Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ikiyüzlülerdi...
...Bu insanlar her şeymiş görünümünü verdiler hep, gerçekte hiçbir şeydiler ve zaman zaman, eğitimli görünümü verdiler, oysa değildiler ve kimi zaman, hani derler ya, sanatsal görünümü verdiler, oysa değildiler ve kimi zaman da insani görünümü verdiler, oysa öy­ le değildiler, diye düşündüm. Ve her zaman iyi niyetli oldukları izlenimini verdiler, ama hiç iyi niyetli değillerdi. Ve en çok da, doğal oldukları izlenimini verdiler ve asla doğal değillerdi, her şeyleri yapaylığın ta kendisiydi ve felsefi olduklarını savunup o izlenimi verdiklerinde, kaçıktan başka şey değillerdi...
Sayfa 78 - PDF - YKY YayınlarıKitabı okudu
300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yeni bir denemeyle Selahattin Demirtaş ?
Selahattin Demirtaş ile ilgili düşüncelerimi, daha önceki iki kitabı olan Seher ve Devran'la ilgili kitabını okuyup inceleme yazarken paylaşmıştım. Uzun uzun Sosyo-politik açılımlar yapmak istemedim. Fakat önceki iki incelemede bazı önemli satır aralarını burda da ifade etmem gerekiyor ki, meramım anlaşılsın. Burayı önemsiyorum. Hayatım
Leylan
LeylanSelahattin Demirtaş · Dipnot Kitabevi · 20236,4bin okunma
Reklam
Alemdeki her şeyi O yaratmıştır. Yarattıklarını öy- le yaratmıştır ki, ondan daha iyisi ve güzeli olamaz.
Sayfa 14
"Şimdi, oy verme hakkını sırf ehliyet sahiplerine tahsis etmekle, genel oy usulünün ıslah edilebileceği düşünülebilir mi?"
Sayfa 165 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
Kitlelerin oy kullanması çoğunlukla tehlikelidir.
Pek yakında,her şey değişecekti,zira isçiler artık düşünmeye başlamışlardı.İhtiyar Bonnemort'un zamanında,kömür işçisi mağara adamları gibi madende yaşıyorlardı,makineleşmiş bir halde toprağın altında ömür tüketiyor,dış dünyaya gözlerini,kulaklarını kapıyorlardı. Böylelikle de,zenginler aralarında anlaşıyor,alıp satarak,işçiyi sömürüyorlardı. İşçilerse bunun farkında bile değillerdi. Ama artık,işçi uyanıyor,toprağın altında yeşererek filizleniyordu,bir sabah bir de bakılacak ki,tarlaların ortasında bitivermiş! Evet,yerden biten bu insanlar,bu işçi ordusu,adaleti yerine getireceklerdi! Devrim'le herkes eşit denmemiş miydi? Herkes oy hakkına sahip olduğuna göre,neden işçi,işverenin kölesi olacaktı? İşte bu ve bunun gibi şeylerden ötürü,bir gün her şey bilginin sayesinde ters yüz olacaktı.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Halk için yönetimi isteyen ama halkın yardımını istemeyen Bonapart halka yönetimde hiçbir yetki vermedi. Vatandaşlara sadece yeni anayasa lehine ya da aleyhine oy kullanma hakkı verdi. Çok nadiren genel oylamaya başvurmuştu. Yasama Teşkilatı üyeleri kendi kendilerine toplanmışlardı. Halk tarafından seçilmemişlerdi.
Sayfa 195Kitabı okudu
324 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Yazarın noktalama işaretlerini kullanmaması Körlük ü okurken beni çok etkilememişti. Çünkü Körlük öyle etkileyici bir kitaptı ki, içinde kayboluyordunuz. Yalnız Görmek aynı etkiyi yaratamadı bende . Okurken çok yoruldum. Halbuki içeriği çok güzeldi. Halkın %80 ninin seçimlerde boş oy atmasını toplu protesto, örgütlü davranış olarak algıyan hükümetin, elindeki siyasi güçle halk üzerinde gerçekleştirdiği baskı, yaptırımlar konu edilmişti kitapta. 200. Sayfalarda Körlük le de bağlantı kurdu hikaye. Anlatmak istediği güzeldi; herkesin kör olduğu bir toplumda görmekte suçtur. Özetle; Yordu mu yordu . Ama bir şeyler kattı m? Kesinlikle. Sessiz bir ortamda, boş bir kafayla odaklanırsanız çok keyif alırsınız. İyi okumalar efendim :) .
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,9bin okunma
Koca ayı, derdin, düşünür gibi bir hâlin var. Dikkat et midene dokunur sonra. Zarar yok; yaşasaydın da beni yerin dibine batırsaydın. Bin kere esir alsaydın beni, Selim! Öy- le durma hiç konuşmadan. Ağır bir söz söyle; utandır beni. Söyle, de ki: bin tane kitap okumak gerek. Geceleri de uykusuz kalınacak. Her gün durmadan koşulacak, akşama ka- dar; sonunda epsilon kadar küçük bir fayda temin edilecek.
Türk edebiyatı, XX. yüzyıldaki en verimli ürünlerini Atatürk ve Atatürkçülük alanın verdi. Dergilerimizin kasım sayıları, yıllardır bir Atatürk özel sayısı niteliğinde yayımlandı. Gazetelerimiz 10 kasımlarda Atatürk'le ilgili yazılarla şiirlere yer verdi. Atatürk hakkında yazılan şiirlerin sayısı, bugünden binlerin üzerine çıktı. XX. yüzyılda çok özel bir edebiyatın doğmuş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz: "Atatürk edebiyatı"
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben kapattırdım köy enstitülerini. Ben toprak ağasıyım. 200' e yakın köyüm var. Bu köylerdeki halk bana tapar. Ne işi varsa bana sorar. Evlenecek, boşanacak, askere gidecek, mahkemesi nesi varsa gelir bana danışırdı. Ama köy enstitüleri açıldıktan sonra 5 köyüme köy enstitüsü mezunu geldi ve bu köylerden artık kimse bana gelip danışmamaya başladı.
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri DosyasıAhmet Özgür Türen · Destek Yayınları · 2018439 okunma
Ülke dışımda, şehir içimde.
-Günaydın. -Günaydın Ahmet. -Aymamış, niye yalan söylüyorsun... Gözlerimin etrafındaki sarı halkalar gece mor'a dönüşmüş sanırım. Her gün sabahın köründe buraya gelmekten bıktım. Bugün bari hava iyi olsun diye umarak incecik bir ceketle çıkıyorum, yine it gibi titriyorum. Sonbahar güzelde bu şehre İlkbahar gelmiyor. Nisan 13, hava 8
Le çavreşamin kara gözlüm  oyy bela seremin oy başımın belası. Estirke çavemin gözümün yaşı..  oyy şewa dilemin yüreğimin gecesi..
Peki, kısıtlı veya yeteneklere uygun şekilde kısıtlanmış bir oy hakkıyla kitlelerin verdikleri oylarda gelişme görüleceğini mi varsaymalıyız? Bunun doğruluğunu bir an için bile düşünemem. Bunun sebebi de terkibi ne şekilde olursa olsun toplulukların zihnî seviyelerinin düşüklüğüne dair daha önce söylediklerimde görülebilir. İnsanlar kitlenin içinde daima eşitlenirler ve umuma dair meseleler söz konusu olduğunda kirk akademisyenin oyu, kırk sakanınkinden daha makbul değildir. İmparatorluğun yeniden kurulması gibi genel oy hakkının suçlu bulunduğu hadiselerde oy kullananlar yalnızca âlimler ile eğitimlilerle sınırlandırılmış olsaydı dahi neticenin de- ğişebileceğini hiç zannetmiyorum. Bir kişinin Yunanca veya matematik bilmesi yahut mimar, veteriner, doktor, avukat olması, o kişinin toplumsal meselelerde özel bir kavrayışa sahip olduğu anlamına gelmez. Bütün iktisatçılarımız iyi eğitimli kişilerdir, çoğunluğu profesör veya akademisyendir. Ancak üzerinde mutabık oldukları himayecilik veya çift maden sistemi tek bir genel mesele var mıdır? Bunun sebebi, kişilerin sahip oldukları ilmin, aslında toplumsal cehaletin epeyce seyreltilmiş hâlinden ibaret olmasıdır. Çok sayıda bilinmezin devreye girdiği toplumsal meseleler karşısında bütün cehaletler eşitlenir. Dolayısıyla seçmenler sadece ilim sahibi kişilerden oluşsaydı da bu kişilerin oyları bizi şimdikinden daha iyi bir sonuca ulaştırmazdı. Onlar da kendi hislerine veya destekledikleri partinin ruhuna göre hareket edeceklerdi. Halihazırdaki güçlüklerin hiçbirinden kurtulamayacağımız gibi bir de kastların ağır zorbalığına maruz kalırdık
Sayfa 185 - Karbon KitaplarKitabı okudu
428 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.