Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
138 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
"..diriliş, İslâm'ın dirilişidir."
Büyük adamları anlamak zordur, dertlerine ortak olup, yüksünmeden taşıdıkları yüklerini üleşmek çok daha zordur. Koca bir ömrün adandığı, uğruna sıkıntılar çekilen, hor görülen, cemiyetten tecrit ettiren davanın ne ve ne için olduğunu fehmetmek ise oldukça elzemdir. Üstad'ın eserlerini okurken Salih Mirzabeyoğlu'nun "Mevzuunda
Portreler - Hikayeler II
Portreler - Hikayeler IISezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 2000232 okunma
Âşık Ali İzzet
Bir Allahı tanıyalım Ayrı gayrı bu din nedir Senlik benliği nidelim Bu kavga, döğüş, kin nedir
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
142 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Sedat Tuna Yalıncan’ın Kenti Gözleyen Kule Adlı Kitabına Dair Bir İnceleme
2020 Okuma Listesi - 3. Kitap Bugün size elimdeki kitaptan bahsetmek istiyorum. Kenti Gözleyen Kule, Sedat Tuna Yalıncan’ın Eylül 1998’de çıkardığı İzmit’e dair öykülerden oluşuyor. Bu öyküler M.Ö 262 yılındaki kuruluşundan günümüze uzanan çok geniş bir dönem içinde İzmit’i anlatıyor. Kitabı elinize alınca, sırf bu yüzden bile okunmaya değer
Kenti Gözleyen Kule
Kenti Gözleyen KuleSedat Tuna Yalıncan · 19981 okunma
186 syf.
6/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Demian, Lucifer'e ilham olabilir mi?
Bugün solumdan kalkmış olacağım ki bu incelemeyi yazarken biraz gerginim, eleştirime de yansıyacak bu gerginlik :D Yazarın Siddhartha'dan sonra okuduğum ikinci eseriydi. Kendisinin iki dünya savaşını da gördüğünü, anti militarist bir dünya görüşü olduğunu, Nazilerin kendisinden hiç hoşlanmadığını ve bu eseri yazarken ciddi bunalımda olduğunu
Demian
DemianHermann Hesse · Afa Yayınları · 19975,2bin okunma
13.ve 14. Milâdi, 7.ve 8. Hicrî yüzyıllar, bir kere daha dediğimiz gibi, Anadolu'nun ruhi, sosyal, tarihi rönesansının çağıdır. Mevlâna'nın, Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Hacı Bayram-ı Veli'nin arka arkaya çıkışları, tarikatların doğuş ve kuruluşları, Osmanlıların bir uçak hızıyla gelişmeleri, Anadolu'yu her yönden bir yediveren üzüm kütüğü haline çevirmişti.
İstiklal Savaşı'ndan sonra cesur ve taşkın, yeni ümitiere canlanmış bir gençliğin doğuşunu karşıladık., Lâkin yeni doğuş, imanın değil, sadece kaba kuvvetin canlanması oldu. İman, üçyüz yıldan beri kuvvetini kaybetmişti. Din, cemlyet için kuvvet kaynağı olmaktan cıkmıs, yerine hurafelerden ibaret bir iskelet bırakmıştı. Yeni nesil bu iskeletten hayat alamazdı. Ve böyle olduğu için, sade kendi zaferine inandıran kuvvetin arkasından koştu. Lâkin kudret iradesi ilâhî, hatta sadece ruhî bir kuvvete bağlanmadığından az zamanda kendi kendisini kutsallaştıran hoyratlığa büründü. Kendi kuvvetine bağlanan gururu ile iddialı nesil, bütün değer hükümlerini çiğnedikten sonra, sanki bir putperestin sarhoşluğu ile ruhları ve değerler dünyasını altüst etmeğe başladı. Kardeşlerini "ezecek, çiğneyecek, leşlerini yere sereceklerini" ilân edenler, işte bu ikinci yıkılışın kurbanlarıdır.
Reklam
13. ve 14. milâdi, 7 ve8. Hicrî yüzyıllar, bir kere daha dediğimiz gibi, Anadolu’nun ruhî, sosyal, tarihî rönesansının çağıdır. Mevlâna’nun Hacı Bektaş-I Veli’nin, Hacı Bayram-ı Veli’nın arka arkaya çıkışları, tarikatların doğuş ve kuruluşları, Osmanlıların bir uçak hızıyla gelişmeleri, Anadolu’yu her yönden bir yediveren üzüm kütüğü haline çevirmişti. Bu yüzyıllarda, veliler, gaziler, bilginler alayı, her yerden bir bahar yeşilliği bitiriyordu. Yaz bitmiş, sert ve uzun bir kıştan sonra muhteşem bir bahar gelmişti. Selçuk medeniyeti Anadolu’nun bir nevi otarşik medeniyetiydi. Dünya ölçüsünde bir iddiası olmayan bir medeniyetti. Anadolu, yüreğinin temizliğiyle, dünyaya değil, kendine bakıyordu o dönemde. Fakat, dünya, sağ ve sol elini getirerek Anadolu’yu boğmak istemişti. Öyleyse dünyaya meydan okumak, dünyanın karşısına çıkmak, dünya çapında ayağa kalkmak, temelinde temiz ama hacminde büyük ihtiraslarla, niyetlerle sesi yükseltmek gerekti. Yeni Anadolu, Büyük Anadolu olmak ödevine çağrılıyordu. Veya hiç olmak, yok olmak. Nitekim yeni Anadolu, Büyük Anadolu oldu..
Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin Kişilik Çözümlemesi
Erich Fromm Önsözü Bizler insan ırkının nükleer savaş sonucu maddeten yok olmakla tehdit edildiği ve insan bireyinin, kendisine diğer insanlara, tabiata ve emeğine gittikçe yabancılaştığı bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın bütün ülkelerindeki insanların, hümanizmin 1 ilkelerinin yeniden tasdiki ile bu tehditlere karşı tepkide bulunmalannda hayret
Sayfa 11 - OttoKitabı okudu
Evet Roma trajedyaya ulaşamamıştır. Yunan'ın varisi Roma, tiyatro da bellidir geridir. Çünkü yine ruhi büyüklüğü sayesinde maddi dekorunu süslemiştir; ki mana planında katiyen Yunan'a ulaşamamıştır. Ondan sonra asırlar boyu bir "orta çağ" karanlığı gelir Avrupa'ya... Bu karanlıkta her şey bitmiştir. "Rönesans-Yeniden Doğuş", Yunan'a ve Roma'ya ulaşma hamlesidir. Yeniden doğuş ki, bugünün bütün modern Avrupasını meydana getirmiştir... O zaman bakın, ne gerici bir hareketmiş! Farkında mısınız?!
Sayfa 17
İstiklal savaşından sonra cesur ve taşkın, yeni ümitlerle canlanmış bir gençliğin doğuşunu karşıladık. Lâkin yeni doğuş, imanın değil, sadece kaba kuvvetin canlanması oldu. İman, üçyüz yıldan beri kuvvetini kaybetmişti. Din, cemiyet için kuvvet kaynağı ol­ maktan çıkmış, yerine hurafelerden ibaret bir iskelet bırakmıştı. Ye­ ni nesil bu iskeletten hayat alamazdı. Ve böyle olduğu için, sade kendi zaferine inandıran kuvvetin arkasından koştu. Lâkin kudret iradesi İlâhî, hatta sadece ruhî bir kuvvete bağlanmadığından az za­ manda kendi kendisini kutsallaştıran hoyratlığa büründü. Kendi kuvvetine bağlanan gururu ile iddialı nesil, bütün değer hükümleri­ ni çiğnedikten sonra, sanki bir putperestin sarhoşluğu ile ruhları ve değerler dünyasını altüst etmeğe başladı. Kardeşlerini ‘‘ezecek, çiğ­ neyecek, leşlerini yere sereceklerini” ilân edenler, işte bu ikinci yı­ kılışın kurbanlarıdır, j
Reklam
"13. ve 14. Milâdî, 7. ve 8. Hicrî yüzyıllar, bir kere daha dediğimiz gibi, Anadolu'nun ruhî, sosyal, tarihî rönesansının çağıdır. Mevlâna'nın, Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Hacı Bayram-ı Veli'nin arka arkaya çıkışları, tarikatların doğuş ve kuruluşları, Osmanlıların bir uçak hızıyla gelişmeleri, Anadolu'yu her yönden bir yediveren üzüm kütüğü haline çevirmişti. Bu yüzyıllarda, veliler, gaziler, bilginler alayı, her yerden bir bahar yeşilliği bitiyordu. Yaz gitmiş, sert ve uzun bir kıştan sonra, muhteşem bir bahar gelmişti. Selçuk medeniyeti, Anadolu'nun bir nevi otarşik medeniyetiydi."
Sayfa 11 - Diriliş Yayınları - 22.Baskı - 2019
İslam'ın bir çıkar aracı olarak kullanılmasına son verilmeli; doğuş ve yükseliş dönemlerinde sergilediği saf, berrak ve dinamik haline kavuşturulmalı idi.
Sayfa 63 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Dikkat edersiniz, halk, oyun havasını ağıt gibi, ağıdı kaşık havası gibi söyler. Türküler, zamanla, amacından, doğuş nedeninden uzaktaşıyor halkın ağzında. Bunları düşünen icracıda bir yorum sorunu çıkar ortaya.
İnsan güneşin doğuş vaktinde uykuya alışırsa bu hem bedeni hem ruhi güçlerinde gevşeklik ve zayıflık meydana getirir, hem de cilt renginde değişikliğe sebep olur.
Sayfa 121Kitabı okudu
"Senlik benliği nidelim Bu kavga, döğüş, kin nedir"
Sayfa 212 - Ali İzzetKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.