Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hoşuma giden bir araştırmadan... "İnsanlık"
Bir araştırma düşünün ki 75 yıl sürmüş olsun. Tam 75 yıl boyunca 750 kişiyi takip etmişler. Birbiriyle çok zıt iki grup üstelik.. Bir yarısı Harvard Üniversitesi mezunu, diğer yarısı Boston’un en yoksul mahallerinde yaşayan gençler.. 18 yaşında tutmaya başlamışlar kayıtları. Gençlere sormuşlar, “Hayatta seni en mutlu kılacak şey nedir? “ Çoğunluk
Benim yazdığım bir hikaye. Akvaryumdaki Balıklar "Hala bir iş bulamadın mı," diye sordu erkek kardeşi. "Hayır," cevabını verdi. Kısa süreli sıkıntılı bir suskunluk oldu devrisine. Rekabet ölümcüldü ama sıkıntı tek taraflıydı. Beriki, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde ve sanki kardeşinin keyifsizliğinden haz
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnce Belli, Tek ve İki Şekerli Ölüm
Ben yazmaya hiç başlamadım. Henüz ne on dokuz yaşındayım, ne de yazarım. O yaştaki insanlara genellikle şiir yazarlar değil mi? Belki... Ama benim söyleyecek bir  ağız dolusu cümlem var. Büyüteceğim karakterler... "Çünkü beni ölümsüz kılmanızı istiyordum." Bazı şeyleri anlamak için kırkını devirmesi gerekiyor insanın. Boynundaki
Kış Bahçesi
Kış BahçesiGüray Süngü · İz Yayıncılık · 2018641 okunma
"- Harbediyoruz: pazar ve mal nizamının bekası için. Kömür, lastik ve kereste, ve kendi degerinden fazla yaratan iş kuvveti satılmalıdır Patiska, benzin bugday, patates, domuz eti ve taze gümrah bir sesin içindeki cennet satılmalıdır. Güneşli bahçesi ve resimli kitapları çocuklugun ve ihtiyarlıgın emniyeti satılmalıdır. Şan, şeref ve saadet, ve kuru kahve topyekun pazar malı olup tartılıp, ölçülüp, biçilip satılmalıdır. Harbediyoruz: harbi bitirdigimiz zaman aç, işsiz ve sakat - harp madalyasıyla fakat - köprü altlannda yatılmalıdır ..."
İyi bir akşamdı, televizyon açmadık, radyo dinledik ve patates arkadaşımla sohbet ettik. Ona kumral kızdan bahsettim
Sayfa 74 - okur kitaplığı
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
Reklam
Bir zamanlar açelyanın olduğu yerde şimdi neden patates var? Bu sevgisizliğin sebebi ne? Çiçek bahçesi yerine sebze bahçesi olarak daha işlevsel olduğu, toprağa nasıl açıklanabilirdi ki? Tıpkı okul yerine fabrika olarak kullanılan binalara, insan yerine silah görevi gören erkek çocuklarına bunların açıklanamayacağı gibi...
Sayfa 15 - Bilge Kültür Sanat
Kendi yazılarım
Siz hiç çocukluğunuzda yazlık sinemada film izlediniz mi? Ben izledim… Annem, biz çocukken çalıştığı için, bana ve kardeşime rahmetli anneannem baktı. Çocukluğum anneannem ile geçtiği için, belleğimde onun ile ilgili birçok anım saklıdır. Anneannemin evi, iki katlı ahşap bir evdi. Evin yan tarafında vişne ve nar ağaçlarının olduğu güzel bir
556 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Gazap Üzümleri'ni ikinci okuyuşum. İlk okumam 13-14 yaşlarında idi, kitap çok kasvetli gelmişti ve çok sıkılmıştım. O kadar ki bir daha yıllarca Steinbeck okumadım.
Ebru Ince
Ebru Ince
ve https://1000kitap.com/horsemanjr'nın birlikte yaptıkları etkinlik vesilesiyle ikinci kez okumak nasip oldu. :)) https://1000kitap.com/horsemanjr'nın
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,1bin okunma
Uluma (Howl)
carl solomon için gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini, zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken, gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler, yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle
Reklam
FAKİR BİR ŞİMAL KİLİSESİNDE ŞEYTAN İLE RAHİBİN MACERASI
NAZIM HİKMET İlkönce yağmurla sonra birdenbire açan güneşle başlamıştı sabah. Henüz ıslaktı asfaltın solundaki tarla. Harp esirleri çoktan iş başındaydılar. Topraktan nefret duyarak — halbuki köylüydü birçoğu — tıraşlı ve korkak
Sofrayı toplayıp bulaşığı yıkadım, patates arkadaşımı çöpe attım, böyle de bir adamdım işte
Sayfa 73
Cevap basit; fakirlik. Yoksa ekonomik sıkıntı diyerek işi başka bir boyuta mı atalım. Yapmayalım, sebep fakirlik, yoksulluk, bunun adı bu. İnsan ne veya kim olursa olsun, fakirlik denen serseri, ‘daha saygınlığın’ önündeki en büyük engel. Para dik yürümeyi sağlayan bir bastondur. Bunun Harun'la alakası fevkalade derin. Mesela patates. Ama o sonra. Yine de nedeni belirsiz, Harun bunu da düşünmüyor. Bir zamanlar aklından atamadığı bu gerçeği şimdi gündeminin dışına iten ise, kendi hayatının mülkiyetini eline geçirdiğine dair içinde uyanan minik hissiyat. Sinek küçüktür ama mide bulandırır, inanç ve umut yumruk büyüklüğündeki et parçasında yaşar ama dünyayı değiştirir. Dünyayı mı değiştireceksin Harun, bu mu niyetin? Sorsalar şaşırarak bakar Harun suratlarına. Dünya da ne? Dünyam olmasın kastettiğiniz şey. Ki o da eğilmeyecek kadar kuru artık.
Sayfa 103 - okur kitaplığı
kumral kız hakkında pek bir şey bilmiyorum, dedim, neden diye sormadı patates arkadaşım, ben de, öyle işte, sadece iş gereği izliyorum onu, nereye gitti, ne yaptı filan gibi bir cevap vermedim. Arada beni yemediğin için teşekkür ederim de dedi tabi. Sorun değil canım. Yalnızsın, neyini yiyeyim seni
Sayfa 73 - okur kitaplığı
Bizim "Indian Buttonholes" diye bildiğimiz çiçeklere İngiltere'de Fransız kadifeçiçeği dendiğini öğrendiğimizde çok şaşırmıştık. Galiba bunun nedeni Fransızların bu çiçekleri büyük bir tutkuyla sevmesiydi, Bay Noël'den anlamıştık bunu. Bahçesindeki her tarhın çevresini bunlardan minyatür bir çitle çevirirdi, geniş tarhlardaki sıraların aralarına da kadifeçiçeği sıraları yapardı. Kokuları pek güzel değil, niye bu kadar çok dikiyorsunuz diye sorduğumuzda Bay Noël şöyle demişti: "Kadifeçiçeği her şeye iyi gelir." Bay Noël karısının hasta olan herkese zorla içirmeye çalıştığı iğrenç çaylar yaptığı birçok bitki yetiştiriyordu, bundan yola çıkarak kadifeçiçeği, insan bedeninin açık olduğu her tür kötü şeye iyi geliyor herhalde diye düşünmüştük. Aslında Bay Noël bitkilerinin sağlığını düşünüyordu. Bu çiçeğin hem kokusu hem de köklerinde biriken dışkılar, ister çiçek ister sebze bahçesi ister sera olsun her yer için paha biçilmezdir. Daha sonra İngiltere'deki kırevi bahçelerinde de çit niyetine bolca ekildiklerini gördük. İplikkurtlarının yanı sıra beyaz sinekleri de öldürdükleri bilgisine sahip olan İngiliz kır ahalisinin Bay Noël'den geri kalır yanları yokmuş meğer. Bu arada patates ve domatesler de fena halde ihtiyaç duyar kadifeçiçeğine. Meksika kadifeçiçeği (Tagetes minuta), Fransız (Tagetes patula) veya Afrika kadifeçiçeğinden (Tagetes erecta) daha da kudretlidir. Tabii bir de tarım tanrıçası kültünde bu çiçeğin kutsal olduğu kadim Meksika'daki bilge kocakarıları da unutmayalım.
Sayfa 25 - Alef YayıneviKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.