Arada bir düşünüyor derdini, onu şöyle bir yoklayıp geçiyor. Özellikle insan içindeyken yapıyor bunu. Çünkü başkaları onu avutuyor. Öğüt verir gibi bu konudan ciddi bir biçimde söz açması acılarını biraz hafifletiyor. Ama bir odada yalnız kalınca, düşüncelerini kovmak için homurdanıp durduğunu işitiyorum. Yine de bütün gün suratı asıktır; hemen yorulup somurtur.
Elini boğazına götürerek, '' Düğümlenip kalıyor burada, geçmiyor,'' der.