Bir Anadolu Destanı
SOBALI EVİN ÇOCUKLARI
Sobalı evde büyümüş her çocuğun çok iyi bildiği bir gerçek vardır. Özellikle kışın en soğuk günlerinde banyo yaptığımız o zamanlar.O dönem çoğu evin musluğundan sıcak su akmadığı için banyoda kazanlar yakılırdı ve içindeki su ateşle ısıtılırdı.O nedenle de banyolar hamam gibi aşırı sıcak olurdu.
Banyodan sobanın olduğu odaya gitmek ise tam anlamıyla uzay boşluğuna çıkmak gibiydi. Kapıyı açınca içeri giren soğuk resmen havlunun üzerinden sizi ısırırdı.Koşardınız sobalı odaya. Sobanın yanına geldiğinizde öyle üşümüş olurdunuz ki sobanın ilk verdiği sıcaklık asla yetmezdi.İşte o an, milisaniye düzeyinde de olsa sıcacık sobaya sarılmak fikri geçerdi içinizden.Neyse ki saçımızdan sobanın üzerine düşen o damlanın çıkardığı ses ile kendimize gelirdik.
Sonrasında kabuklarını sobanın üstüne koyup doğal tütsü yaptığımız mandalinayı yiyip uyumuşsak dokunmayın keyfimize.Geçmişten gelen güzel minik anılar. :)
antrparantez
SADECE TANIŞIYORUZ
SADECE TANIŞIYORUZ
Otelin göz alıcı sarı ışıkları alında lobideki masların çoğu doluydu. Giriş kapısının sağ çaprazındaki köşede maslar birleştirilmiş kalabalık bir grup oturmaktaydı. Bazıları kel olmaya başlamış, bazıları ise saçları ağarmış ellili yaşların ortasındaydı hepsi. İçlerinde hiç kadın olmaması dikkatlerden kaçmıyordu. Çok yüksek ses
