Oğuzhan
@ouzpocus
All my content is for my future self, not for anyone else.
perficeretiòn.
Mühendis
Lisans
Bursa
48 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Batılı taraflarca da "Tarihin en etkili insanı" olarak nitelendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hangi şartlar altında peygamberlik vazifesine büründüğü ve altından başarıyla kalktığını, atıflarla birlikte gözler önüne seren bir eser.
Gözüme çarpan ilk detay yazarın kavram tanımları konusundaki profesyonelliği oldu. 
İhsan Süreyya Sırma, usta bir
"Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıl’a dayanabilir."
Logoterapi Tekniği'nin geliştiricisi olan 
Viktor E. Frankl tarafından kaleme alınan bu kitap; yazarın 2. Dünya Savaşı sırasında, toplama kamplarında yaşadıkları ve bu yaşadıklarından damıttığı dersler olarak özetlenebilir.
Logoterapi, insanların hayatta bir anlam bulma arayışının, motivasyon kaynağı olduğunu öne süren bir terapi yöntemidir ve
Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı (2 Cilt Bir Arada)Salih Suruç · Nesil Yayınları · 20224,740 okunma
Okur Takip Önerileri
Modern çağ filozofu olarak da nitelendirebileceğimiz Prof. Dr. 
Caner Taslaman modern çağın düşünsel gereksinimini gidermek adına; incelemekte olduğumuz kitabında genel itibarıyla Kur'an'dan yola çıkarak, rasyonel kanıtlarıyla 10 başlık altında "İslam'ın neden doğru din olduğunu" izah etmeye çalışmaktadır.
Yazar; felsefe ve bilim
Erdem ve Bilgelik
Stoa Felsefesinin reformist öncülerinden olan Romalı düşünür 
Seneca ; ele aldığımız kitabının adından da anlaşılacağı üzere; ilk bölümde mutlu yaşamın yollarına, ikinci bölümde ise yaşamın kısalığına dem vuruyor.
İlk bölümden başlayacak olursak, yazarımız mutluluğun yolunun çoğunluğun sandığının aksine hazdan geçmediğini, gerçek iyinin erdem ve
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,4bin okunma
"Hiçlik"ten doğan bir satranç dahisinin öyküsü
Hikayemiz kısaca; Nazi faşizminin olduğu dönemde avukat olan ve Gestapo tarafından suçsuz yere, insanlık dışı "Otel Odası" işkencelerine maruz kalan karakterimizin başından geçenleri konu alıyor.
Her sahnesi için - "sahne" diyorum çünkü hikayeyi okurken gözümün önünde beliren sinema perdesini başka şekilde dile dökmem mümkün değil- onlarca betimleme, belki yüzlerce analiz ile birer kitap yazılabilecek bu kitabı yalnızca 80 sayfada derlemesi bir yana; akıcılık, açıklık, yalınlık gibi anlatım özelliklerinin tamamına sahip olmasını sağlayabildiğine bu kitabında şahitlik ettiğim için 
Stefan Zweig'in dünya çapında markalaşmış olmasına şaşırmadım.
Çocukluğundan beri kitaplara tam anlamıyla aşık olan biri için bahsettiğim bu yetenek her ne kadar normal karşılanabilse bile karakterlerde gördüğümüz psikolojik analizler ve bu analizlerin kaleme dökülebilmesi, yazara psikanaliz yeteneği de katarak eserlerini bambaşka bir boyuta taşıyor. İşte bu, en azından benim normal karşılayamayacağım bir durum. Zira bu satırları yazarken bile istediğim anlamı aktaramadığım için defalarca silip tekrar yazmak zorunda kalıyorum.
Özetlersek; Stefan Zweig, insanoğlunun sosyalliğine dem vurarak yalnızlığın insan üstünde ne tür bir etki bıraktığını muazzam bir anlatım ile önümüze seriyor. İnzivanın kişi üzerinde pozitif yönde ne kadar etkili olduğunu fakat her şeyde olduğu gibi fazlasının da ne kadar negatif etkilerinin olduğunu anlatan bir şaheser.
Bunca sözün ardından tavsiye ettiğimi söylememe gerek kalmamıştır sanırım.
İyi okumalar.
Meraya otlamak üzere salınmış siyah-beyaz ve kahverengi inek sürüsünün bir süre sonra gözünüze ne kadar sıradan geleceğini hayal edebilirsiniz. Şayet aralarında bir adet 'Mor İnek' olsaydı sizinle birlikte herkesin gözü bir anda ona dönerdi. İşte Mor İnek ad aktarması ile anlatılmak istenen de budur; rakiplerinizden farklı olup öne çıkmak.
Fakat kestirme bir yol arayıp ineği mora boyamaya çalışmayın, çünkü elinizde boya yok. Yani bunun herhangi bir formülü bulunmamakta. Kitap da tam olarak bunu tamamen sizin bulmanız gerektiğinden bahsediyor. Aynı zamanda dikiz aynasından bakıp geçmişteki birçok örneği önümüze sunarak bizlere fikirler sunmakta.
Yazarımız 
Seth Godin farklı olunmadığı sürece reklamların ve sloganların herhangi bir işlevi olmadığını kitabında bizlere yeterli bir şekilde aşılıyor. Onun dışında kitap birbirinin benzeri hikayelerle dolu. Anlatılmak istenenler tam da "80-20 Kuralı" yani "Pareto İlkesi"ne uyacak şekilde dizayn edilmiş. Daha basit bir dille kitaptaki bilgilerin %80'i, kitabın %20'lik kısmına hapsolmuş durumda.
Olumlu ve olumsuz yanlarını hesaba katarak kitabın kendini tekrarladığı yerler hızlı şekilde veya atlanarak okunması şartıyla içerdiği kaliteli içerik için konusunun meraklısına tavsiye edebileceğim bir kitap.
İyi okumalar.
Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu - NietzscheTaner Şanlıoğlu · Destek Yayınları · 20202,748 okunma
Sen Beni Aşağılayabilirsin Ama Ben Aşağılanmam - DiyojenTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20202,423 okunma
