Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Sana yazmakta on gün kadar geç kaldım. Sebebi basit, benim her zamanki hastalığım: Yine aşığım. Ah Ayşe, vallahi ben de şaşırdım, on beş on altı yaşımdan beri şöyle bir haftacık olsun aşık olmadan durduğumu hayırlamıyorum. Mütemadiyen, bilafasıla ve şiddetle aşığım...."
Çocuk hafızasına hayat sahneleri çok erken yerleşir. İşte "ben" diye idrak ettiğim canlı parça, orayı dolduran, oralarda dolaşan,, mütemadiyen değişen iki ayaklı mahluklardan biridir.
Reklam
vicdan azabından ölünse, ilk ikimiz ölürüz Judas sen peygamberine kıydın ben canımın içi anneme! yine de asıl ne kahrediyor bizi, biliyor musun Judas ne yaparsak yapalım peygamberler de affediyor mütemadiyen anneler de
Sayfa 35 - İthaki Yayınları - 1. Basım
443 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın daha giriş kısmında "ben demek bir küfürdür, ben senin yalanlar ordundur, ancak kim olduğunu biliyorsan ben diyebilirsin" deyip bir sarsıntıya yolaçan, - n'oluyoruz yahu? sorusuna sebep olan, devamında dur bakayım kimmiş bunun yazarı deyip sağa sola baktıran kitap. Çağların arayışı sıkıştırılmış kitabın içine. Kimim ben??? Tasavvuftan, Zen'den, Dinlerin orijinalliğinden esintiler taşıyan, hayatta başınıza iyi kötü ne gelmişse "tek sebebinin" ben dediğimizin düşünceleri olduğunu mütemadiyen gözümüze sokan, "düş var olan en gerçek şeydir" diyen, an'ın farkına varmamızı öğütleyen, kurgu olduğunu bile bile gerçek olmasını ümit ettiğim ayna gibi bir kitaptır.
Tanrılar Okulu
Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,227 okunma
Maria Puder son birkaç dakika zarfında biraz sükunetini kaybetmişe benziyordu. bunu tespit edince memnun oldum: onun hiç sarsılmadan gittiğini görmek, beni herhalde pek üzecekti. mütemadiyen elimi tutup bırakıyor: "Ne manasız şey? Ne diye gidiyorsun sanki?" diye söyleniyordu. "Asıl sen gidiyorsun, ben daha burdayım!" dedim. Bu sözümü fark etmemiş göründü. Kolumdan tuttu. "Raif... şimdi ben gidiyorum!" dedi. "Evet... biliyorum!" Trenin hareket saati gelmişti. bir memur vagon kapısını örtüyordu. Maria Puder merdiven basamağına atladı, sonra bana eğilerek, yavaş bir sesle, fakat tane tane: "şimdi ben gidiyorum. fakat ne zaman çağırsan gelirim..." dedi. Evvela ne demek istediğini anlamadım. o da bir an durdu ve ilave etti: "Nereye çağırsan gelirim!”
139 syf.
8/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Moliere'in okuduğum ikinci eseri, ilki "Kibarlık Budalası" idi. İki eserde de başrolün saf ve cahil bir tip olduğu görülüyor. Ve onun arkasından oynanan oyunlarla güzel bir güldürü çıkıyor. Argan , kendini hasta sanan bir adam, Çünkü doktorlar onu buna inandırmıştır. Hastalığının adını dahi bilmeden , ben çok kötüyüm, çok fenayım, tedavi olmazsam ölürüm, diyen birisidir. Şimdiki zamana bakınca aynı şeylerin yine insanların başına geldiğini görüyoruz. Kendileri hiç araştırmadan mütemadiyen doktorlara inanan insanlar... Moliere güldürürken düşündüren zeki bir yazar, tiyatrocu bence.
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
Livaneli ile tanışmam ve ''Huzursuzluk'' Çalışan biri olarak her izinli günümde mütemadiyen ziyaret ettiğim, ayaklarımın haftada bir kez de olsa beni doğru yere götürdüğünü bildiğim, bir harikalar diyarından bir ‘’sahaftan’’ söz etmek istiyorum size..Evimden çıkıp başka bir evime varırcasına bir sahaf.. Oraya varmanın içimde vuku buldurduğu o
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Kamran; Yaşım on iki Göbek adım Sıntır Nerde usul usul yanan bir mum görsem ağlayasım gelir Mumlar ayna gibidir , bana çaresizliğimi hatırlatır Bazen derim ki kendi kendime, Ulan Sıntır Böyle yavaş yavaş eriyeceğine birden alev alıp yansan ya.. Çalıkuşu o zaman dönüp bakar sana O ışıklı, pırıltılı şeyleri pek sever Belki o zaman seni de
68 syf.
8/10 puan verdi
Abi ben anlamıyorum… Normalde bir insan bu kadar sevebilir mi? Sevginin sınırı var mı? Bir kadın bir erkeğe en fazla ne kadar bağlı kalabilir? Neleri göze alıp, nelerden vazgeçebilir? Bu gavurlar böyle soruları sormaya niye zorluyor bizi? Okurken sevgisi uğruna, değil ona dokunduğunda birkaç saniyelik bakışmaların da dahi bütün uzuvlarını harekete geçiren bir adam uğruna, -hani nasıl derler; sevgi neydi?Sevgi emekti - vermediği emek, çekmediği sıkıntı, maruz kalmadığı aşağılanma, katlanmadığı dert, hepsinden öte yaşamadığı birbaşınalık hali kalmayan bir kadından bahsediyoruz. Abi ben şahsen öyle bir bunalım ve sinir hali geçirdim ki, Zweig’ın kelimelerle insanı halden hale sokan bir yazar olduğuna bizzat şahit oldum.Her kitabını en az ikişer defa okuduğum bir yazarı ‘’Neden en az iki defa?’’ diye sorduğumda kendime cevabını gayet, basit bir şekilde verebildiğim de aşikar. Adam yazmıyor abi.Adam okutmuyor!.Adam ‘’yaşatıyor!’’. Seni alıyor Viyana’ya, Inssbruck’a, Ferdinant’ın villasına, ordan tipi şeklinde yağan kar eşliğinde bu saplantılı kadının yanına, sevdiği adamın evinin sokağa bakan kısmındaki pencereyi seyir eylemeye koyuyor. Ya insan kitap okurken var olmayan, hayali, tamamen kendi kafasında tasarladığı, tasavvur ettiği bir karaktere mütemadiyen kan davalısı gibi bir düşmanlığı nasıl güdebilir? Adam güttürüyor abi! Üstünde münakaşa ve istişare edilmesi gereken o kadar çok şey var ki Zweig’a dair, sonu gelmez. İkinci defa okuduğum bu ’’yaşanasıca’’ eseri imkanınız varsa fazla vakit kaybetmeden okuyun, okutturun. Vesselam.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
Muammanın Nirvana’sı.. Coelho amcanın ‘’Casus’una’’ nasıl denk geldim?Hele biraz kulak verin bakalım. Her zaman ki gibi bulunduğum kasvetli ahvalden (sebebi aşikar; iş stresi) soluğu Osman abinin (haftada bir kez ziyarette bulunduğum biricik sahafımın sahibi) yanında almıştım.İsteyeceğim kitapların listesi hazırdı.Kitap isimlerini sırasıyla
Casus
CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma
Reklam
380 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Alıntılarımı da ekledikten ve parmaklarımı birbirine geçirip şöyle bir çıtırdattıktan sonra sıra geldi "Tutku Oyunları" serisine ilişkin yorumumu yazmaya. Söyleyecek çok şeyim var. Öncelikle yapılmış olan yorumlara değinmek isterim. Eleştiriler, serinin ilk kitabındaki şiddete yönelikti. Bu beni seriyi okumaktan alıkoymuştu. Şöyle ki;
Tutku Oyunları - Hesaplaşma
Tutku Oyunları - HesaplaşmaAleatha Romig · Arkadya Bitter · 2016162 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Gönüllere müşterek olan bir Hikmet Anıl Öztekin serisi.Eyvallah, Eyvallah-2 ve Fesleğen birbirinin devamı niteliğinde bir seri. Evvela bunları yazarı methetmek için yazmıyorum.İnsanoğlunun yüzüne vurulması gerekenleri, edebiyle, makul bir üslup ve nezaket çerçevesi içerisinde ulaşmak isteyene ulaştıran bir adam olduğu için yazıyorum.Bizzat
Fesleğen
FesleğenHikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 201715,1bin okunma
181 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap bu kitaptı kesinlikle. Tesadüfen elime geçen bu eseri okuduğum için gerçekten müthiş bir doyuma ulaştığıma inanıyorum. Baskısı yok sanırım. Kütüphanelerden temin edilebilir benim yaptığım gibi. Ancak ne şekilde olursa olsun mutlaka okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Eserle ilgili iki süper inceleme
Uyku İmparatorluğu
Uyku İmparatorluğuHenri Frederic Blanc · Can Yayınları · 2000115 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.