Bana artık Touraine'i neden sevdiğimi sormayın. Onu insanın kendi beşiğinin ya da çöldeki bir vahanın sevildiği gibi sevmiyorum; onu sanatı seven bir sanatçı gibi seviyorum; onu sizin kadar sevmiyorum, ama Touraine olmasaydı, belki de artık yaşamıyor olacaktım.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi/2023 basımKitabı okuyor
"Annelik hepimiz için, evet, gebe kalmak, çocuk doğurmak yani. Fakat eğitim bizim en yüce sanatımızdır ve bu sanatı yalnızca en yüce sanatçıların icra etmesine izin verilir."
Tanrı, kâinatı ve değerler düzenini yönettiği, iyiyi kötüden ayırdığı ve her şeye bir anlam verdiği yeri yavaş yavaş terk ederken Don Quijote evinden çıktı ve artık dünya tanınmayacak hale geldi. Dünya, ilâhi yargıcın yokluğunda birden kuşku verici bir bulanıklığın içinde kaldı; tek ilahi gerçek, insanların paylaştığı yüzlerce görece değer halinde parçalandı. Böylece Modern Çağ'ın dünyası, onunla birlikte de yansıması ve modeli olan roman doğdu.
Mitos’tan kaynaklanan roman sanatı gerçek olanı arar ve ona yönelir. Yüzyıllardır süregelen İslam sanatı ise, eski uygarlıkların gerçek karşıtı eğilimini ve içgüdüsünü hiçbir zaman kaybetmemiştir. Bu içgüdü, olaylar arasındaki tüm nedensellik zincirinin tanrının elinde olduğu bir dünyanın gerçek varlığı diye bir şeyin olmadığını ileri süren bir felsefeye dayanır. Hiçlik fikrini ilk olarak Arap düşünürleri Akdeniz’de dile getirdiler. Varlıkların gerçek olmadığı fikri hem şairlerin hem de sanatçıların hayal güçlerini istedikleri gibi kullanmalarına olanak sağladı. Ortaya konan eserler sadece bir dış görünüş olan varlığın süslü işlemeleri olduğundan, masallardan ve öykülerden başka şey değillerdi. Bundan ötürü İslam sanatı, hiçliğin ağından örülmüş bir imgeler ve görüntüler fantazmagorisi ve bir serap‘tır.
"Savaş sanatı tarihini inceleyen herkes Türklerin askeri dehasını kabul etmiştir. Beğensek de, beğenmesek de Türkler daima iyi savaşçı ve asker olmuşlardır."
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu Tanpınar şiir, roman ve hikayelerinin gerisindeki estetik bilincin niteliği ve Tanpınar estetiğinin bir dil sanatı olarak edebiyatta görünüşü hakkındadır. Tarihe, felsefeye, mitolojiye, psikolojiye, Doğu ve Batı edebiyatlarına ilişkin okumalardan gelen Tanpınar kültürü, hem eserlerinin anlam ve kaynak evrenini
Çok yaralanmış biriyseniz, insanları yaralamanın zarif yollarını öğrenirsiniz Bir tür savunma sanatı gibi. Sessizlik ilk Kural. Mesela hayatta öyle bir şey.
Âkil insanlardan biri şöyle der:
"Bir melikin siyasi iktidarında halkıyla kendisi arasında bir memnuniyet ilişkisi kurulamamışsa, onun mülkü zulümle kaim demektir."
Herman Broch'un tekrar tekrar söylediği şeyi bu anlamda anlıyor ve paylaşıyorum: Bir romanın tek var olma nedeni, ancak bir romanın keşfedebileceği şeyi keşfetmektir. Hayatın o zamana kadar bilinmeyen küçük bir kesitini keşfetmeyen roman, ahlaka aykırıdır. Bilgi romanın tek ahlakıdır.
Ben buna şunu da ekliyorum: Roman, Avrupa'nın eseridir; keşiflerini farklı dillerde yapmış olsa da bütün bir Avrupa'ya aittir. Avrupa roman sanatını oluşturan, keşiflerin birbirini izlemesidir.