Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
313 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Beyaz önlüğü ile hastahanelerde hastabakıcı, hakiler içinde at üzerinde cephedeki onbaşı, karargahın tercümanı, komuta kadrosunun yakın dostu, yakın tarihin bizzat içindeki tanığı. Halide edip Mor Salkımlı Ev den sonra anılarını 1922 ye kadar olan kısmını bu yapıtıyla güzel ve akıcı bir dille anlatmış. Bu dönem içinde esinlenip yazdığ eserleri de var olduğu anlaşılıyor, Adını Yakup Kadri den kaptığını itiraf ettiği Ateşden Gömlek mesala...gibi... Mustafa Kemale ve İsmet İnönüye hayranlığını teyi ediği su götürmez bir realite de olsa ; bazı örneklemelerle Atatürk' e hafif den iğnelemelerde bulunmasını yadırgamaktayım.. Savaş ve askeri konulardan anlamadığını, diplomasinin de kendine çok yakın olmadığını samimi ifadelerinden anlıyoruz. anlıyoruz, Yunan ordusunu İzmir'e doğru geri çekilme zamanında olsun işkal zamanında olsun Anadolu halkına yaptığı zulme şahitlik yaptığında, bu vahim ve elem dolu hadiselerin maden suyu deposunda geçirdiği bir gece de intiharı dahi düşlemesine rağmen, İnsanlığı, insancıllığı, ve barışı yüreğinden eksilmediğini " Ey Allahım, bütün insanlara, onlara senin çocukların olduğunu ve birbirine öğretmenin zamanı gelmedi mi?" ifadesiyle ne güzel feryat ediyor... Kitapta bazı bilgi hatalarının olduğunu da belirtmeliyim. Atatürk'ün Anadoluya 1919 Nisanın da çıktığını belirtmesi gibi. Oysa, o tarih İtilaf Devletlerinin Osmanlı (İstanbul hükümetine) ültümotom verdiği tarihtir...
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20192,839 okunma
Realite, toplumların tüm alanlarda birden ilerleme yapmasıdır. Kuşkusuz ilerlemenin başat öncülleri, entelektüel ve ekonomik güçtür. Batı bu iki güç etrafında toparlanıp ayağa kalktı. Ters benzerlikle, biz de eş zamanlı olarak, hem entelektüel gücümüzü hem ekonomik zenginliğimizi yitirdik.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Muallim sadece bir memur değildir; belki genç ruhları kendilerine mahsus manadan bir örs üzerinde döverek işleyen bir demircidir, kendisine verilen vazifeyi gözlerini kapayarak yapan, program müfredatını sene sonuna kadar bitirmeye muvaffak olan, hatta yalnız dersini hakkıyla kavrayan talebe yetiştirebilen muallim vazifesinin en mühim kısmını başarabilmiş sayılmaz. Biz on, onbeş yıllık bütün çocukluk ve gençlik devresinde ruhlarının teşkilini kendilerine emanet ettiğimiz muallimden sade bu işleri beklemiyoruz. İlk tahsil çağlarından başlayarak, bilhassa edebiyat, felsefe, tarih gibi kültür derslerinin, dünya hayatında rol yapmaya namzet olan genci kainat karşısında kendine mahsus görüşlere sahip, bizzat kendisi için hayat kaideleri yaratabilen bir bütün insan olarak yetiştirmesi lazımdır. Tahsili bitirdikten sonra hayata başlamak, bir büyük adamın itiraf ettiği gibi, elli yaşından sonra dünya hayatının kıymetlerini tanımak, iyi ile kötüyü, haklı ile haksızı, beni ve cemiyetimi yaşatanla çürüteni ayırt etmeğe ellisinde başlamak, filhakika çok acıklı bir hakikattir. Saadetle fazileti, ilimle politikayı, realite ile ideali ayırmasını muallim öğretecektir. Bunların birbirine zıt hakikatler olduğunu muallim gösterecek ve muallim bizi, bu kıymetlerden üstte olanı, hakikate götürücü olanı seçebilecek kemale erdirecektir. Tahsil alelade bir iş değil, bir mefkûre (ülke, ideal) olmalıdır.
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir Orhan Kemal tutkunu olarak , Heyecan ve zevkle okuduğum sayısı kaç oldu bilmiyorum. Kısaca yazmam gerekiyorsa,Orhan Kemal... yine, bir dönemi bu sefer de çoğulcu demokrasiye, çok partili hayata geçiş dönemini, Balkan savaşı izlerini hafızasına nakşetmiş bir karakterin derin çizgileriyle ince ince dokunmaları ne kadar güzel canlandırıyor. Kitap Murtaza hakkında çok şeyler diyebilirim. Lakin, yılardır defa defa okuduğum bu kitapta Murtaza tiplemesini hala ifade edemem...Doğru ne, gerçek ne, olan ile olması gereken ne, realite ne ne çözemem. Kafam Murtaza ile karma karışıktır.Yani bir nevi kafam da Murtaza dır...
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,401 okunma
Hülâsa sebep ne olursa olsun,realite şudur ki;Nef'i hicvi yüzünden katledilmek üzere Bayram Paşa'nın ellerine terk edilmiştir.
600 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çember serisinin 2. ya da tercihe göre 3. kitabı olan 'Kırmızı' da; Thomas iki realite arasındaki seyahatlerine devam ediyor. Nerede uyursa diğerinde uyanıyor. Bir realitede; dünyayı tehdit eden, Raison Türü'nün  antivirüsünü yapabilecek tek kişi olan Monique'yi, virüsü dünyaya salan adamlardan kurtarmaya çalışan genç Thomas. Diğer realitede de; orman insanlarını hastalıklı serserilere karşı koruyan, onlara karşı savaşan, lider olan orta yaşlı, Rachelle ile evli Thomas. Kurgusuyla ve akıcılığıyla sayfa sayısı çokluğuna rağmen, kolayca okunan ve sıkmayan fantastik bir kitap. Olaylar kısa zaman diliminde gerçekleşiyor ki,  bu da yazarın başarısı diye düşünüyorum. Çünkü bu kısa zaman dilimine; bu kadar akıcı ve heyecan yüklü, kendini tekrar etmeyen, sıkmayan bir kurguyu yerleştirmek gerçekten takdiri hak eder. Bana göre yazar, bir konuda bayağı saçmaladı. Bu da tek rahatsız olduğum durum. Fakat buna rağmen ya da bunu saymazsak beğenerek okudum ve devamını da okumak istiyorum.
Kırmızı
KırmızıTed Dekker · Martı Yayınları · 2011495 okunma
Reklam
Çocuk sanal gerçeklikle maddesel realite arasında bağlantı kuramaz; sanal dünyada gördüğü şiddeti gerçek dünyaya taşır.
Sayfa 116Kitabı okudu
524 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Çember serisi fantastik, bilim kurgu, tıbbi gerilim ve macera türlerini barındıran; yazarın geniş hayal gücünü ve güçlü kalemini yansıtan; dört kitaptan oluşuyor. Serinin sıfır kitabı olarak adlandırılan 'Yeşil'i isterseniz ilk, isterseniz son olarak okuyabilirsiniz. Ben son olarak okudum ve iyi ki de öyle yapmışım. Çünkü bu kitapta diğer üç kitapta yer alan olaylarla ilgili bilgiler, kısa kısa hatırlatmalar şeklinde yer alıyor. Tabii ki bu da, diğer kitaplarda bulunan sürprizlerin açıklanması anlamına geliyor. Ayrıca konuyu bilmeme rağmen, bazı yerleri anlamakta zorlandım. O yüzden benim naçizane tavsiyem; 'Yeşil'i son olarak okumanızdır. Kısaca serinin konusuna değinmek istiyorum. Thomas Hunter isimli genç bir adam rüyaları vasıtasıyla, biri şimdiki zaman, diğeri 2000 yıl sonrası olan  iki realite arasında yolculuk etmektedir. Kendisini iki  realitede de dünyayı kurtarmak için, büyük bir mücadelenin içinde bulan Thomas, bu uğurda nasıl kayıplar vereceğini bilmeden elinden gelenin fazlasını yapmaya hazırdır. Serinin geneline bakınca bu kitap biraz zorlama kalsa da, yazarın çemberi oluşturma kurgusu zekiceydi, beğendim. Her biri aşağı yukarı 600 sayfa olan, 4 kitaplık bu seri; fantastik kurgu seven, kitap oburlarını doyuracak ve tadı da damaklarında kalacaktır.
Yeşil
YeşilTed Dekker · Martı Yayınları · 2012536 okunma
Demek ki, bir anlamda solda ironi veya melankoli var. Bu ironi veya melankoli, tüm o yıkıcı arzularımızın hâlâ pazar yasalarına bağlı olduğunu ve yalnız.ca küresel pazardaki yeni bir oyuna, yani kendi hayatımızı sınırsızca tecrübe etme oyununa yaranmaktan başka bir şey yapmadığımızı itiraf etmeye zorluyor bizi. Bu ironi veya melankoli, bizi canavarın kamına sıkışıp kalmış gibi gösteriyor ve ona karşı kullanabileceğimiz etkileşim şebekesi ile özerk ve yıkıcı pratiklerde bulunma yeteneğimiz bile canavarın yeniden güçlenmesinden. gayrimaddi üretimin güç kazanmasından başka bir şeye yaramıyor. Deniyor ki bu canavar, güya en beğenilen metaları en iyi fiyata sunarak, hayatını sonsuz imkânlarla dolu, bereketli bir toprakmış gibi tecrübe etme olanağını vererek potansiyel düşmanlarının arzu ve yeteneklerine el koyuyormuş. Böylece kim ne isterse onu veriyormuş: Ahmaklara realite-şovlar, kurnazlara ise sayısız kendini değerlendirme olanağı. Kapitalist iktidarı düşüreceklerine inanarak, ona muhalif enerjilerden beslenip zindeleşme fırsatı verenlerin düştükleri tuzak budur işte, diyor bize melankolik söylem. Bu söylem Luc Boltanski ve Eve Chiapello'nun Le Nouvel Esprit du capitalisme (Kapitalizmin Yeni Ruhu) başlıklı kitabında geliştirilmekte.
Sayfa 35 - Metis Yayınları
Bilinçaltı
"İğdiş kompleksiyle penis kıskançlığı ilk kez psikanalistler tarafından bilimsel incelemelere konu yapılmıştır. Her anne kendi çocuklarında bu yolda düşlem ve dışavurumlarla o kadar sık karşılaşır ki, bunları ister istemez "normal" diye nitelemek gerekir. Realite döneminde söz konusu hayal ve dışavurumlar unutulmakta, bilinçdışına itilmekte, gerçekdışı bir gözle görülmektedir; ama bazı koşullarda bunlara ilişkin kalıntılar ileride de varlığını sürdürmektedir. Bunun sonucu olarak, erkeklerde sık sık iktidar bozuklukları, kadınlarda ise cinsel soğukluk belirtilerine rastlanmaktadır."
Reklam
Her şeye rağmen ben Yahudileri maskelerini atmaya mecbur ettim. Hattâ teşebbüsümüz bir yenilgi ile neticelense bile bu yenilgi ancak geçici olacaktır. Dünyanın gözlerini "Yahudi tehlikesi" denen realite üzerine açmış olacağım
Sayfa 33 - Çeviri: Prof. Dr. Kâmil Turan ilk Yayın Tarihi : Ocak 2002
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Seri Cedar Cove adlı kasabada ugramadigi hane bırakmayacak gibi. Teri ve Bobby kitaba renk kattı. Kitabin hitap ettiği yaşı 20lere çekmeye yardım etti. Rachel' ın hikayesi de bunu destekler nitelikteydi. Şerif in hikayesiyle de 30 yas ustu okuyucuyu yerinde tutmayı basardı. Olive'in sağlık sıkıntısı kitaba realite katti. Bir sonraki kitabı heyecanla bekliyorum.
Sahil Bulvarı
Sahil BulvarıDebbie Macomber · Novella Yayınları · 2016352 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.