeğinde minareler kubbeler dar sokaklar sokaklar topraktan.
1.429 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.