Merhaba arkadaşlar;
Nurettin Topçu'nun iki bölümden oluşan bu kitabının; ''Amerikan Mektupları'' başlığını taşıyan birinci kısmı Ocak 1948-Şubat 1949 tarihleri arasında Hareket Dergisi'nde, aynı başlıkla yayınlanan 12 imzasız mektup-yazıdan oluşmaktadır. Mektuplar, üç yıl evvel İstanbul'a gelmiş bir Amerikalının (ki İstanbul'a, insaniyete, dine bu
Biz hudutlarda yenilmeden önce kendi içimizde mağlûp olduk. Devâ bulmaz bir derdin sefaleti neslimize hâkim oldu. Bunun üzerinde bir de, kendi nefsi ile hesaplaşmıyan insanın derdi olan ahlâk yarası belirdi. İçimizde en tehlikeli düşman olan şahsi menfaat hâkimsiz, ithamsız ve kontrolsüz kaldı. Nihayet, yüksek mevkilere tırmanmak ve milletin sırtına tufeyli olarak yapışmak yegâne gerçek ideali olan bir nesil ve bir münevverler belâsı meydana çıktı. Milletimizin kurulduğu tarih içinde, sırtında zembil taşıyan münevver, millet ahlâkının velisi idi. Devlet adamı ise, ilk hatâsında boynu vurulan mes'uliyetin mümessili olmuştu. Zamanımızda münevver, sâde menfaatler ve şöhretler paylaşan bir politikacıdır. O, ahlâk düşmanı, milliyet düşmanı olduğu halde ve vicdanlar huzurunda zerre kadar itibarı kalmadığı halde bile, millet vicdanına bir an hesap vermeyi düşünmiyen bir mes'uliyetsiz ve bu mânada bir tufeylidir. Devlet adamı ise bütün dünya vicdanına ikrah verecek kadar eli kirlense, bir milletin yalnız mukaddesatina değil, hayatına, servetine hiçbir kanun ve haya kaidesinin kabul etmiyeceği zilletlerle saldırsa, yine devlet sıralarında, yine ikbal sandalyelerinin muhalif cephesinde, istikbâl ümidiyle ve yine devletle, servetle ayakta duruyor.
Es Selam Dostlar…
Ahlak üzerine yaptığı bereketli çalışmaları ile münevver , nadir mütefekkirlerden biri Nurettin TOPÇU…
Avrupa’da Ahlak Felsefesi üzerine doktora yapmış ve Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe doktorası yapan ilk Türk olarak kayda geçmiştir.
Fransa’da kalması yönünde yapılan teklifleri kabul etmeyip Türkiye’ye dönmüş ve
Sefaletimiz Korkunç..
Madde, kazanını patlatıp fışkıran kızgın ateşten bir mayi halinde alemde zaferini ilan etmekte;
Fabrika bacasının sanki delmek ve yıkmak istediği göklerden rahmet bekleyen kalpler perişan, feryat etmekte;
Hiçbir zaman doymayacak midelerden fışkıran ihtiraslar sefalete sefalet katmakta, yeni yeni
“İlim ve ahlak aynı kökten çıkar, biz bunu bilemedik.”
Nurettin Topçu
Hatıralar; ah’larıyla içten dışa dökülen acı/keder/pişmanlıklar ile bir tebessümün tatlı bakışlarında hissedilen sevinç/mutluluk/heyecan ve halen devam ettiğimiz bir yolun geçmiş kalıntılar ile bıraktıklarımızdır. Elle dokunduğumuz bir fotoğraf/mektup/anı ile zihinde
Bırak tahsili evlâdım, sen ilkin bir haya öğren! Yarım ilim ve yarım ahlak her felaketi getirebilir. Bizde henüz insan yok, aydın-cahil, ilerici-gerici var.
- Nurettin Topçu