Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pseudo
Duyguların, gerçekte kim olduğun hakkında bir ipucu taşımaz.
Sayfa 160Kitabı okudu
Anneme son zamanlarda bir pseudo-filozofi hastalığına yakalandığımı, haddimi bilmeden sürekli insanlık üstüne düşündüğümü söyleyecek halim yoktu.
Reklam
509 syf.
·
Puan vermedi
Cinselliğin Tarihi
Cinselliğin Tarihi
Michel Foucault
Michel Foucault
Kitap 3 bölümde incelenmektedir. 1.Bilme İstenci Kitabın birinci bölümü, "Bilme İstencidir.'' Bu bölümde, Foucault cinselliğin 18. yüzyıldan itibaren Batı toplumlarında nasıl bir "sorun" haline geldiğini ve nasıl bir "söylem" ürettiğini ayrıntılı bir şekilde açıklar. Foucault'a göre,
Cinselliğin Tarihi
Cinselliğin TarihiMichel Foucault · Ayrıntı Yayınları · 2010758 okunma
Sorgulanmaksızın, başkasının fikirleri ile yaşanan hayat, kişinin kendisinin değil, başkasınındır ve bu hayat yaşanmamıştır. Bu hayata sahte anlamında” pseudo (sûd) hayat“denir ve bu hayat kişinin asaleten değil, başkası vasıtasıyla vekaleten yaşadığı hayattır.
Belki de dikkatimizi bu kaba "sahte cemaat" (pseudo-gemeinschaft) alanına yönelten suçluluk duygumuzdur, çünkü yaşamın hangi alanında olursa olsun, bir performans yoktur ki oyuncu ile seyirci arasındaki alışverişin benzersizliğini abartmak için kişisel çabaya ihtiyaç olmasın. Örneğin, sıcak ve içten tavırlarını bize ait bir ayrıcalıkmış gibi hissettiğimiz yakın bir arkadaşımızı kendi arkadaşlarından biriyle (özellikle de tanımadığımız biriyse) samimi şekilde konuşurken duyduğumuzda hafif bir burukluk duyarız. On dokuzuncu yüzyılda yazılmış bir Amerikan görgü rehberinde bu yönde çok açık bir ifade vardır: "Eğer birisine belli bir iltifatta bulunur veya nezaket gösterirseniz, aynı davranışı o kişinin huzurunda başka birine karşı göstermemelisiniz. Öreğin, eğer bir beyefendi evinize gelirse ve siz ona sıcaklık ve ilgiyle "kendisini gördüğünüze sevindiğinizi" söylerseniz, gördüğü ilgiden memnun kalacaktır ve büyük ihtimalle size teşekkür edecektir, ama sizin aynı şeyi yirmi kişiye daha söylediğinizi duyarsa, sadece nezaketinizin boş olduğunu görmekle kalmayacak, buna tabi tutulmaktan dolayı bir miktar hoşnutsuzluk da duyacaktır."
Sayfa 58 - Metis Yayınları - Çeviren: Barış Cezar - IV. Basım, 2021 • PerformanslarKitabı okuyacak
Maalesef bugün sanat/edebiyat yapıtları üstüne yazılanlar ya bir çeşit serbest yorumlama biçimini almış pseudo-academic metinlerden ya da acemi reklamcı diliyle yazılmış tanıtımlardan oluşuyor.
Reklam
Eksik tek bir cümle dışında Anaksimandros'un hiçbir yazısı bize ulaşamadığı için, onun fikirlerini onu anlatan başkalarından öğreniyoruz. Aşağıda Anaksimandros'un yaşamın evrimi hakkındaki fikirleri üzerine elimize geçen bazı haberleri sıralıyorum: ︎Hippolytus: "Hayvanlar Güneş tarafından buharlaştırılan nemden türemişlerdir." ︎Aetius: "ilk hayvanlar nem içinde oluşmuşlardı ve dikenli kabukları vardı; büyüdükçe daha kuru olan karaya çıktılar ve bir defa kabukları çatlayınca kısa bir süre değişik bir şekilde yaşadılar." ︎Hippolytus: "Başlangıçta insan değişik bir hayvana, balığa benziyordu." Pseudo (Düzmece)-Plutarchus: "Balangıçta insan diğer cins bir canlıdan türemişti, çünkü diğer hayvan [yavruları] hemen kendi yiyeceklerini bulabilirler, yalnızca insan (yavrusu) uzun süre bakıma ihtiyaç gös­terir. Onun için, baştan beri insan olarak olmuş olsaydı asla hayatta kalamazdı. ︎Censorinus: "Bunlarda [balıklar veya balık benzeri hayvanlar] insanlar oluştu ve olgunluğa kadar cenin şeklinde korundu; en sonunda bu yaratıklar patladı ve kendi yiyeceklerini bulabilecek erkek ve kadınlar çıktı.
Sayfa 38 - İTÜ YayıneviKitabı okudu
Kıssalar alıntı mı? - 1
Hz. Muhammed (sav) kıssaları alıntılamış olsaydı, hangi metinleri okumuş olması gerekirdi? Bununla ilgili çalışma var midir? Ever, Almanca temelli olarak oryantalistlerin yaptığı bir çalışma vardır. Corpus Coranicum adlı bu çalışmada, Hz. Muhammed'in (s.a.v), tüm Kur'an'ı yazabilmesi için lazım olan eserlerin sadece isimlerinin
Sayfa 446 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
"Sahte Bilim"
***** Popper, anlam problemi yardımıyla bilimsel ifadeleri metafizik ifadelerden ayırmak yerine, bilimsel bir ifadenin bilimselmiş gibi duran sahte (pseudo) ifadelerden ayrılması üzerinde durmuştur. *****
Sayfa 10 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Lakırdı
Dugin'in, Guenon okumuş olduğunu öğrenince, Rus Devleti'nin Batı'yla mücadelesini hak-batıl ekseninde ele alması eskisi kadar şaşırtıcı gelmemeye başladı. Modernitenin sahte (pseudo) ürünleri olduklarını iddia ettiği milletlerin uyanışları, fertlerin "içlerindeki ruhu tanıyıp ona dikey olarak yükselmeleriyle" gerçekleşebilir ancak diyordu, üç aşağı beş yukarı. Bunu Rus-Ukrain savaşı başladığında dillendirdi. Evvelinde de, Rusya'nın, Deccal'e karşı savaşta, "inananların cephesi" olduğunu yazmıştı. Nizam-ı alem düşüncesi çıkar mı Rus'un dünyaya bakışından? Çıkmaz. En fazla yeni bir Çarlık çıkar. Doğu'nun Türk olmayan unsurlarıyla müttefik -İran, Hindistan, Çin-, Batı'yla çatışan bir Rusya işimize gelir, hep geldi de zaten. Ne zaman ki, Atlantik-Pasifik didişmesinde, Atlantik'e yaklaşır Rusya -özellikle İngiltere'ye-, o zaman büyük şey ederiz: Şinanay da yavrum șina şinanay Şinanay da şinanay hoppa şinanay.
204 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.