— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Ey insan! bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgar geçiyor. Yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kuvvetli kaynağı uranyumda değil, senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın korkunç tahrip aletinin patlayışından yükselecek alevi bekletiyor.
Ey bahtsız! Tarihinin hiç bir
İnsanlar neden çocuk sahibi olur? Mutlu olacaklarını sandıkları için mi? Çocuk sahibi olmak mutluluktur, öyle mi? Hayır! Çocuksuz mutlu olmayan kişi, çocukla da mutlu olamaz. Bir başka insanın sırtından mutluluk talep etmeye hakkımız yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluğu bulan kişi bir çocukla da mutlu olabilir.
Neden öğretmenlik yapıyorsun? Bu iş sana yaramıyor, seni yoruyor, yıpratıyor. Ama muazzam bir iş! Ne de olsa çocuklar geleceğin yetişkinleridir... Onlara değer vermeli, sevmeli.
Ben ikide birde böyle oluyorum bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum Bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum bu nefret falan değil insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile ..sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki etrafımda küçük bir hareket , en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller , bana her şeyden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor ..fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker , uzun uzun anlatacak birini.. sokağa fırlıyorum bir tek çehre görsem de yanında yürüsem hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü Sokağa atılmış 3 günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor . Pencerenin dışındaki şehir ve hayat bir anda insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor..'