Kitabı incelemeye kesinlikle önce bir Aliya yı tanımakla başlamalıyız ki kitabın amacını daha iyi anlayalım.
Aliya İzzetbegoviç için Bosna Hersek in Atatürk ü dersek sanırım yanlış bir ifade kullanmış olmayız.Yaşam tarzları, akıl yapıları,savaşarak kazanmaları, dini görüşleri birbirine tamamen zıt bu iki kişiyi neden benzeterek başladım derseniz ; ikisi de
Evlilik, bir dans gibidir. Zaman zaman sevdiğinize doğru çekildiğinizi, zaman zaman da geri çekilip özerklik duygunuzu canlandırma gereğini hissedersiniz.
Paranoid kişilik bozukluğu için; Başlıca savunma mekanizmaları yansıtma, yadsıma ve mantığa büründürmedir (rasyonalizasyon). Süperego, otoritelere yansıtılmıştır. Çözülmemiş ayrılık ve özerklik konuları bu bozukluğun gelişiminde bir etken olabilir.
Rollo May kendi kendisine "Yirminci yüzyıl insanının temel sorunu nedir? diye sorar ve cevap verir:" Boşluk." İnsanlar neyi istediklerini veya neyi hissettiklerini bilmemektedirler. Arzu ve isteklerini bir kesinlik halinde yaşamadıkları için, kararsızlıktan ve özerklik yoksunluğundan yakınmaktadırlar. Aile ve aşk ilişkileri bozulmuştur, ama en başta, ilişki içinde oldukları kişiyi de içlerindeki boşluğu gidermeye matuf olarak benimsedikleri için, kişi o boşluğu doldurmadığında endişe ve öfkeye kapılırlar.
Ataerkillik evrensel değildir ve hiç olmamıştır. Ama erkek okurlarımız kendilerini tehdit altında hissetmesin, onlara şunları hatırlamalarını salık veririz: Kadınların yüksek düzeyde özerklik ve otoriteye sahip olduğu toplumlar daha erkek dostu, daha sakin, daha hoşgörülü oluyor ve bu toplumlarda daha fazla seks yapılıyor. Anlaşıldı mı? Hayatınızdaki cinsel fırsatlardan memnun değilseniz kadınları suçlamayın. Onun yerine iktidara, refaha ve statüye eşit ulaşım fırsatı için çalışın. Ve olacakları izleyin . . .
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Bu kitap, kurgudan müteşekkil bir roman değildir, öncelikle bunu belirteyim. Tahtta Abdülhamit'in olduğu dönemde Güneydoğu Anadolu'da vuku bulmuş, adli kayıtlara ve tarihi arşivlere geçmiş gerçek bir hayat anlatısıdır. Kitap, Gülo lakaplı Ermeni kızı Gülizar'ın, kızı Armenouhie Kevonian'a anlattığı anılarının yazıya dökülmesi neticesinde birebir