Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"KİMİN KİM OLDUĞUNU ÇÖZEMEDİĞİMİZ ZAMANLAR."
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Luna
LunaBuğra Gülsoy · İnkilap Kitabevi · 2022246 okunma
Bir ara Akasya Türkmen çalıştığım yere geldi ve ben onu arabasındayken tanıyamadım. Kapattığımız bir yere gelmişti. Uzaktan anlamadığım için kapalı olduğunu söylemiştim. Pencereden bakıp yönetime geldiğini belirtmişti. O zaman özür dilemeyi unutup tanıdıktan sonra açtım geçti. O gün bugündür fotoğrafını nerede görsem kadına ayıp ettim diye vicdan meselesi yaptım. Az evvel Instagram'da canlı yayınını gördüm ve durumu anlatıp kendisinden özür diledim ama oda olumlu karşılayıp "Ben oraya ilk defa gelmiştim. Gurbet ele gelmiş gibiydim. Kırk yer dolaştım yönetimi bulmak için. Sizde işinizi yapıyorsunuz. Estağfurullah" dedi. Ben bunca senedir güvenliğim bununla birlikte 30 yıldır İstanbul'da yaşıyorum böyle anlayışlı insanlar görmeye görmeye mutlu oldum. Başkasına yapsam ağzıma etmişti.
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021445 okunma
Cahillik, bilgisizlik, insanlık ve hayırlı kötülük
Benim cahillik anlayışım okumamış olan değil. Cahil, benim için sürdüğü hayattan bir şey öğrenememiş olandır çünkü insan olmak, ahlâklı olmak, doğruyla yanlışı ayırt etmek vs. asla ders kitaplarıyla sınırlı değil; birini düşündüğünde onu mutlu ettiğini görüyorsun, birine kızdığında onu korkuttuğunu ya da üzdüğünü görüyorsun, sevdiğin bir insanı
Bize benzemeyen bazı insanlar var. Bizim duymadığımız sesleri duyuyorlar, bizim görmediğimiz renkleri görüyorlar, bizim bilmediğimiz cümleleri biliyorlar. Bir boşluğa ellerini sokuyorlar ve oradan sesler, renkler, cümleler çıkarıyorlar. Kendisi de sihrin parçası olan bir sihirbaz gibi. Sonra o boşluktan çıkardıklarını yan yana diziyorlar. Onların büyük bir boşluktan bulup getirdikleriyle bir bakıyoruz bizim hayatımızın küçük boşlukları doluyor. Anlamsızlıklarımız anlam kazanıyor. Sanki ölümlü bir fani olduğumuz gerçeğinin varlığımıza eklediği o kurt yeniği gibi girintili çıkıntılı eksiklikleri tamamlayabilmemiz için gönderiliyor onlar. Özel görevliler gibi. Görünüşleri bizim gibi ama ruhları, halleri, duyguları, düşünce biçimleri çok daha değişik. Bizim için önemli olanlar onlar için önemli değil. Bir yanlarıyla sanki bir başka âlemde yaşıyorlar.
Sayfa 91 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Bununla beraber aşk lüzumlu bir şeydir... Selim Pusat’ın ilgisi artıyordu. Sordu: - Neden? - Yaşamayı tatlı bir hale getirdiği, ihtiras olduğu için lüzumludur, ihtiraslar çok defa parlak ve olumlu neticeler doğurur. Siyasette, ilimde, sanatta ihtiras olmasa belki de bugünkü medeniyet olmazdı. Aşk bir nevi anormal duygudur, âşıklar da anormal hastalardır ama ruh hekimliği bakımından her büyük insan da az çok anormal sayılır. Bütün insanlar tam normal olsa insanların akıllı ve şuurlu hayvanlardan farkı kalmaz.
Reklam
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Jung " İnsanlar büyük bir apartmana benzeyen zihnimizin sadece bir veya iki katında yaşıyorlar, gerisini unutuyorlar." gözleminde bulundu. Bireyleşme süreci bizi "geri kalanlar" ile temasa geçirir. Bilinçli " ben" tam bir ruh hali değildir. Farkında olsak da olmasak da eşik altında işleyen bilinçsiz bir arka plan
Sayfa 123Kitabı okudu
214 syf.
8/10 puan verdi
Peynir ve Kurtlar: Bir 16. Yüzyıl Değirmencisinin Evreni
(Spoiler İçerir) İtalyan tarihçi Carlo Ginzburg, 1939 yılında İtalya’nın Torino şehrinde dünyaya gelmiştir. Doktora eğitimini Pisa’da tamamlamıştır. İtalyan Rönesansı’ndan Erken Dönem Modern Avrupa Tarihi’ne uzanan bir uzmanlık alanına sahiptir ve aynı zamanda mikro tarih alanının öncülerindendir. Tahta Gözler: Mesafe Üzerine Dokuz Düşünce ve
Peynir ve Kurtlar
Peynir ve KurtlarCarlo Ginzburg · Metis Yayınları · 2021581 okunma
İçinde yaşadığı­mız kültürde, çoğunluğu oluşturan çevreye yönelik insanlar için yalnızlık öyle ürkütücü bir durum olarak algılanır ki, bu korku, insanın arada bir tek başına kalmasının olumlu yönleri­ni görebilmelerine fırsat vermez.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
➤İyiliğin ne olduğunu bilmek yetmez: iyilik yapabilmek gerekir. ➤Gençlik gençlerle ziyan oluyor. ➤Gördüğüm ilk hapishanenin duvarında ''Kötülük yapmayı bırak iyilik yapmayı öğren'' yazıyordu. Ama duvarın dışında yazdığı için mahkumlar yazıyı okuyamıyordu. ➤İnsanlar sizinle yüz yüze konuşabilecek düzeyde olmadıklarını anladıklarında arkanızdan konuşmaya başlarlar. ➤Yanlış bilgiden sakının; cehaletten daha tehlikelidir. ➤Sizi iki şey tanımlar. Hiçbir şeyiniz yokken gösterdiğiniz sabır ve her şeyiniz varken gösterdiğiniz davranış. ➤Bu dünyadaki kargaşa ve kaosa bakıyorum da öteki gezegenlerde yaşayanlar varsa dünyayı tımarhane olarak kullanıyorlar galiba. ➤Mutlu bir aile erken bir cennettir. ➤Bu dünyada en acıklı şey çok zeki bir insanın dürüst bir insan olmamasıdır. ➤Her zaman kendin ol, kendi bildiğini oku, kendine inan, başarılı birine bakıp onun gibi olmaya kalkma. ➤Bilet alıp tiyatroya gidenler arasında çıplak bir beden seyretmek isteyenlerin sayısı çıplak bir beyin seyretmek isteyenlerden fazla olduğu sürece tiyatroya yerlerde sürünecektir. ➤Doktorların sıfatlarının yazılı olduğu pirinç levhaların altına ''benim de ölümlü olduğumu unutmayın'' sözünü yazdırmaları zorunlu olmalı. ➤Artık bize bir kaç deli lazım. Bakın akıllılar nereye getirdi bizi. ➤Bağımsızlık mı? Orta sınıf palavrası. Bu dünyada herkes birbirine bağımlı hepimiz birebirimize bağımlıyız.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
342 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Köprüyü geçene kadar ayıya dayı!
Esir Şehir Üçlemesininin 2. si olan kitap tamamen hapishanede geçmektedir. İki bölüm olarak ele alınan kitabın ilk bölümünde hapishane zagonu okuyucuya olduğu gibi yansıtılmıştır. Ana karakterimiz Kamil Bey ilk bölümde hapishane jargonunda karşılığının hırsızlık olduğunu bilmeden suçuna ‘iftira’ demiş, buna uygun yerleştirildiği koğuşunda hükümlü
Esir Şehrin Mahpusu
Esir Şehrin MahpusuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20203,683 okunma
İnsanlar neden her şeyi denemeyi önemsiyorlar? Açgözlü ve doyumsuz olduğu için mi, yoksa ölümlü ve sınırlı olduğu için mi?
325 syf.
10/10 puan verdi
Ne Olmuş Yani Büyük Adam Olamamışsak Hayallerimizi Satmadık Ya
İyi akşamlar 1K! İki adet ödül almış Yazarımızın okuduğum ilk eseri ve belki de en iyisi. Yaşamı boyunca; öğretmenlik, denizcilik, editörlük ve üniversitelerde hocalık yapmış gelişimini birçok yönde tamamlamış önemli bir yazar oluyor kendileri. Kitabın Olay Örgüsü; Baş karakterimiz, Charlie adında otuz iki yaşında zekâ seviyesi bir hayli düşük,
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.