Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşkın ikinci bir bahar olduğunu yazan kişi, ne kadar da doğru söylemiş.
Ne kadar da doğru söylemiş
“Heine, büyük trajedilerin ardından son noktayı sümkürerek koyarız, demişti.”
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Aşkın ikinci bir bahar olduğunu yazan kişi, ne kadar da doğru söylemiş!"
Şair ne kadar da doğru söylemiş.
Gözlerin uykusuz kalması boşunadır, senin yüzüne bakmak dışında, Gözlerin ağlaması da boşunadır, senin ayrılığın dışında.
Amcacigim ne kadar da doğru söylemiş!
Tek başına yola çıkmamalıdır. Evvela yoldaş, sonra yol...
Sayfa 34
Bir yazar, aşkın ikinci bir hayat olduğunu ne kadar da doğru söylemiş.
Sayfa 30 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir yazar, aşkın ikinci bir hayat olduğunu ne kadar da doğru söylemiş.
Sayfa 30 - OlimposKitabı okudu
Tanrının insan gibi can ve tenden, ruh ve bedenden birleşik olduğunu, onun gibi pasif hallere, edilgilere konu olduğunu tasarlayan kimseler vardır. Fakat şimdiye kadar söylemiş olduğum şeyler bu türlü kimselerin ne değin aldandıklarını ve Tanrının tabiatı üzerinde doğru bir fikre sahip olmaktan uzak bulunduklarını yeteri kadar öğretmiştir. Kaldı ki, bu çeşit filozofların üzerinde durmayacağım. Çünkü, gerçekten Tanrının tabiatı üzerinde biraz düşünmüş olanların hepsi, Tanrının asla cisimsel, tensel olmadığını kabul ederler ve bunu çok haklı olarak cisim ve ten için edindiğimiz kavramlarla kanıtlarlar. Çünkü cisim deyince uzun, geniş ve derin bir nicelik ve her yönden sınırlanmış olan bir şekilden başka ne anlıyoruz? Halbuki saçmalığa düşmeden, bu fikirler mutlak olarak sonsuz bir varlık olan Tanrıya tatbik edilebilir mi? Bununla birlikte, Tanrının asla cisimsel olmadığını kanıtlamak için kullandıkları başka sebeplerle, bir yönden cisimsel ya da uzamlı cevhere Tanrının tabiatı ile asla uzlaştırılamaz gibi baktıklarını gösterdikleri gibi, öte yandan bu cisimsel, tensel cevheri yaratanın Tanrı olduğunu kabul ederler. Fakat ileri sürülen bu yaratmanın nasıl ve hangi güçle meydana gelebileceğini asla bilmezler, bu da açıkça gösterir ki yaratmadan söz ettikleri zaman, ne söylediklerini kendileri de bilmiyorlar.
Düşünmenin yükünden kurtulmak için insanın kendisine meşguliyet bulmasının gerekli olduğunu söyleyen kişi, ne kadar da doğru söylemiş!
Sayfa 228 - Hayykitap, 1.Baskı, TÜRKİYEKitabı okudu
Tanrının insan gibi can ve tenden, ruh ve bedenden birleşik olduğunu, onun gibi pasif hallere, edilgilere konu olduğunu tasarlayan kimseler vardır. Fakat şimdiye kadar söylemiş olduğum şeyler bu türlü kimselerin ne değin aldandıklarını ve Tanrının tabiatı üzerinde doğru bir fikre sahip olmaktan uzak bulunduklarını yeteri kadar öğretmiştir. Kaldı ki, bu çeşit filozofların üzerinde durmayacağım. Çünkü, gerçekten Tanrının tabiatı üzerinde biraz düşünmüş olanların hepsi, Tanrının asla cisimsel, tensel olmadığını kabul ederler ve bunu çok haklı olarak cisim ve ten için edindiğimiz kavramlarla kanıtlarlar. Çünkü cisim deyince uzun, geniş ve derin bir nicelik ve her yönden sınırlanmış olan bir şekilden başka ne anlıyoruz? Halbuki saçmalı­ğa düşmeden, bu fikirler mutlak olarak sonsuz bir varlık olan Tanrıya tatbik edilebilir mi? Bununla birlikte, Tanrının asla cisimsel olmadığını kanıtlamak için kullandıkları başka sebeplerle, bir yönden cisimsel ya da uzamlı cevhere Tanrının tabiatı ile asla uzlaştırılamaz gibi baktıklarını gösterdikleri gibi, öte yandan bu cisimsel, tensel cevheri yaratanın Tanrı olduğunu kabul ederler. Fakat ileri sürülen bu yaratmanın nasıl ve hangi güçle meydana gelebileceğini asla bilmezler, bu da açıkça gösterir ki yarat­madan söz ettikleri zaman, ne söylediklerini kendileri de bilmiyorlar.
Reklam
Türklerde felsefe
İri gövdeli Yamtar karnı doymadığı için felsefeye başladığını ona açıkça söylemiş, felsefe yolu ile açlığın tokluğa çevrileceğini umduğu için bu işe giriştiğini saklamamıştı. Şen-ma açlığın da tokluğun da bizim birer kuruntumuz olduğunu ona anlatmaya çalışacak, böylelikle Yamtarı kazanacaku. Yamtarın iri yarı, güçlü kuvvetli olması da iyi idi.
"Aşkın ikinci bir bahar olduğunu yazan kişi, ne kadar da doğru söylemiş!"
Sayfa 27 - indigoKitabı okuyacak
Celladına bile güvenme !!
Güney'de, geçen eylül ayının sonlarına doğru, zamanı, yeri, mahkûmun ismini tam olarak hatırlayamasak da, karşı çıkan olursa ispatlayabileceğimiz bir infaz yaşandı, sanırım yerin adı Pamiers'ydi. Evet, Eylül ayının sonunda, cezaevinde sakin sakin kağıt oynayan bir adama iki saat sonra ölmesi gerektiği bildirildi. Altı aydan beri ölümü hiç
Garibiz; her şeyin içinde ve herkesin ortasında garibiz...Vatanımız burası sanmayın!…Ve bu gurbet Allah hasretinden başka hiçbir şey değil...Her şeye ve herkese uzaklığın da aks-i davası o, Allah...Yakın olan o, ama biz farkında değiliz. Öyleyse bazan, hem de ezbere: -Bir Allah'ım bilir, bir de ben... Derken ne kadar doğru söylemiş oluyoruz. En doğrusu: -Yalnız Allah bilir... Bu kadar!…
630 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.