Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ortaköy, Beşiktaş 📸
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN BİNİCİLİĞİ VE YAŞADIĞI SÜİKAST
Sultan Abdülhamid, binicilikte çok ustaydı. En azgın atları bile idare edebilmesi sayesinde, padişahlığında başına gelen mühim bir kazadan kurtulmuştur: Padişahlığının beşinci veya altıncı yılında, bir cuma selâmlık alayını Ortaköy Camii'nde yaptırmış. O güne kadar selâmlıklara atla gidermiş. Mütadı üzere yine atla çıkmış. Kimler ve nasıl yapmışlarsa ata neft yağı sürmüş oldukları için saraydan camiye kadar pek ziyade güçlükle be birkaç defa yere çarpılmak tehlikesini atlatarak sırf usta binici olması sayesinde gidebilmiş. O günden sonra da bir daha atla selâmlığa çıkmamış. Ondan sonra araba kullanmaya başlamış. 
Sayfa 32
Reklam
İstanbul o sabah güne travmatik bir haberle uyanmıştı. Ortaköy'de, köprünün ayaklarının birkaç yüz metre ötesinde bir ceset bulunmuştu. Bir kadın cesedi.
Beşiktaş-Ortaköy
"..Ne sevinç, ne bir keder Kayıtsız bir taş kadar Ne arkadaştan eser Ne kalpte bir istek var Bir sükûnla beraber Yalnız gittiğim yollar."
Sayfa 38 - Can YayınlarıKitabı okudu
Merhaba hanımefendi Bende bir gülüşünüzü unuttunuz İyimser ama kırılgan Hangi ülkedir ellerinizdeki arayış Gözlerinizdeki gam Hangi şehrin istilasıdır saçlarınızdaki Harabe duvar Gecede ıslak mehtap uykusuz yıldızlar Bağırışlar, yakarışlar, yalnızlıklar... Bir başka yalnızlık gönlünüzdeki serencam Bir sabah eylülü, Ortaköy telaşı, ıslak bulvar Akşamın sesi içinize ışık seren cam Böler soluğumu, sesim kanlı Hırslı insanlar; Sağır, kör ve dilsiz duvarlar Bulutlar serinkanlı, gökyüzü uysal Yalnızlık yurdu sanki tüm hanlar Hanımefendi Gülüşünüzde baharını unutmuş binbir mevsim var. ....Ergün Güngör...
256 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Ah İstanbul!
Hagop, 1886 Erzincan doğumlu bir Ermeni. Hagoplar ailece ekmekçi. Babası, dedesi ekmek ustası. 1897’de İstanbul-Beşiktaş’ta bir fırına gelen Hagop, babasının ustalığını yaptığı bu fırında ekmekleri dağıtır, tablakâr olarak çalışır. Özellikle 1897-1906 yılları arasındaki İstanbul anılarını anlatılır. Beşiktaş’tan sonra Hisar’a (Rumelihisarı’na)
İstanbul Anıları
İstanbul AnılarıHagop Mıntzuri · Aras Yayıncılık · 201764 okunma
Reklam
Güne Fatih Çıtlak hocanın kötü esprisi ile başladım, diyor ki; "Bir gün Ortaköy'de oturuyordum aslında hiç oturmam çünkü orta bir köy" Hocam kb mecbur Nihat Hatipoğlu izleyecem artık hdsfhd
Bazen bazı şeyleri özlediği oluyor insanın. Annem bir gün şöyle dedi "İstanbul'u görmeden ölürsem gözlerim açık giderim." İçim sıkılıyor. Mesela bugün İstanbulu özledim, annem gibi. Şu havalarda en çok da İstanbul çekiyor insanın canı; Galata'da balıkçıları, balık ekmekleri, Beşiktaş sahilde mısırcıları, Gülhane'de ağaçları, suya para atanları, Eminönü'de satıcıları, tuhafiyecileri, taksimde ıslak hamburgeri, iskelede bekleyenleri, martıları, tramvayları, ilk kez deniz görenleri, Ortaköy'de namaza koşanları, fotoğrafçıları, Ayasofya' yı, Sultan Ahmet'i, Kız Kulesi'ni seyre dalmışken vapurun ötelerden gelen sesiyle irkilenleri, Balat'ta bir film çekimini, senin adına onca şiir yazan şairleri, şiirleri... Sahafçı gezeriz, kitaplar alırız, yemekler yeriz, bir turistle denk geliriz, İstanbulu izleriz, akşam olur daha bi güzelleşir İstanbul, biz yine şarkılar söyleriz, keyifleniriz... Canımız, içimiz, dışımız İstanbul'a bir gün yolculuk çekiyor. 🌸
Bir şehir ol. Mesela,İstanbul gibi.. De ki;Boğazım kuruyana kadar seveceğim seni. Bir şehir ol.. Mesela İstanbul gibi.. Uzaktan bakanlar seni hiç bilmesinler. Sen İstanbul gibi dur olduğun yerde ama sana gelmeye çalışanlar sana gelemesinler. Uzaktan güzel görün herkese ama hiç kimse bilmesin içini. Sen bir şehir ol İstanbul gibi ; herkes imrensin
Hayat galiba heyecanla oluyor. Ne kadar şu olacak bu olacak deyip kehanetlerde bulunsak da gücünü o bilinmezliğinden alıyor. Gerçekten olmuş mu, olacak mı? Bunu bekliyor olmak, görmek veya görmemek dahi gizin içinde yaşatıyor insanı. Harfiyen bilsek gidilecek adımların tadı mı kalırdı? Anlama ulaşmak kolay mı? Zaten yol kalmaz, noktadan ibaret kalırdık. Yoksa arzuladığımız nokta kalmak mı? İnsan yürüyormuş istemese de. İlk iş bunu kabul etmekten geçiyormuş.
Sayfa 14 - Haşim Berkay UyanıkKitabı okudu
Reklam
Günah Gölgesi
İşte bu sıcak günlerde dünyanın en güzel şehri İstanbul, bir düğüne ev sahipliği yapma hazırlıkları içindedir. Gelin ve damat, güneşin dağları kuma çevirdiği bir beldeden gelmişlerdir İstanbul'a. Sarah ve Malik için Çırağan Sarayı hazırlanmış, üç gün sürecek muhteşem bir düğün için hiçbir masraftan kaçılmamıştır. Arabistan'dan gelen aşçılar,
Sayfa 117 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Karanlığın içinde umut veren aydınlık
"Kız Kulesi'ni görmeyecek miyiz?" "Birazdan. Beylerbeyi ile Kuzguncuk'u geçtik mi Üsküdar. Sonra Salacak ve Kız Kulesi. Bana sorarsan dünyanın en güzel manzarası. Hele akşam gün battı mıydı başka güzel. Kule, gece mavisinin içinde beyaz gelinlik gibi durur. Karanlığın içinde umut veren aydınlık gibi. Gerisinde göz alabildiğine Topkapı Sarayı'ndan Ortaköy'e kadar Istanbul manzarası. Şiir gibi, aşk gibi..."
Sayfa 82 - İthakiKitabı okudu
Köyde çilek ve dedikodu üretilir.Çilek her yıl bol ürün vermez. Ama dedikodu ? Ne aşırı yağmurdan ne de kuraklıktan çekincesi var. Her yıl bol bol ürün verir. (Ortaköy)
592 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.