Aşırı hassas yalnızlıklarımız, ötekiler için ne cehennemdir!
Sayfa 16 - Metis Yayınları/11. BasımKitabı okudu
Aşırı hassas yalnızlıklarımız, ötekiler için ne cehennemdir!
Sayfa 16
-Kaybettiğimiz ötekiler için yas tutarız ama onlarla birlikte kaybolup giden benliğimizin de yasını tutarız.
“Elbette, hiçbirimiz o "ötekiler"de seveceğimiz ya da öğrenmemiz gereken şeylerin hepsini öğrenemeyiz. O kadar çok halk, o kadar çok kültür, o kadar çok dil, o kadar çok resim, müzik, koreografi, tiyatro, zanaat, mutfak geleneği vb. var ki! Ama herkes, çocukluktan başlayarak ve yaşamı boyunca, kendisininkinden farklı bir kültüre, kişisel ilgi alanlarına göre özgürce seçtiği -bu şekilde zorunlu Ingiliz dilinden daha yoğun biçimde üstünde çalışacağı- bir dile merak salmaya teşvik edilirse, bütün dünyayı saracak sıkı bir kültürel doku çıkar ortaya, çekingen kimlikleri rahatlatır, tiksintileri dindirir, insanlık macerasının bir olduğu inancını yavaş yavaş güçlendirir ve bu yüzden de kurtarıcı bir hamleyi olanaklı kılar.”
YKYKitabı okudu
“Ama ötekiler, dış görünüşten başka bir şeye değer vermeyen kalın kafalılar, resmen evleninceye dek soğukluğun kırbacıyla kırbaçlayacaklardır sizi. Hem bu devirde öylesine kolaylıkla yapıyorlar ki bunu...”
İletişimKitabı okuyor
Başka zamanlarda, iklimlerde, duygu dünyalarında, hayal edildiğince yaşanamayan şehirlerde olduğu gibi... Ötekiler oradaydı... Yer değiştirseler, başka yerlere gitseler, size görünmeseler de hep orada kalacaklardı. Başka yerlere gitseniz, başka coğrafyaların keşfine içinizdeki sınırlarla çıksanız da orada kalacaklardı, sizi terk etmeyeceklerdi.
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle, dağılmaksızın koruyabilirler, ötekiler, duygularını başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezeliklerle harcarlar, yakınlıklarla köreltirler...
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Atomlaşmış bireycilik
Yaşasın ben kahrolsun ötekiler!
Sayfa 39 - Sel Yayıncılık | Birinci Baskı: Eylül 2017 | Türkçesi: Işık Ergüden |
Türkiye'de içerisine yüklü miktarda esrar girmemiş hiçbir hapishane yoktur, esrar kullanmayan mahkûm yüzde 4 kadar ancak vardır.
Kurtuluş Savaşı'nda köylü kadınlarının fedakarlıkları sonsuzdur, yuvası ve yavruları saldırıya uğrayan bir dişi aslanın savunmasından farkı yoktur.
İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük farkları beyinleridir, eğer yaptığımız işlerle hayvanların eylemleri arasında bariz bir fark aramak istersek bunu ancak beynimizin durumu ile anlayabiliriz, yoksa yemek, uyumak cinsi münasebet ve üremek diğer mahlukatda da vardır.
En körpe ve ateşli çağları, zararlı duygusal ve cinsi bunalımlarla geçmiş gençlerimizin, bu çağlarda ciddi fikri meselelerle meşgul olmalarına imkan yoktur.
Onlara (gençlere yönelik) anlatılmalıdır ki; herşeyin bir zamanı vardır, duydukları cinsi heyecanların tatmini bu çağlar değildir. Gençlik zamanlarında gayet tabi olan bu tür istekleri, onları başka şeylerle meşgul ederek,
düşüncelerini ve hislerini başka taraflara çekmeye çalışarak onların gelişimine yardımcı olunmalıdır. Faydalı kitaplar okuyarak, spor gibi fiziksel aktivitelerle cinsi düşünce ve bunalımlardan uzaklaştıracaktır.
Biliyorum, bana yardım edemezsiniz... ama suskunluk yüzünden hasta gibiyim. Ve bir hasta ötekiler için daima gülünçtür...
Kimde ne yoksa, onun lafını çok eder.