Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fatih Sultan Mehmet İstanbul fethinden hemen sonra toplanan Divan'a neşeli girmiş. Padişaha karşılayan Sadrazam," Hünkarım, alınmaz denilen kal'ayı aldınız, peygamber müjdesine mazhar oldunuz, sevinmek, neşelenmek hakkınız" deyince, Sultan Mehmet şu cevabı vermiş: "Lalam , bu ferah ki bende görürsüz, bir kal'a fethünden değildir. Ak Şemsüddin gibi bir pir-i aziz zamanında yaşadığıma sevinirim." Yani Osmanlı ve Doğu Roma İmparatorluğu'nda uhdesinde bulunan Fatih, dünyevi rütbelerine, İstanbul gibi bir efsane şehri fethetmesine değil, Akşemsüddin gibi bir değerle çağı paylaşmasına seviniyor. Yani insanla övünüyor.
Sayfa 36 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Avrupa'nın neresindeniz? Göbeğinden mi?
Son Roma imparatoru Romulus Augustulus MS 476 yılında tahttan indirilmiştir: dolayısıyla bu tarih bazen "Roma İmparatorluğu"nun sonu olarak tanımlanır. Türklerin komutanı Fatih Sultan Mehmed'in 1453 yılında son verdiği Doğu Roma İmparatorluğu MS 476'dan daha iyi bir seçenek olabilir. Ancak ne var ki Mehmed'in halka açık bir şekilde açıkladığı üzere o, Yunanca ve Latince tarih kitaplarında başarılarını okuduğu Makedon komutan Büyük İskender'in, Iulis Caesar'ın ve Augustus'un mirasına dayanıyordu. Türk imparator kendisine "Kayser-i Rum (Roma'nın Caesar'ı)" ünvanını almıştı. Başka bir deyişle Türk imparatoru Roma tarihini sona erdirmeyi değil bunu yeniden tanımlamayı ve genişletmeyi istiyordu.
Reklam
Megalomanisiz Liderler Baştacımızdır :)
Megalomani,kendini büyük görme, büyüklük kuruntusuna kapılma hastalığıdır. Liderler kendilerinin normal insanların çok üstün de oldukları kompleksi içindedirler.Bu hastalık sebebiyle,kendilerinin yuceltilmesinden hoşnut kalırlar.Yüceltilmek isterler.Bu yüzden başkalarının onları aşan yetenek,Fikir ve başarılarına tahammül edemezler .Onlar üstündür ve her şeyin en iyisi sadece onlara ait olandır. Tarihte megaloman Liderler olayları vakayinüvisçilerine yazdırırken kendi adlarını baş tarafa yazdırırlar. Bu nedenle Mısır'ı Fransız ordusu değil, Napolyon Fethetmistir !!! Gal memleketini fetheden Roma ordusu değil, Sezardır!!!! Roma kapıları önünde imparatorluğu titretmiş olan Kartaca ordusu değil, Hannibaldır!!!! (Hannibal için özel not,hayatını okudum.Mühendis bir Generaldir kendisi,Prusa Krallığı (Bursa) Tophane surlarını ve kaçış mağaralarını kendisi inşaa etmiştir. Ermenistan Kralına da muhteşem bir saray yapmıştır. Gebze Eskihisar da Vefat Etmiştir. 1992 yılında Tunus Devleti Mezarını Tunus'a nakletmistir .Cafer Aksoy
624 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Roma Nasıl Çöktü ?
Roma İmparatorluğu tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan biriydi. Hatta en önemlilerinden biriydi. Milattan önce kurulup milattan yüzyıllar sonra da varlığını sürdürmeye devam etti. Kurmuş olduğu sistem çağındaki ve sonraki çoğu devlete örnek teşkil etti ve başka devletleri sürekli bir şekilde etkilemeyi başardı. Peki nasıl oldu da bu büyük
Roma Nasıl Çöktü? Bir Süpergücün Ölümü
Roma Nasıl Çöktü? Bir Süpergücün ÖlümüAdrian Goldsworthy · Kronik Kitap · 202216 okunma
Karanlık Çağ'da ortadan yok olan tek şey düzen değildi. Roma' yı merkez olarak seçen Hristiyanlık aleminin batı kolu, ilk zamanlarda Roma imparatorluğu'na ğlkğ ve bilgi aşılamıştı. Oysa sonradan, psikoposların çoğu ve manastırları yöneten başrahipler altına ve ihtişama, ahlaklı olmaya ve eğitime verdikleri değerden daha fazla değer vermeye başladılar. Psikoposlar siyasetle meşguldüler,öyle ki sık sık savaşlara katılıyorlardı. Savaşlarda kılıç yerine gürz taşıyorlardı, çünkü din adamı olarak, kan dökmelerine izin yoktu ama kafataslarını özgürce parçalayabiliyorlardı.
Roma İmparatorluğu yönetim altındaki Galia hakkında kalem aldığı enfes kitabında Fustal de Conclegas, Roma İmparatorluğu'nu zor kullanarak değil, insanlarda uyandırdığı dini hayranlık duygusuyla varlığını sürdürdüğüne dikkat çekiyor. Haklı şekilde "İnsanların nefret ettikleri ve buna rağmen 500 yıl boyunca devam edebilen bir rejim, dünya tarihinde hiç görülmemiştir."diye yazıyor. "İmparatorluğun, 30 lejyonunun 100 milyon insanı boyun eğmeye mecbur etmesini açıklamaya çalışmak imkansız olurdu."Eğer itaat etmişlerse bu, Roma'nın büyüklüğünü şahsında temsil eden İmparatora tam bir duygu birliği içinde ilah gibi tapınmasından ileri gelmiştir.
Reklam
“Tarihe kılıçlarla giren sağın milliyetçiliği, geri çekilirken ulusal kültürün onu oluşturan etkenlerin kökenleriyle tanımlandığını sanıyor. Eğer öyle olsaydı, mesela bir Endülüs kültürü olmazdı, çünkü Endülüs'ün tipik avluları Roma İmparatorluğu'ndan geliyor, parmaklıklar ve kapı kafesleri Rönesans Floransa'sından, çiçekli şallar Ming Hanedanı'nın Çin'inden geliyor”
Eski Hıristiyan Kilisesi neydi ve ne olma amacındaydı? Bu kilise İsa'dan sonra az sayıda kişiyle kuruldu ve hiç zaman yitirmeden, kişisel yetkinliğe erme ilkelerine göre, ruhu tinsel yönden tatmin inancına dayalı "toplumsal" formüller aramaya koyuldu. Hıristiyan topluluklar (kiliseler) faaliyete geçmiş ve sonra hızla yeni bir
Sayfa 1148 - 1149 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bilindiği gibi bu bölge klasik Yunan-Roma devrinde Bitinya diye anılır. Uludağ’a Türkler ilk zamanlar Keşiş Dağı derlerdi. Bu Olimpos Dağı mitolojide de yer alır. Bitinya havzasını Türkler Osmanlı’dan önce almıştır. Fakat elimizden çıkmıştır. Osman Gazi kuşatmanın son gününde ölüm döşeğinde Bursa’nın düştüğü haberini duymuştur, şehri kalıcı olarak alan onun oğlu Orhan Gazi’dir. Bursa küçük bir Osmanlı Devleti’nin başkenti olmuş ve Orhan Gazi’den itibaren kısa zamanda -50 sene içinde- bir Balkan İmparatorluğu haline dönüşen Osmanlı Devleti’nin unutulmaz güzel payitahtı olarak kalmıştır.
Sayfa 172Kitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
Marcus Aurelius (MS 121-MS 180): MS 121 yılında Roma’da doğdu. Fronto, Apollonius Chalcedonius gibi döneminin önde gelen hatip ve filozoflarından özel dersler aldı. MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru olarak hüküm sürdü. “Stoacı İmparator”, “Filozof İmparator” gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius, barışçı bir insan olmasına rağmen hükümdarlığının çoğunu seferlerde geçirdi. MS 169 yılı sonlarında Germen kavimlerine karşı düzenlenen bir sefer esnasında yazmaya başladığı Kendime Düşünceler, Stoacılık özellikle de Roma Stoası açısından büyük bir öneme sahiptir. Sağlam bir eşitlik ve özgürlük inancına sahip olan Marcus Aurelius imparatorluğu boyunca doğayı bilip anlayarak yaşamaya çalışmış, her şeyin ortasına insanı koymuştur. Günlük olarak kaleme alınmış bir özdeyişler ve düşünceler derlemesi denebilecek Kendime Düşünceler eserinde kendinden önceki caesarları ve filozofları eleştirmekle kalmayıp, kendi kendini de sorguya çekerek bir vicdan muhasebesi de yapar. Sonraki kuşaklara, kilise düşünürlerine, Rönesans’a da temel olan Kendime Düşünceler, Stoa felsefesinin anlaşılması açısından günümüzde de çok değerli bir kaynaktır.
İnsanın Acısını İnsan Alır
İnsanın Acısını İnsan AlırŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201810,2bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
Marcus Aurelius (MS 121-MS 180): MS 121 yılında Roma’da doğdu. Fronto, Apollonius Chalcedonius gibi döneminin önde gelen hatip ve filozoflarından özel dersler aldı. MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru olarak hüküm sürdü. “Stoacı İmparator”, “Filozof İmparator” gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius, barışçı bir insan olmasına rağmen hükümdarlığının çoğunu seferlerde geçirdi. MS 169 yılı sonlarında Germen kavimlerine karşı düzenlenen bir sefer esnasında yazmaya başladığı Kendime Düşünceler, Stoacılık özellikle de Roma Stoası açısından büyük bir öneme sahiptir. Sağlam bir eşitlik ve özgürlük inancına sahip olan Marcus Aurelius imparatorluğu boyunca doğayı bilip anlayarak yaşamaya çalışmış, her şeyin ortasına insanı koymuştur. Günlük olarak kaleme alınmış bir özdeyişler ve düşünceler derlemesi denebilecek Kendime Düşünceler eserinde kendinden önceki caesarları ve filozofları eleştirmekle kalmayıp, kendi kendini de sorguya çekerek bir vicdan muhasebesi de yapar. Sonraki kuşaklara, kilise düşünürlerine, Rönesans’a da temel olan Kendime Düşünceler, Stoa felsefesinin anlaşılması açısından günümüzde de çok değerli bir kaynaktır.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,2bin okunma
Vahiy'deki (Eski Antlaşma) imgeleri Helenik görsel kültüre bir itiraz gibi tınlarken, otoriteyi, ilahiliği ve adaleti isimlendiren sözcükler doğrudan Roma İmparatorluğu iktidarının dilinden alınmıştır.
Sayfa 140Kitabı okudu
88 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Genellikle “Filozof Kral” olarak anılan
Marcus Aurelius
Marcus Aurelius
, M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nu yönetiyordu. Ancak mirası siyasi başarılarının çok ötesine uzanıyor. Marcus Aurelius'u gerçekten istisnai kılan şey, insan deneyimine dair derin anlayışı ve yazıları aracılığıyla ebedi bilgeliği aktarma yeteneğidir Stoa felsefesinin temel görüşleri nelerdir? Diye düşünenler için n hemen bakalım birlıkte Stoa felsefesi, ahlakı felsefenin merkezine alan pratik bir felsefedir. Bu felsefeye göre erek, doğaya uygun yaşamdır.. Doğa'ya uygun yaşam ise kutsal doğayı bilmek, tanımak ve onun iradesine boyun eğmektir .Böyle büyük bir kasırganın ortasında Marcus Aurelius'un en büyük umut ışığı ise Stoacılık felsefesi oluyordu.. Elindeki tüy kalemle ruhundan dökülen kelimeleri parşömenlerin üzerine karalıyor, insan ruhunun dayanıklılığının ebedi bir kanıtı olan “Düşünceler” kitabı yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Stoacılar tanrıya inanır mı? Stoacı Tanrı görüşü aktif ve pasif üzerine kuruludur. Pasif, dülgerin biçim verdiği nesnesi tomruk gibi kâinattaki bütün maddeleri kapsarken; Tanrı olarak aktif ise, bir cümle ile ifadesini bulan veya bir yasa ile sergilenen düşünce veya iradedir. Stoa duası nedir? Conversation. Bir Stoa duası şöyledir:”Allahım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet;değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.” Çokca amin derken
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
'da şuraya bırakıyorum
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus AureliusErtürk Akşun · Destek Yayınları · 20202,780 okunma
404 syf.
·
Puan vermedi
·
212 günde okudu
NE DOĞU NE BATI, HEM DOĞU HEM BATI
Anadolu’nun tarihine, özellikle de onun Hellenistik ve Roma dönemlerine meraklı olanlar için çok yararlı bir eser. Farklı konulara değinen farklı yazarların makalelerinden oluşuyor. Hellenistik devletlerin tümünden bunların önemli kentlerine, basılan sikkelerden Roma’nın inşaa ettiği yollara kadar pek çok hususta özet ve derli toplu bilgiler
Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Anadolu
Hellenistik ve Roma Dönemlerinde AnadoluKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 202221 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.