Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nur risaleleri'nin kaynağı
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür: Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
Sayfa 31 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Acı aniden diner yağmurun dindiği gibi Bazen sadece tanrı öyle istediğinden Sadece bir mağarada resim çizerim belki Rüyaların büyük harfle başladığı bir ülkede Üstümden kaldırılmış bir ölü var Ahbap senin istediğin o mu?
Sayfa 113
Reklam
Sezmekte ve susmakta usta olmalı dost: her şeyi görmek istememelisin. Rüyaların bildirmeli sana dostunun uyanıkken neler yaptığını. Sezmek olsun senin merhametin: merhamet istiyor mu dostun, önce bunu bilesin diye? Belki de ışıltılı gözlerini ve gözlerindeki sonsuzluk bakışını seviyor sende. Dostuna merhametin sert bir kabuğun altına gizlensin, bir dişini kırmalısın bu kabuk yüzünden. Ancak böyle incelik ve lezzet kazanır o.
Ey kendisinden kaçılamaz olan! Sana kadar yükselmek miydi eylemim, Yoksa yuvarlanmak mıydı senin derinliklerine? Şeklin uçurumu, Yukarsının ve Aşağısının, Rüyaların uçurumu! Kimse başaramaz rüyalarda gülmeyi, Ama ölmeyi de; bak, işte bunca yakındır gülmek ölüme, Ve bunca uzaktır ikisi de kaderden, O kader ki Ona hiçbir ölüm öğretememiştir gülmeyi, Öylesine kalıplaşmıştır – Ey kader, bu, senin kendini aldatışındır. Bana gelince, ölümlü ve ölüme alışkın, Ölümün gülmeye zorladığı ben, başkaldırıyorum Ve inanmıyorum sana.
Ateş — ÇöküşKitabı okudu
Çoğu insandan farkın yok; sen de rüyalar sayesinde ayakta duruyorsun. Belki bazıları bunu dillendirmiyor ya da hâlâ nefes alıp veriyor olmalarının ürkek omzunu başka bir duvara yaslıyor. Ama işin aslı rüyaların gücünde gizli. Günlerden bir gün, hadi gel bir sonbahar günü diyelim, gökyüzüne baksan sen de anlayacaksın gerçeği. Gözlerini kısacaksın.
Aslında herkes bir sırrın içinde yaşıyor ama kimse bunun farkında değil. Sadece senin rüyaların değil, her şeyin büyük bir sırrın parçaları olduğunu unuttuk. Halbuki hepimiz bu büyük sırrı müdafaa ve muhafaza için düştük bu yalancı bahçeye." "Ne yapmalıydık?" "Anlatmamalıydık." "Neyi?" "Bu sırrı." "Nasıl?" "Bu sırrı birilerine, hele ki hiç anlamayacak olanlara anlatmaya niyetlenmek bile o büyük esrarı incitmeye yetti. Sırlarımızı incittik." "Bir ölüm büyütüyorum; her gün binlerce nefesle karnını doyuruyorum. Zaman her seferinde benden bir adım önde. Bu da bir sır mı sence?" "Ölüm sır olamayacak kadar yalın."
Reklam
Okudukça kavrayışım derinleşti. Bazen rüyalarımda da okuyor, ilginç şeyler görüyor, sonra gördüğüm rüyaların gerçeğe dönüştüğünü görüyordum.
Acı aniden diner yağmurun dindiği gibi Bazen sadece tanrı öyle istediğinden Sadece bir mağarada resim çizerim belki Rüyaların büyük harfle başladığı bir ülkede Üstümden kaldırılmış bir ölü var Ahbap senin istediğin o mu?
Sayfa 113 - 128 dikişli şiirKitabı okudu
"Benim en sevdiğin erotik rüyanın gerçekleşmiş hali olduğumu söylemiştin bir keresinde. O rüyaların hepsi kızı tatmin etmekle ilgili değildi herhalde. Ağzına vermek yok muydu? Ya da eline? Memelerime bayılı­ yorsun. Onlara sürte sürte üstüme boşalmak istemez misin?" "Tanrım, Eva." Aleti kalınlaştı elimin altında. Aralık dudaklarımı dudaklarının üstünde gezdirirken beceriklice açtım pantolonunu. "En açık saçık fantezin olmak istiyorum senin" diye fısıldadım. "Ahlaksız bir kadın olmak istiyorum senin için." "Sen zaten olmam istediğim şeysin" dedi gizemli bir sesle. "Öyle miyim?" Tırnaklarımı vücudunun yanlarında gezdirdim ve çıkardığı ıslıklı soluğa altdudağımı ısırarak karşılık verdim. "O zaman bunu benim için yap. Benim işimi hallettikten sonra kendi orgazmının peşine düştüğün o anlara bayılıyorum. Ritmin ve odaklamşın değişiyor, vahşileşiyorsun. O zaman yalnızca aldığın zevki, duyduğun heyecanı ve nasıl boşalacağını düşündüğünü biliyorum. Seni öyle azdırmak çok hoşuma gidiyor. İşte bütün bir gece boyunca o hissi yaşamak istiyorum."
Sayfa 114
Bizden aynalara doğru sürekli bir akış olmasaydı ve bu akış bize bir imge getirmeseydi ne aynada kendimizi görürdük ne de herhangi bir yansıma oluşurdu. Parçaların her birinin tam öndeki noktaya taşındığını görmek akışın gerçekliğine dair ikna edici bir kanıttır. Nesnelerden akan imgeler gözlerimize çarparak dışsal gerçeklikleri görmemizi, ruhumuza girerek de onları düşünmemizi sağlar. Öyleyse gözlerin gördüğünü ruh bu çarpmalar aracılığıyla alır ve ilk imgelerin çarpmasından sonra doğamız öyle geçirgen bir hal alır ki ilk gördüğü nesneler artık mevcut olmasa da zihin ilk imgelere benzeyen imgeleri alır. Böylelikle biz hem uyanıkken hem uyurken imgelemler oluşur. Bunun uyurken de meydana geliyor olması bizi şaşırtmasın; zira imgeler o zaman da bize aynı şekilde akar. Peki, bu nasıl olur? Biz uykudayken tüm duyularımız felç geçirmiş gibi etkisiz olsa da hâlâ uyanık olan fakat duyuların o anki haletini ve durumunu fark edemeyen ruh, kendisine yaklaşan imgeleri alırken sanki hakiki gerçekliklerin somut yapılarını kavrıyormuşçasına onlara ilişkin sınanmamış ve hatalı bir fikir edinir; çünkü sınama araçları o sırada uykudadır. Senin savının aksine, Demokritos, biz şunu söylüyoruz: Rüyaların doğası senin iddia ettiğin gibi Tanrı tarafından belirlenmez ya da uyarı niteliği taşımaz; bundan ziyade, ben derim ki imgeleme neden olan aynı imgeler rüyalara ve düşüncelere de neden olur yani rüyalar belirli doğal varlıklarca üretilir .
Reklam
128 Dikişli Şiir
Acı aniden diner yağmurun dindiği gibi Bazen sadece tanrı öyle istediğinden Sadece bir mağrada resim çizerim belki Rüyaların büyük harfle başladığı bir ülkede Üstümden kaldırılmış bir ölü var Ahbap senin istediğin o mu?
Sayfa 113Kitabı okudu
çok yorgundum. çünkü kurtaramamıştım. oysa ki, kurtarabilmek için "o şeyi" kan ter içinde kalmıştım. tanrıya çok yalvarmış, çok yakarmıştım. sonra, garip şekilde bu rüyaların bitişinde sen vardın. yanağına dayanmış elin vardı. gözlerinde uykusuzluk, rutubet vardı. ama ne garip, bana çok sıcaktın. Ben de sanki senin sıcaklığını özlemiş gibiydim.
128 Dikişli Şiir (Son Şiir)
Acı aniden diner yağmurun dindiği gibi Bazen sadece tanrı öyle istediğinden Sadece bir mağarada resim çizerim belki Rüyaların büyük harfle başladığı bir ülkede Üstümden kaldırılmış bir ölü var Ahbap senin istediğin o mu?
- Kötü rüyaların en korkunç yanı ne biliyor musun? - Gerçek olduklarını sanman mı? - Yok o değil. - Kafanın içinde bir şeylerin olup bitmesi ve senin bunu kontrol edememen. Yani sanki içinde kötü dunyalar varmış gibi. Ama aslında hepsi sensin. Kendi kendine ihanet ediyormuşsun gibi.
Hazel, foxgloveKitabı okudu
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.