Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1808 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
SAVAŞLAR VE BARIŞLAR ÜZERİNE
''Damarlarındaki kanı boşalt, yerine su doldur, işte o zaman savaş olmaz.'' (I. cilt, s. 587) Savaş... savaş... savaş... Nedir bu savaş? Dostoyevski der ya, ''Her insan doğuştan gaddardır,'' diye, bence savaş, gaddarlığın, açgözlülüğün ve hükmetme aşkının dışa vurumudur. Barış ise, aynı savaş gibi, sadece çıkarların kesişmesiyle oluşan, başka
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221bin okunma
Düşman kim? Düşman burjuvazi! Bayrağı sallayan kim? Kim olacak, proletarya! Nasıl sallıyorlar? Soldan sağa! Sonra efendim sağdan sola, sonra bir daha. İşte bayrağın tam sallandığı yer, “sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerindeki tahakkümü...” Bayrak sallanmaya devam ettiği için de “memleket içinde müesses iktisadi veya siyasi veya hukuki temel nizamlar” böyle yıkılıp gidiyor. Öyleyse bayrağı sallamayın. Sallayan olursa, yakalayın, atın içeri!
Sayfa 7 - Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik VakfıKitabı okudu
Reklam
688 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
"İnsan aşağılık mıdır?"
Spoiler içerir!!!! Herkese merhaba Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanını ilk kez klasik kitapları okuma serüvenimin başlarında kasabamdaki halk kütüphanesinde bulup okumuştum. Roman iki ciltten oluşuyordu. Ben ilk cildini okuyunca romana bayılmıştım. Fakat kütüphanede 2. cildi yoktu. Hep aramama rağmen diğer cildi bulamamıştım. Yıllar içinde
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Yordam Edebiyat · 2022159,5bin okunma
Yakup Kuyu'nun Hayatı -3-
Sorduğumuz sorularla insanların yaralarına dokunmuş olabiliriz. Soruyu sormadan yaranın neresi olduğundan bihaber olmamız da bizim suçumuz değildir. İnsanız ve cahiliz. Cehaletimiz olmasaydı yaşayamazdık. Bazen kendi kendime derim, iyi ki birtakım şeylerin cahiliyiz. Çünkü cahilliğin karşısında herzaman alimlik yoktur. Ki alimlik her zaman iyi bir
“Düşman kim? Düşman burjuvazi!. Bayrağı sallayan kim? Kim olacak? Proletarya.. Nasıl sallıyorlar?. Soldan sağa Sonra efendim, sağdan sola, sonra bir daha. İşte bayrağın tam sallandığı yer, «sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerindeki tahakkümü.» bayrak sallanmaya devam ettiği için de «memleket içinde müesses, iktisadi veya siyasi veya hukukî temel nizamlar» böyle yıkılıp gidiyor, öyleyse bayrağı sallamayın. Sallayan olursa, yakalayın, atın içeri!”
Tekin YayınlarıKitabı okudu
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Reklam
Düşman kim? Düşman burjuvazi! Bayrağı sallayan kim? Kim olacak, proletarya! Nasıl sallıyorlar? Soldan sağa! Sonra efendim sağdan sola, sonra bir daha. İşte bayrağın tam sallandığı yer, "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerindeki tahakkümü..." Bayrak sallanmaya devam ettiği için de "memleket içinde müesses iktisadi veya siyasi veya hukuki temel nizamlar" böyle yıkılıp gidiyor. Öyleyse bayrağı sallamayın. Sallayan olursa, yakalayın, atın içeri!
Sayfa 7 - um:agKitabı okudu
Öyleyse atın içeri!!!
– 6-7 Eylül Olayları gibi, Türkiye’ye çok büyük zarar veren bir olay kimin işine yarar?.. – Türkiye’nin düşmanlarının işine yarar. – Türkiye’nin baş düşmanı kim? – Rusya... – Rusya’nın Türkiye’deki uzantıları kimler?.. – Komünistler... – Onlar kim? – İşte, Aziz Nesin, Kemal Tahir, Hasan İzzettin, Asım Bezirci ve diğerleri... – Öyleyse, bunu da onlar yapmışlardır. Atın içeri onları da... Şaka gibi geliyor ama, o zamanki mantık buydu... Sadece dönemin, –siyasetteki, basındaki– ünlü “komünist avcıları” değil, bizzat hükümet, aynı iddiadaydı ve bu iddiayı resmen ilan ediyordu.
Doğan KitapKitabı okudu
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
Beşeri Şef, planları ile sarhoş olduğu bir sırada Başkatiple Başyaver telaşla içeri girdiler. Birisi haykırdı: - “Aziz Şefim! İşler çok fena, haber!” - “Ne var? Ne oluyor?” - “İhtilal çıktı! Hızla gelişiyor! Beşeri Şef, öfkeyle yerinden fırladı: - “Nankör millet! Bu kadar iyiliklerime, hizmetlerime rağmen hala bana isyan ediyor,
Reklam
Emaneti Ehline Teslim
Osman Gazi rahmet-i Rahman'a kavuştuğu zaman, oğlu Orhan Gazi ile Alâaddin Paşa bir araya geldiler. O devirde Ahi Hasan diye bir veli-i kâmil vardı. Onun tekkesi ise Bursa hisarında bağ sarayının yanında idi. O devirdeki ehl-i kemal zatlar bir araya geldiler: «Osman'ın malı var mı yok mu?» diye sordular. Teftiş ettikleri zaman baktılar ki ancak
Sayfa 19 - Yeni Asya Yayınevi
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.