Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Amerika'da bir gizli ada var."
“Bu adada bir ev var. Büyük bir ev. Bu evin kapısında tanrıların evi yazar. İçeri girdiğin zaman her oda üzerinde o odanın üzerinde aynı yazılar vardır. Tanrıların oturma odası. Tanrıların çalışma odası. Tanrıların banyosu filan gibi. Daha da önemlisi bu ada haritada yer almaz. Koordinatları belirsizdir. Korumalar bile beş km den daha fazla yaklaşmazlar.” "Bu on üç kişi ne yapıyor o evde?" "Dünyanın zihin haritasını çıkarıyorlar." "Bunlar kim üstad?” “Bunlar kendilerini dinler üzerinde gören ama kökeni Yahudi olan kişiler.” Dedi. Arkasından ekledi; “Bunlar metafizik âlemi çok iyi biliyorlar. Bu âlemi kullanarak dünyayı kargaşaya sürüklüyorlar. Özellikle orta doğuyu.”
Masonik Hiyerarşi _LUCİFER(İblis) : Mason İlahı _RT : 3 Kabbalistten oluşan En Üst Komuta Kademesi. (Tüm ezoterik bilgilere sahip Baş Hamam ve iki yardımcısı) ___ _13’ler Kraliyet Konseyi (Varlıklı Aileler) _33’ler Konseyi (Kıdemliler) _300’ler Konseyi - SANHEDRİN En Üst Yönetim Meclisi(Olimposlular) ___ _B’NAI B’RITH & BILDERBERG
Reklam
_Rüyamda bir kelebek olduğumu mu gördüm, yoksa şu an insan olduğumu düşleyen bir kelebek miyim, bilmiyorum. Chuang Tzu _Mükemmel bir insanın zihni ayna gibidir. Hiçbir şeyi kavramaz ve hiçbir şeyi ummaz. Böylece mükemmel insan hayatın içinde hiçbir çaba harcamadan hareket eder. ****** _Kalpteki incelik sevgi yaratır; sözlerdeki incelik güven
Okültizmde Otorite ve İtaat
Otokrasi ve demokrasi kutupları insan hayatında kontrol sağlamak için çok uzun zamandan beri birbirleriyle mücadele etmiştir ve demokrasi kendini o kadar iyi savunmuştur ki, bugün bir insana otokrat demek ciddi bir kınamadır. Fakat pek çok okült öğretmen için eski otokrasi ilkesi hâlâ prestijini koruyor gibi görünüyor ve bu insanlar
* Refet Barutçu “İmam-ı Rab­bâ­ni, Gavs-ı Azam, ders ar­ka­daş­la­rım­dır” “Yi­ne bir gün Üs­tad’a şöy­le bir su­al sor­dum: ‘Üs­tad’ım, bir yer­de di­yor­sun ki: Kur’an-ı Ha­kîm tek üs­ta­dım­dır. Baş­ka yer­ler­de de İmam-ı Rab­ba­nî’yi, Gavs-ı Azam’a üs­ta­dım di­yor­su­nuz. Bu na­sıl olu­yor? Ce­vap ola­rak, ‘On­lar Es­ki Said’i Ye­ni Said’e
Nesil Yayınları 1.baskı
Mahmud Çalışkan - "Bir gün sabah namazından sonra, Zübeyir Ağabeyle Tahirî Ağabey hem çok yorgun, hem de uykusuz oldukları için odalarına çekilmiş, uyuyorlardı. Birden bizim odadaki Üstad'ın zili çaldı. Diğer Ağabeyler uykuda oldukları için, Ceylân Ağabey hemen Üstada koştu. Üstad Ağabeyleri sorduğu zaman, Ceylân Ağabey
Nesil Yayınları 1.baskı
Reklam
Bayram Yüksel
Bayram Yüksel Gece erken kalkar, teheccüd namazını kılardı. Evradlarını, bütün dualarını sabah namazına bir saat kala bitirirdi. Ellerini dergâh-ı İlahiyeye açar, uzun uzun dua ederdi. Bu dua bir saat devam ederdi. O anda bizler giremezdik. Ancak dua bittikten sonra girebildik. 'Hatta benim bir dua vaktim var, o anda melaike de gelse kabul
Sayfa 63 - Nesil Yayınları 1.baskı
Gözlerini açtığı zaman oda gene karanlıktı. Sevgi’yi görmüştü. Onu eskisi gibi sevdiğini söylemişti. Sevgi’ye bakıyordu. Onun konuşmasını bekliyordu. Sevgi, başını önüne eğmiş düşünüyordu. Oysa, bir şey söylemesi gerekiyordu. Hikmet, ne sonuç aldığını öğrenmek istiyordu. “Ne diyorsun?” diye sordu Sevgi’ye. “Ne diyeyim?” diye karşılık verdi Sevgi.
Yaşarken beraberliği olup da, kendileriyle zaman zaman kavga etmemiş bulunduğu bir kimseyi hatırlamıyorum. (...) Bunların bazılarında haklı olsa bile, uslûbu - hemen - dâima gereğinden fazla sert, hissî ve mütecâvizdi. Binâenaleyh O'nun eserlerini okuyanlar bu hususu dâima dikkate almalı ve beyanlarının bir kısmını tenzil mecburiyetini kabul etmelidirler.
Sayfa 82 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Necip Fazıl, 26 Mayıs 1904'te Çemberlitaş'ta doğar. Kulağına okunan ezanın ardından adı üç kez fısıldanır. Soyu, Dulkadiroğulları'na kadar giden varlıklı bir ailenin tek oğludur. Hastalılıklarla dolu bir çocukluk geçirir. Henüz beş yaşındayken okuma öğrenir; zekâsını olmadık haşarılıklar yapmakta kullanır. Necip Fazıl'ın
Reklam
Necip Fâzıl Bey Beyoğlu'nda bir kumarhanede cürm-i meşhud hâlinde yakalanmış ve hâdise inkârı gayr-ı kabil bir surette resimleriyle sergilenmişti. Kendisini müdâfaa sadedin­de, ilerici (!) hocalarımız ve bazı arkadaşlarımızla kavga edegeldiğimiz bir kimsenin böyle dâvası ve İslâmî hayat üslubuyla tezad teşkil edecek bir surette ortaya çıkması
ANKARA ÜNİVERSİTESİ'NDE OKUNAN BİR KONFERANSTIR. Risale-i Nur'un dersiyle ve aziz ve kıymetli Üstadım Bediüzzaman'ın himmetiyle hazırlanabilen bu konferans, Risale-i Nur hakkında tatlı ve zevkli bir sohbettir. Risale-i Nur'un kıymet ve ehemmiyetini ifade etmek değildir; buna cesaretim yoktur. Zira ben Risale-i Nur'un
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.