Yasalarınız gerçeği ne kadar yansıtıyor, mahkemelerinizden çıkan adaletin niceliği nedir ? Şu iç karartıcı sözcüklerin anlamını bilmeme mutluluğuna erişebildiniz mi ? Kovuşturma, yasal aşağılama, kürek mahkumiyeti, darağacı, giyotin sehpası, cellat, ölüm cezası.
İtalyanlar, bizde olduğu gibi sizde de Beccaria öldü, Farinacci yaşıyor. Şimdi devletinizin mantığını görelim. Ahlak ve siyaset özdeşliğini anlayan bir hükümetiniz var mı ? Kahramanlara af çıkaracak hale geldiniz !
Ölüm... İnsanın üstesinden gelemediği, zamanını seçemediği yaşamın en acılı, son büyük gerçeği. Kim olursa olsun, yaşı ne olursa olsun, içten içe sezse de kimsenin kabullenemediği, ama katlanmak zorunda kaldığı bir olgu. Sıralısı olur mu ölümün?
Kuşkusuz ölümü düşünmemenin olumlu etkileri de vardı. Ölüm gerçeği ( o elle tutulur, somut gerçeklik ) bizi tahrip etse de ölüm fikrinin bizi koruduğunu biliyordum.
Bir kaçıştır bu;
Çünkü en az ölüm
Kadar korkar insan
Yaşamaktan.
Karıştırır puslu düşü
Katı gerçeğe.
Düşü biraz gerçek,
Gerçeği de düş yapar,
İnanır bilinmeyene
Bilinen kadar.