Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
#kadınaşiddet
Bu bataklığın suyu da çamuru da; -Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.- -Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile -Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran, -Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir. -Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
Aşk Güneşi İçmektir
-Güneş de sanıyor ki, bir tek o yanıyor. Ay da sanıyor ki bir tek o tutuluyor.- . Gönül ocağı tütmeyen Gönül toprağına aşk ekmesin…!- Aşk Bir Erdemdir; . Serçe kadar kalbin aldığını akıl almaz. Çünkü gerçek aşk; ne zamana, ne gökyüzüne. ne bir şarkıya, ne bir şiire, ne de bir ömüre sığmaz. . İnsan coğrafyasının en güçlü duygusudur. Dünyanın en güçlü mıknatısı gibi çeker insanı. Ya yıldırım çarpmışa, ya da üstünden tren geçmişe döndürür.- . Okuduğunuz şiirin her mısrasında, sevdiğiniz size göz kırpar. Görünce, çöl güneşinde kalmış dondurma gibi erirsiniz, Nefesinizi tutsanız, taklacı güvercine dönen kalbiniz yanardağ gibi patlar, Ne eve, ne sokağa, ne de koca kente sığamazsınız. Kılcal damarlarınıza kadar mola vermeksizin onu düşünmekten, uyku girmez gözünüze, günlerce uyuyamazsınız. Kaldı ki uyku aşka ırak kalpler içindir. (Zaten, -Aşıkken uyumak haramdır, uyuyan da haindir.-)
Reklam
"Kadınlar ne kadar severse o kadar korkar. Sevgileri de kuşkuları da varsa aşırı var. Yoksa hiç yoktur."
En iyi ders kitabı insandır
-İnsan insanın kaderidir.- -Her insan er insan değildir.- -İnsan olmayı eline yüzüne değil, özüne bulaştıracaksın.- -İnsan insanın aynısı olamaz, olsa olsa aynası olur.- . -Dağları değil, insanları aşmaktır dünyanın en zor işi.- -Bozulmuş insan dışında, her şeyin tamiri mümkündür.- . -Bazıları o kadar tamahkar ki, iki kişilik mezarım olsun istiyor.- -Ömrümün yarısını insan olmak için, diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.- Dilerim bir gün ahlaksızlığın tedavisi bulunur.
" Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz."
Martin Eden= İrem Kaya (irkaay)
"Eski arkadaşlarından ve eski hayat tarzından kendini azat ettiği, yeni arkadaş da edinmediği için okumaktan başka yapacak bir şeyi kalmamıştı; okumaya o kadar çok vakit ayırıyordu ki bunu yapan sıradan gözler olsaydı, şimdiye kadar on kere bozulmuştu."
Reklam
Doğru mu bu keskin analiz sizce ?
Bir kadın sevilmemeyi bağışlayabilir ama bağışlayamayacağı bir şey varsa o da baştan çıkartılma­mak ya da baştan çıkartamamaktır. Ona karşı istediğiniz kadar şefkatli ve sevecen olun, onu baştan çıkartamadığımız sürece sizden zalimce bir intikam alacağından emin olabilirsiniz. Ayartmadığınız her bir kadın sizi er ya da geç bırakıp gider...
"Kadınlar ne kadar severse o kadar korkar Sevgileri de kuşkuları da varsa aşırı var"
Hayvan insanın kirlenmemiş halidir.
Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var, İhanet yok, nankörlük yok, Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz. Duygusuz, kalpsiz değiliz, Biz kimseyi tutsak etmeyiz, Biz kimseye bıçak çekmeyiz, Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz. Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz. . Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
Bir gün İsa’nın vaazını okuduk. Bazı yerleri özellikle duyarak okuduğunu gördüm. Okuduğunun hoşuna gidip gitmediğini sordum. Ali bana baktı, kızardı. — Ah, evet! dedi. Gerçekten, İsa da Allah’ın peygamberiymiş; o da, Allah’ın kelamını tekrarlıyormuş. Ne kadar da güzel sözleri! — En çok neresi hoşuna gitti? — Bağışla, sev, fenalık yapma, düşmanlarını da sev dediği yerler. Ne güzel söylemiş!
Bağışla, sev, fenalık etme
Reklam
Mutsuz bir ka­dın ne kadar güzel olabilirse o da o kadar olmuştu.
Sayfa 162 - Doğan Kitap, 1. Baskı, Ekim 2013.Kitabı okudu
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21
"... İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu..."
*Onu o kadar uzun süre seveceğim ki. Sonunda o da beni sevecek.*
Sayfa 50 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.