Kitap hakkında bir şeyler yazma çabam birkaç gündür sürüyordu. Ancak ne zaman, ne yazabileceğim hakkında düşünmeye başlasam kitapta geçen ve beynime kazınmış cümlelerden herhangi biri aklıma geliyor ve o cümle üzerine düşünmekten asıl amacımla onayım olmadan vedalaşıyorduk. Az önce, farklı bir kitaba yeni başlamışken, söylenebilecek bir şeyin olmadığı farkındalığı geldi ve kapatıp yazmaya başladım. Bir şey yazılamayacağını yazmaya. Elbet inceleyenler, söyleyebilecek bir şey bulabilenler vardır, nitekim gördüm de. Ancak ben ne zaman yazmaya, kitabı kendi ifadelerimle ele almaya kalksam aklıma hali hazırda Levi’nin yazmış olduğu cümlelerden başka bir şey gelmedi. Sadece çok kez ağlama molası verdiğimi belirtmem, psikolojisi hassas olup kitabı okumak isteyenler için yararlı olabilir. Rahat rahat ağlayabileceğiniz bir yerde ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir zamanda okumaya özen gösterin bence. Bunun dışında kitabın içeriği yüzeysel bir şekilde genel bakış kısmında verildiği için özetlememin de gereksiz olacağı kanısındayım. Fakat özet niteliğinde bir alıntıyla noktalayabilirim.
“Yaşı, dili, kültürü, geleneği, kaynağı birbirinden tümüyle ayrı binlerce kişiyi tel örgüler arkasına kapat, onları değişmez, denetlenebilir, hepsi için aynı olan ve tüm standartların altına düşmüş bir hayatı sürdürmeye mahkum et: Hiçbir deney uzmanı, insan yaradılışının yaşama kavgasındaki yerini ve gücünü belirtebilmek için bundan daha uygun bir çare bulamazdı.”(sf.107)